4 Aralık Güneş tutulması gerçekleşiyor: Bu bir akıl tutulması…

Bu güneş tutulması ile yepyeni bir sayfa açıyorsunuz. Şu an kendinizi gereğinden fazla köşeye sıkışmış hissediyor olabilirsiniz. Bugün tüm gün kendinize zaman ayırmak ya da hayatınızın diğer detaylarını düşünmek yerine kendinizin mutlu olabileceği şeyleri yapmak adına harika olduğunu söyleyebilirim. İçinizden gidip o son sözü söyleme isteğiniz o kadar fazla ki…

Ama söylemeyin.

İnsanlar seni taşa tutarlar.

Annen tutar, baban tutar, kardeşin ya da en yakın dostun dediğin insan seni taşa tutar.

Zaten en sert taş yakınından gelir. Bu taşı ona atmak ya da elinle taşla beklemek yerine hemen onla kendine bir kale inşa etmelisin. Hemen hayatın içine karışmalısın. İnsan kırgın ve üzgün olunca o hayatın içine karışamıyor aslında biliyorum ama bunu başaranlar kazanıyor.

Hayatımda bu tarz şeylerle çok karşılaştım. Sizler de çok karşılaştınız. Kimsenin yanına hiçbir şey kalmıyor. Bunu defalarca gördüm. Kendimden vazgeçip başka insanlara karşılıksız hizmet etmeye başlayınca inanılmaz bir ilahi adalet sistemi çalışmaya başladı. Bakın bu sırrımı yalnızca sizle paylaşacağım. Hayatımda insanlara yardım etme niyetimi temizlediğim günden beri inanılamaz hızlı bir ilahi adalet çarkı çalışmaya başladı. Mesela birine karşılıksız yardım etmek ve ondan bunu beklemek duygusunu yok saymakla hayatımın içinde beni üzen şeylerin 1 hafta sonra cevabını aldım. Bu inanılmaz bir hızdı. Eskiden ilahi adaleti görmem birkaç yıl hatta yıllar sürerdi. Şimdi üzenler için üzülmeye başladığım evreye geçtim. Hiç hakketmediğim şekilde gördüğüm davranışlardan en hızlı sorunsuz çözümler, sonuçlar Allah yardımıyla geliyor. Bu inanılmaz bir deneyim. Bunu yaşamak kolay değil. Çok yıprandım. Kalbinizdeki tüm kinden, nefretten kurtulmak zorundasınız. Bu da yıpratıcı ve yorgunluk verici.. Çünkü insanın doğasına çok aykırı bir durum.

Biliyorum, sistem bizi test ediyor.

Çünkü Kova burcu kolektif demektir, insan demektir.

Satürn 2020 Mart ayından beri insanın yaşamanın büyük bir lüks olduğuna inandırmaya çalışıyor. İnsanlık haklarımızı korumak isterken başka insanların haklarını gasp etmemiz gerekiyormuş hissi veriyor. İnsan olma haklarımızdan neden bu kadar kolay vazgeçiyoruz?

Dün almaya çalıştığınız basit bir şampuan bugün 3 katı fiyatına ulaştığı için şampuanları stok yapıyoruz. Şampuansız yaşamak aklımızda bile yok.

Yaşamak sadece karın tokluğuna çalışmak mı ?

Dolar ne zaman yükselir, altın ne zaman iner derken geçen ömrün kaybının farkında mısınız?

Herkes müsterih olsun, dolar ve altını olup da bu dünyadan diğer tarafa götüren henüz olmamış.

Türlü zevklerimizden türlü lükslerimiz şu anlık vazgeçmiş olabiliriz ama ruh sağlığımızı korumak için en azından sevmeyi, inanmayı ve ağaçlara dokunmayı, bir dostla muhabbet etmekten ya da sevmekten neden vazgeçtik?

Yine seyahat ederiz daha mütevazi belki de atladığımız öğünlerle yaparız bu seyahati…

Alamadıklarımızda kalsın aklımız ne olur?

Bu çağın insanı olmanın da vardı bir bedeli…

Biz onu 2015 yılından bu yana ödüyoruz…

Çalıp çırpmadıysanız, başkalarının makamına, mevkisine göz koyup ayak kaydırmadıysanız, kuyu kazmadıysanız, liyakatli davranıyorsanız, merhametiniz varsa neden korkacaksınız ki…

Plüton yay kuşağı yani namı diğer Z kuşağına sesleniyorum.

Gençliğinizin solup gittiğini düşünmekten vazgeçin. Belki kırgınlığınız buna da değil. Gençliğiniz solarken yeşertmeye çalıştığınız şeylerden beklenen özür olabilir.

Neden onlara sesleniyorum?

Çünkü bu güneş tutulması ile en çok onlar köşeye sıkışmış durumda.

Plüton Akrep tayfası zaten dayanıklı bir bünyeye sahip ama 11.11.1995 yılı sonrası 2008 yılına kadar doğanlar bu resme anlam vermeye çalışıyor.

Dünyanın bizi mahkûm ettiği dolar-euro yükselişleri ya da yağ, şeker zamlarından daha derin bu zamanın sancısı…

Bu böyle olmamalıydı ama oldu. Kimse böyle olacağını da tahmin etmedi…

Yeni yerler her zaman var,

Yeni insanlar her zaman var,

Yeni deneyimler,

Yeni yöntemler,

Yeni sevinçler her zaman…

İnsanca yaşamak için hala zamanımız var. Satürn kova burcundan balık burcuna geçince bu zamanda yaptığımız hatalara yanmayalım olur mu?

Küçük bir yerde çabucak çöken akşamlarda, boş bir sokakta küçük bir esnaf lokantasında radyo da arkada ansızın çalan Aşık Mahsuni Şeriften-Sarhoş şarkısıyla yemek yerken, gözlerinizi ıslatan şeye duyduğunuz özlemden daha güzel bir anınız olmayacak…

Bazı sayfaları kapatıp yeni şeyler açmaktan, ilahi adalete güvenmekten ve yeniden sevmekten korkmayın… Bana güvenin…

Artık hiçbir şey gizli kalmayacak…Duygularınız ortaya çıkacak. Bundan korkmayın..mKonuşun, paylaşın ve yeniden doğun.

Güzel tutulmalar, mutlu günler dilerim.