Sanatla en kolay buluşma yeri

Londra, New York, Çin gibi bir çok ülkede çalışmaları bulunan Jef Aerosol, Fransız Kültür Merkezi’nin davetlisi olarak geldiği İzmir’de Dario Moreno gibi İzmirli kişiliklerin yanısıra gevrek arabası gibi yine buraya özgü figürlerle farklı bir sanat çalışması yaptı.

- Sanatla ilginiz nasıl başladı?
- Çocukluğumun ilk yıllarından beri sanatla çok ilgiliydim. 60’lar ve 70’ler birçok şeyin değiştiği yıllardı. Benim de gençliğimin dönemleriydi. O dönemde müzikte, resimde, sinemada Amerikan kültürü, Batı kültürü, Rock, Punk akımları çok etkiliydi, ben de etkilendim. Benim kişisel vizyonumda plak kapakları, posterler, karikatürler gibi şeyler vardı. Andy Warhol gibi bu dönemin önemli kişilerinden etkilendim. Ki o zamanlar henüz duvar boyama sanatına başlamamıştım.
- Duvar sanatına geçiş nasıl oldu?
- 80’lerin başında hem resim yapıyor hem de müzik grubunda çalıyordum. Plak kapakları, dergilere resim yaparken 1982’de doğduğum yer Nantes’ı bırakıp başka bir şehre yerleştim. Orada insanların sanatımı görmek için illa sanat galerilerine, sergilere gelmesine gerek olmadığına karar verdim ve duvarlara resimler yapmaya başladım.

DUVARA ÇİZEREK SANATI İNSANLARA GETİRİYORUZ
- Duvar sanatını nasıl tanımlayabiliriz?
- Duvar sanatı klasik sanat ile çizim arasında bir yerde duruyor. Etkilendiği birçok şey var. Bence en önemli yanlarından biri sergilere, sanat galerilerine gitmeyen insanları sanatla buluşturması. Sanat onların her gün geçtikleri yerde, gözlerinin önünde. Onlar sanata gitmiyor, sanat onlara geliyor. Bazı insanlar sanattan anlamadıklarını düşünerek sanattan uzak duruyorlar. Oysa sanattan herkesin anladığı farklı.
- Bir resmin duvara çizilmesi ile tablo halinde yapılması arasında ne fark var?
- Duvarda yapılmış bir resim, kanvasa yapılmış bir resimden daha az değerli olacak diye bir kural yok. Özellikle içeriğe bakarsak yapıldığı malzemenin hiçbir önemi yok. Bu birçok sokak sanatçısının sorunu. Duvar sanatında içerik çok önemli, yerel kültür, orada yaşayanlar, yaşam şekli ve daha birçok şey bu sanatın diğerlerinden farkını oluşturuyor.

SANAT SADECE KEYİF VERECEK DİYE BİR ŞEY YOK
- Bir şehre gittiğinizde çizmeden önce kültürü hakkında bilgi alamaya çalışıyor musunuz?
- Benim için bir başka şehre gidip, kısıtlı zamanda oranın kültürünü anlayıp, buna uygun bir şeyler yapmak kolay olmuyor. Öte yandan finansal olarak da bunu yapabilmek zor. O nedenle, bunu her zaman yapamıyorum ama şimdi internet ve teknoloji sayesinde gideceğim yerler hakkında bilgi edinebiliyorum. Onların duvarlarına bir şeyler çizdiğimde kendi kültürlerinden olursa tabi ki daha yakın hissediyorlar. O nedenle ben çizimlerime ve sanatıma ‘Aynadaki Gölgeler’ de diyorum. Gerçek boyutlarda figürler çizmek de beni memnun ediyor.
- Daha çok gri ve siyah - beyaz çalışıyorsunuz sanırım...
- Bana bazen ‘Sokak sanatını seviyoruz. Şehrimize neşe, renk, keyif getirdiniz’ diyorlar. Bu benim pek hoşuma gitmiyor, çünkü bir sanatçı her zaman hayata keyif katmakla yükümlü değildir. Bu çok kolay olurdu. Benim çizdiğim karakterler bazen üzgün, düşünceli olabiliyor. Hayatın kendisi gibi...

İZMİR’İN HOŞ BİR GÜVEN DUYGUSU VAR
- İzmir’e ilk gelişiniz. Nasıl bir izlenim aldınız?
- Öncelikle ne kadar büyük olduğunu görünce şaşırdım. Körfezin ve sahilin güzelliği beni büyüledi, biraz Rio de Janeiro’ya benzettim. İnsanlar çok gürültülü ama aynı zamanda çok hoş. Şehrin verdiği bir güven duygusu var, bunu sevdim ama trafikte durum biraz farklı. Türkiye hakkında düşündüklerimizle örtüşmeyen bir şehir, çok farklı. Biraz fazla bina bence hatta bazen kültürü öldürebilir bu binalar. Ama çok şükür, insanlar binalardan daha güçlüdür ve buna izin vermezler. Şehrin ruhu yaşamaya devam eder...
- Sizi heyecanlandıran proje ne olabilir
- Sanıyorum en olağan yerde çalışmak... Yani bazen kendi sokağınızda çalışmak Çin Seddi’nde çalışmaktan farklı bir keyif vermeyebilir. Önemli olan insanlara yakın olmak, hayata bir şeyler katabilmek. Ben yaşamdan çok keyif alıyorum ve en büyük hedefim bunu en güzel şekilde devam ettirebilmek. Sağlıklı olmak, iyi yaşamak ve yapabildiğim kadar çok resim yapmak.
- Size eşlik eden yerel sanatçılarla nasıl çalışıyorsunuz?
- Aynı dili konuşmamamız sorun yaratabiliyor. Bazıları graffiti sanatçısı, kimi grafik tasarımcı ya da çizim sanatçısı. Yine de konuştuğumuz ortak bir dil var. Sanatın dili...