Ay tutulması etkisi ile güneş tutulması etkisi arasındayız. Gerçeklik Algınızı Zorlaştırıyor

İki tutulma haftası arasında darda kalmış bir haftadayız. Bu hafta pek büyük aksiyonlar almanızı tavsiye etmeyeceğim. Sadece ayağınıza gelen topu karşılamanız önerebileceğim bir hareket olacaktır. Özellikle kimsenin ayağından top almayı denemeyin.

Ruhsal aygıtımınızın karışık yapısı bizleri bir dizi olaya nüfuz etmeye sebep verebilir. Dürtü tatmini mutluluk olabileceği gibi, dış dünya bize yoksunluk çektirdiğinde ihtiyaçlarımızın doyurulmasını kabule yanaşmadığında ağır acı çekmelerin nedenleri başlar. Demek ki dürtü uyarımlarının bir kısmına hakim olup onları yönlendirerek acı çekmenin bir kısmından kurtulunabilir. Zevk aşağıya çekildiğinde acı bilinç artar. Zaten şu dönemde baktığımızda hayattan zevk alma biçimlerimizde değişim göstermeye başlıyor.

Aslında astroloji size koşulları ve gidişatı açıklar. İnsan bu durumu kendi yeteneklerine göre yaşam içinde bir kazanıma götürür. Ben size yağmur yağabilir dediğimde sizin kalkıp bu yağmur neden benim üzerime yağıyor demeniz ile kovaların, oğlakların yüzü güler mü demeniz ile aynıdır :)

Yağmur yalnız size yağmaz ya da bazı doğal afetler sadece siz mahvolun diye olmaz. Bu zaten yüzyıllar öncesinden planlıdır. Gezegenlerin ve dünyanın dönmesiyle depremlerin olması aynı olaydır.

Dün bir arkadaşım şöyle diyor; “Astroloji bilim dışı gibi görünüyor ama bilimden daha bilim duruyor. Bu nasıl bir imtihan. Bilim dışı olduğunu kabul ettim ama inanmak istiyorum, o kadar çok inanıyorum ki hayatımı bu bilgilere göre dizayn etmekten kendimi alıkoyamıyorum.” işte sebeplerden birisi bu; kişi inanmak istiyor. Ve hayatını da ona göre düzenliyor. Peki, bu neden böyle?

 İnsanın dünya hayatı formatı sebebiyle!

Bir kişi “Yağmur insanları ıslattı” dese, aklımıza yağmur yağarken “Gideyim de şu insanları bir ıslatayım” dedi gibi bir düşünce gelmez. Çünkü yağmurun öyle bir düşüncesi olmaz. O kendine ait fenomenin içerisinde yağar ama altında olan insanlar ıslanırlar. İşin gereği doğal olarak ıslanırlar, o yağmur damlalarının özelliği neyse onunla ıslanırlar. Örneğin, saf yağmur suyuysa onunla ıslanırlar, asit yağmuruysa, hava kirliliği olan bir yerde eğer o yağmur başka bir hal alır vs… Yani dünyaya kattığımız şeyin bize dönmesi gibi düşünmelisiniz.

Hareketli bir Aralık-Ocak-Şubat 2021 bizi bekliyor!

Önümüzdeki süreçler sizlere kaygı, korku ya da endişe vermek istemiyorum ama dünya ve ülkemiz haritası üzerinden ilerleyerek bazı araştırmalar yapıyorum.

Bazı tarihler çok dikkatimi çekiyor ve geçmiş tarihte incelediğimde bazı olayları birbirine bağlamaya çalışıyorum. Bilgim yettikçe dilim döndükçe desek yeridir.

Sizlerle paylaşacağım düşüncelerim asla ve asla bir kesinlik içermemektedir. Gökyüzü gezegen dizilimlerine göre yer yeryüzündeki durumu sadece sizlere aktarmaya çalışan biriyim.

Özellikle hepimizin korkulu rüyası olan deprem oldukça önem arz etmektedir. Bende bu durumu her yönüyle araştırıyorum. Dün gece tüm fay hatlarının geçmiş hareketlenme tarihlerine göre gökyüzü dizilimlerini inceledim.

Bunların içinde gökyüzü 11 Aralık sonrası 5.5 üzeri bir depremi tetikliyor. Astrolojide inanın yer bilmek ya da tarih bilmek sizin düşündüğünüz ölçüde kolay değil. Bunu kimse bilemiyor ama ben şansımı zorluyorum. Başaramazsam belki bu iyi olmayacak bilmiyorum. Benim buna devam edebilmem için sizin nasıl saygı duyduğunuz ya da nasıl karşıladığınız önemli olacaktır.

14 Aralık Yay burcunda bir Güneş tutulması yaşayacağız. Bu durum bizim ülke haritamızda sağlık çalışanları, kamu hizmetleri ve afad yetkililerini önemli bir şekilde tetikliyor. Aslında bana kalırsa 11 Aralık tarihinden sonra başlayan güçlü bir süreç var. 21 Aralık-26-27-29 Aralık ve yılbaşı gecesi bu bağlamda oldukça önemli görülebilir. Bu tarihlerde deprem olma olasılığı yüksek görülüyor. Bununla birlikte Ocak ve şubat ayları Bolu-Gerede veya Balıkesir lokasyonu- Manisa Akhisar yine tetiklenebilir gibi duruyor. Ben sürekli dikkat çekiyorum ama Kahramanmaraş’ta bu noktada çok önemli olacak.

Gienah yıldızı 26-27-28 derece kova temasındadır. Buraya Jüpiter ve Satürn geçişleri yapacak. Bu ciddi deprem ile ilgili sıkışmaları gösteriyor. Bu derecelerde 2022 Yılında Satürn gelmiş olacak. Belki büyük Marmara depremini 2022 tetikleyebilir. Belki 15 Nisan 2021 ayında Marmara’da 5,5 civarında bir deprem olursa o zaman daha büyük olanı 2022 yılında bekleyebiliriz. Âmâ şu an içinde değil.

Bununla birlikte 21 Aralık civarlarında ya da ocak başlarında herhangi bir maden kazasına dikkat çekmek istiyorum. Gaz sıkışması yaşanabilir. Bu noktada dikkatli olunmalıdır. Benzer gökyüzünde soma faciası yaşanmış.

Günümüz de 23 Ocak 2021’e baktığımız da Mars ve Uranüs gezegeni Boğa burcunda kavuşuyor. Ülke haritamıza güneşimize karşıtlık yapıyor. Bu nokta aynı zamanda ülkemizin şaşırtıcı bir şekilde siyasi veya politik düzenindeki yollarını değiştirme kararı vermeye götürebilir. Kurtuluş savaşında milli mücadeleden zaferle çıkıp, mucize üretmek için kollar sıvandığında gökyüzü dizilimi Satürn oğlak dan kova ya doğru hareket etmekteydi. Dünya’nın yaşadığı kriz Türkiye’yi de etkilediğinde ihracat gittikçe azalıyordu. Çözümler belirli plan dâhilinde uygulanmaya koyuldu. Yeniden yapılanmada, üretim, sanayileşme, insan refahı her şey tek tek yarınlar için düzenleniyordu.  Gazi Mustafa Kemal yarına umut dolu gözlerle bakarken idealler büyük fakat imkânlar çok kısıtlıydı demişti. Geleceğin inşası için, inkılâpların yapılması zorunluluğu, gelişmiş ülkeleri teknolojik olarak yakalamak ve geçmek için her güne yeni bir açılışla yol alıyorlardı. Bu dönemde yaşanılan bazı olayları sizlerle paylaşmak istedim.

Dünya üzerinde önemli liderlerin sağlık sorunları veya bazı saldırılar oldukça gündem olabilir. Bu tür konularda yaşam akışında bazı değişimler getirmeye açık görülüyor.

Şuan salgın dünya üzerinde önemli bir şekilde kendini gösteriyor.17 Aralık Satürn kova sürecinden sonra muhtemelen bir çok ülke tam kapanmaya geçecektir. Rusya sağlık personelinin çok azaldığını açıkladı. 3 Ekim 1931 Merkez Bankası Kurulmuş. Kendileri Satürn kova ve bir Satürn dönüşü yaşayacak. Yani artık durumları siz bağdaştırın. Az çok öğrendiniz.

Konunun özeti ise biz insanoğlunda gizli kalıyor. İlk insan Hz. Adem’in yaratılışındaki mucize mükemmel düzen ilahi plana nasıl bakmamız gerektiğini anlatıyor bizlere.

Hicr Suresi 26. Ayet: Gerçekten biz insanı pişmemiş kuru çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık. (Ateş,toprak,su,hava)

Hicr Suresi 28. Ayet: Hani Rabbin meleklere demişti:” Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım.”

İnsanın doğasında toprak olduğu için dört mevsimi yaşar. Bazen yanar kavrulur, bazen suya rahmete doyar. Bazen ise yeniden filizlenmek için uykuya dalar. 2020 yılı bizim sonbaharımızdır. Satürn kova bizim filizlenmek için uyanacağımız bir dönem olacak.

Zaman ve çağ değişiyorken biz buna tanıklık ediyoruz. Tabi bir kısmımız şikayet ediyor.Ama ne yaparsak yapalım bize düşen bu zaman değişimini anlamak ve artık zaman kaybettiğimiz insanları geride bırakmayı seçmek. Bunu kendinizle oturup konuşun. Bunu gerçekten yapabilirseniz yapın. İnsan önce kendinin dostu olmalıdır.

*

Jüpiter (amaç) + Satürn (zaman) tekrar kavuşuyor. Bu önümüzdeki kavuşum 21 Aralık günü kova burcunda olacak. Çoğunuz, hayatınızda, yeni şeylerin çiçek açması için ölmesi veya kapanması gereken şeylerin giderek daha fazla farkına varıyorsunuz. Misyonunuz,

Hedefleriniz ve yaşam amaçlarınız size soruluyor. Bunu değerlendirin.

*

Ne demiş̧ eskiler “hiçbir çiçek ne kadar güzel koktuğunu kanıtlamak için dalından kopmaz. Kendinizi göstermek için özünüzden kopmayın. Bırakın var olduğunuz yerde bilsinler değerinizi. Koparsanız, solarsınız...”

Sizleri ihmal ediyorum gibi görüyor olabilirsiniz, bağışlayın…

Eskisi gibi daha sık yazacağım. Sitemlerinizin sevgiden doğduğunu biliyorum. Sitem bile mutlu eder mi ediyor işte…

21 Aralık Satürn-Jüpiter kavuşumunun bizi yüzyıllık bir çağa geçirmesini, sizlere etkisini ve 14 Aralık güneş tutulmasını ayrıca yazıyorum.

Mutlu günler dilerim.