Paylaş
Haftanın kapanış yazısını yazmaya doğru oturdum bir köşeye…
Son 4 aydır 2020 yılı analizleri üzerinde belirli çalışmalar yapıyorum. Geçmiş tarihler ile günümüz tarihlerini eşleştiriyorum.
*
10 Ocak 2020’den sonra bambaşka bir düzene ortak olmaya doğru ilerliyor. Bu her yerde felaket senaryoları olarak görülse de aslında böyle değil. Yani şöyle düşünün artık yepyeni bir düzen ve yepyeni bir çağ içine giriyoruz ama eski yasalar, eski kurallar, eski kanunlar bu çağda artık işe yaramıyor.
*
Suçluyu aramak yerine değişen düzende yenilikler kazanmak adına kurallar belirlenmesi gerekmektedir. Yasalar düzenlenecek, yeni yaptırımlar dahil olacak ve bambaşka bir döngü içine giriş yapacağız. Bu aslında sizlere ürkütücü gibi gelebilir ama asla böyle ürkütücü olmayacak. Satürn ve Plüton’un yumuşak yaklaşımlarla değişimler getirmediğini hepiniz biliyorsunuz. Bu değişim insanlık için zor olabilir ama sizin gibi bu köşeye ulaşmış ve hayatı üzerinde bazı konuları öngörür nitelikte olanlar güçlü kazanımlar elde edecekler.
Bunların yazılarını sizlere uzun uzun yazacağım. Hiç merak etmeyin. Benzer yıllarda olan süreçleri sizlere anlatacağım. Şu an için sadece kendinizi daha sakin bir şekilde olayları anlamaya doğru yöneltin.
Mars-Uranüs karşıtlık yapacak, yüzümüz hiç gülmeyecek mi?
Bu iki gezegenin karşıtlığı yaklaşık 5-6 gün etkili olacak. Bunu hemen dramatize etmemelisiniz. Yazdıklarımızdan sürekli kötü bir şey mi olacak diye algılamamanız gereklidir. Örneğin; ben küçükken babam beni bakkala gönderirken yanına bir yabancı yaklaşırsa kalabalık bir ortama git ya da bağır, korkma vs. derdi…
Düşündüğüm zaman, çocukluğumda hiç yanıma öyle biri yaklaşmadı ama ben sürekli yanıma yaklaşan biri olursa ne yapacağım hakkında acayip bir dürtüye sahiptim. Bizim sizlere sunduğumuz bu bilgileri de böyle değerlendirin. Hayat akışınızı değiştirmek için değil ama en azından size bir ödül olarak verilen özgür iradenizi kullanmak için bunu yapabilirsiniz. Bu karşıtlık anlamsız öfke veya sürekli sataşma verebilir. Bunun için bu önümüzdeki birkaç gün sizi zorlayan şartlar içine kendinizi sokmamaya özen gösterebilirsiniz. Kendi kendinizi bir şekilde idare edeceksiniz. Kendinizi idare etmekle kalmayıp sevdiklerinize de destek vermelisiniz.
Venüs-Jüpiter Yay burcunda kavuşacak, Aşk mı bulacak bizi?
24-25-26 Kasım günlerinde Venüs ve Jüpiter iki iyicil gezegen kavuşacak. Bugünlerde başınıza gelen her olayın hayrınıza olduğu bilincine varın. Burada yaşadığınız olumlu ya da olumsuz şeyleri çok fazla büyütmeyin. Büyütmeniz gereken şeyler çevrenize duyduğunuz sevgi, iyilik ve üretkenlik olmalıdır. Burada sizlere fazla tıklanma almak için bunu daha havalı bir şekilde söylemek isterdim ama “Astroloji” ilmini bu şekilde kullanmadığımı biliyorsunuz. Bir şeyin sizi bulmasından ötürü sizin kendinizi aramaya çıkmış olmanız gerekmektedir. Hiçbir şey kimsenin başına durduğu yerde gelmez. Aşkta öyledir. İçinizde kendinize bir aşk ve sevgi beslemiyorsanız bu açılarda bir ayrılık yaşayabilirsiniz. Bu ayrılığı yaşama sebebiniz sizin kendinizle baş başa kalmanız ve değerinizi görmeniz olabilir. Yaşamı doğru idrak edin.
Dememiz o ki;
Gezegenlerin günlük hayatımızı nasıl etkilediğini bilmek, yaşamdaki sıkıntılarla nasıl başa çıkacağımızı önemli ölçüde etkileyebilir. Araştırmacının bu titreşimleri kabul etmesini ve anlamasını sağlar ve bu nedenle yaşam döngülerinizle başa çıkmanızı kolaylaştırabilir. İhtiyaçlarınıza veya ahlakınıza meydan okuyan şeylerle karşılaşabilirsiniz. Bunları doğru tanımlamak için astrolojiye ihtiyacınız vardır.
Doğum tarihiniz, doğum saatiniz ve doğum yeriniz bunun için çok değerlidir.
Bu koca dünyaya belirli bir tarihte, belirli bir saatte ve belirli bir koordinatta doğmuş olmanızın bir nedeninin olmadığını bana söylemeyin.
Olur mu?
Aksini aklım almıyor…
Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle…
Mutlu günler dilerim…
Yarın 18:00’da İstanbul Kanyon Avm’de sizleri AstroŞifa ajandasını imza gününe bekliyorum…
Paylaş