2020 yılı, hepimiz için bir insanlık sınavıdır

Günaydın hepinize bir pazar sabahından…

Haberin Devamı

Biliyorum günler aymıyor…

*

Umutsuzluk, mutsuzluk ve kaygılarla dolu bir serüven içerisinde ilerliyoruz.

Bu 2020 yılının bir yerlerde tuşu yok mudur yahu, diye soranlar var.

Bir dursa da hızına alışsak diye…

Bir sürü mesaj ve mail geliyor.

Valla inanın ne yazsam incitici olmaz ya da yanlış anlaşılmam diye uzunca düşünüyorum.

Çok hassas günlerden geçiyoruz.

*

Gökyüzü ne diyor? Peki öngörüler nedir?

Halbuki 2019 yılından bu yana ne çok yazdık ne çok çizdik…

2020 ve 2021 yılını oldukça önemsedik.

Başımıza bir şeyler gelmeden kimse dünyanın nereye gittiğiyle ilgilenmiyor.

Bir okuyucum mail atmış. Aygül hanım eylülden beri yazdığınız yazıları oturdum okudum. Tek tek düşündüm aslında içinde her şey varmış.

*

Ekonomi ya da tarih profesörü değilim…

Yok neden İdlipleteyiz,

Haberin Devamı

Yok hırslar, yok egolar vs. gibi konularda çok detay araştırmalar yapmadan ya da yeterli gerekçeler bulmadan yorum yapmam çok yanlış.

Zaten herkes uzman ve herkesin bir yorumu var. Öyle değil mi? Ben kusur kalayım…

*

Sosyal medyadan bakıyorum tek bir kelime yazsan linç yiyorsun. Yorum yazamıyorsun, barışçıl mesaj veremiyorsun, uyarıda bulunamıyorsun.

*

Hepimizin korkuları o kadar yüksek ki bunu nasıl kullanacaklarını bile bilemiyoruz.

*

Dün oğlumun ayağı kapıya sıkıştı azıcık morardı diye, gece saat kurup ayağına ağrısını yatıştırıcı krem sürerken çok ağladım. Ben ayağının minicik morluğunun acısını hızlıca unutsun diye ve çabuk geçsin diye belirli aralıklar da merhem sürdüm. Yani, evlat sevgisi anlatılacak bir nokta değil. Hiçbir ana söz konusu çocuğuysa teselli bulamaz…

Teselli edemezsin…

*

Yani beni şu an tek ilgilendiren içi yanan “Analar” …

Bir daha asla eskisi gibi olmayı beceremeyecek ömrü boyunca “yas” içinde kalacak “analar…”

Yaşadığı günleri hiçbir zaman yaşanmışlıktan saymayacak olan “analar…”

Aslında o “analar” 28.02.2020 yılında evlatlarıyla öldüler…

*

Size de aynısı oluyor biliyorum…

Aynaya bakarken, saçımı tararken,

Ocağın altını yakarken,

Çay bardağına çay koyarken,

Marketten bir şeyler alırken,

Acaba şu an vatana ihanet ediyor muyum diye düşünecek kadar kötü oluyorum.

Haberin Devamı

Hepinizin benim gibi olduğunu da biliyorum.

Milletimize baş sağlığı diliyorum ve en önemlisi ailelerine sabırlar diliyorum. 

Toparlanmak zorundayız… 

Göçmenlere gelince onlar için de biraz araştırma yaptım. Türkiye’de mültecilere yönelik nefret söyleminin gittikçe arttığını, bunun büyük nefret suçlarına dönüştüğü ve özellikle Twitter mecralarında bazı kötü hashag’lerle bunları korkunç bir boyutta yazdıklarınızı okuyorum. Evrenin sistemi böyledir. Güçlü olan güçsüzü yer. Yeter ki düşmeyesin.

*

Yani bu konular üzerinde yüzeysel değil derinlemesine bakılsa inanın neler var.

Şimdi bu yazı yüzünden herkes bir şekilde bir eleştiri getirebilir.

Kimi över, kimi söver ama yahu olaya nasıl daha iyileştirici bakayım da bu dünyaya bir katkım olsun demeyi düşünmez mi?  Ancak içimizdeki nefreti dışarı vurmayı iyi biliriz.

*

Haberin Devamı

“Haluk Levent açıklama yapmış: Bana kızmayın ne olur diyor. Sınırda üşüyen çocuklara AHBAP yardım etmiş” Bir insana bu açıklamayı yaptırmak zorunda bırakmak ne üzücü… Resmen bir insanlık savaşı var. 

Bence toplum olarak bencillik savaşımıza son vermeliyiz. 

Hepimiz kalbimizi biraz yumuşatalım. Bir yandan savaşa hayır deyip bir yandan “ölsünler ” demek insanlığımıza yakışmaz. 

Savaş, topla tüfekle olduğunda zaten güçlü olan taraf kazanır ama vicdanınızla yaptığınız savaşınızda top tüfek yoktur. Sizi öyle bir yerinizden vurur ki ömrünüzce bedelini ödeyemezsiniz. Empati yapamadığınızda kötülük kazanıyor. Yapabildiğiniz de sizi kimse kötü biri yapamıyor. Sosyal medya hesaplarınızı lütfen özenli kullanın. Her bilgiye itibar etmeyin.

*

Haberin Devamı

Merkür balık burcunda gerilemesini tüm kuvvetiyle yaparken ve 9 Mart’ta başak burcunda güçlü bir dolunay yaşanacak. Kışkırtmalara, aldanmalara o kadar açık bir dönem ki bunun içinde olmayacak kadar akıllı ve bilgili olmalıyız. Sağduyulu insanlar olalım. Olaylara birçok yönden bakmalıyız.

*

21.yy. bu göç dalgasında farklı birçok özelliği tespit edip sizlerde değerlendirebilirsiniz.

Nefret söylemlerinden daha uzak kalmalıyız. 

İyi bir insan olmanın dışında hiçbir şey savunmuyorum. Her şeyde bir fikrimiz olmak zorunda değil. Âmâ her şeye rağmen iyi bir insan kalmak zorundayız. İlerleyen günlerde yani doğru zamanda gelişecek süreçle ilgili fikirlerimi sunacağım. Sadece kısaca şunu söyleyebilirim ki sosyal medyanızı, banka hesaplarınızı ve internet bilgilerinizi yedekleyin ve herhangi bir siber saldırıya karşı hazırlıklı olun. Satürn Kova süreci bizleri teknolojide çok ciddi imtihan edebilir. Rusların nasıl hackerler olduğundan burada bahsetmeme gerek yok sanırım.

Vakti gelince konuşacağız.

Haberin Devamı

Her şeye rağmen umut dolu günler dilerim.

Yazarın Tüm Yazıları