Öncelik kültürel zenginliği korumak

Bir grup İzmirli ile birlikte son derece keyifli bir gezi yaptık. Doğrusu, İzmir tarihine meraklı ve önceden araştırmış biri olamama rağmen o kadar çok yeni şey öğrendim ki, bir kez daha nasıl büyük bir kültürün içerisinde yaşadığımızı anladım. İzmir’in tarih ve kültür bilincini var gücüyle korumaya ve canlı tutmaya çalışan Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın da dediği gibi biz nasıl bir hazinenin üzerinde yaşadığımızın farkında değiliz.

İZMİR’İN KÜLTÜRÜ TÜRKİYE DEMOKRASİSİ İÇİN ÖNEMLİ
- Kent Tarihi Birimi’ni kurmaya nasıl karar verdiniz?
- Öyle kadim, öyle zengin bir şehirde yaşıyoruz ki çok şanslıyız. Ama çoğumuz bunu unutmaya başladık. Bir liman şehri olduğumuzdan birçok kültürün de beşiği olmuşuz. Birçok tescilli yapımız, hikayesi olan sokaklarımız var. Bunları paylaşmak ve korumak adına Kültür Müdürlüğü içerisinde bir Kent Tarihi birimi kurmaya karar verdik. Çocuklarımıza, hemşehrilerimize kentimizi anlatalım. İlkokul 4. sınıf öğrencilerimizi gezdiriyoruz. Yayınlar yapıyoruz, yapılarımızı koruyoruz. Biz şehrimizi tanımıyoruz. Zaten geziye katılanların çoğu ‘Meğer ne çok bilmediğimiz varmış’ diye teşekkür ediyor.
- Sizin gezilerinizdeki bazı yerlere hiç gitmemiş İzmirliler var...
- Doğru, şehir efsaneleri nedeniyle bazı bölgelere girilmemiş. Aslında bunların hiçbiri gerçek değil. Yine de o bölgelere hiç uğranılmamış. Ki o bölgeler İzmir’i İzmir yapan yerler. İzmir’in tarihi o bölgeler olmadan anlatılamaz. Kentlerin kimlikleri, ruhları, tarihi önemli. Biz bunları yaşatabilmeliyiz. Birbirine benzeyen betonarme yapılar mı olmalı, söyleyecek sözü olan yapılar mı?
- Bir anlamda İzmirlileri İzmir’in ruhu ve kültürü ile buluşturuyorsunuz...
- Aslında, Büyükşehir Belediyesi İzmir Tarih ve İzmir Deniz projelerini bu farkındalığı yaratmak için yapıyor. Biz de o doğrultuda elimizden geleni yapıyoruz. Biz kültürel açıdan ne kadar zenginleşebilirsek demokrasi de o derece zenginleşir. Türkiye demokrasisi için de İzmir’in varlığı ve bilinci çok önemli. Bir arada yaşamanın, ötekine saygı duymanın, farklılıkların ne kadar zengin olduğunu göstermeliyiz. Kiliseler, sinagoglar ve camiler bir arada, birbirini ezmeden uyum içerisinde var oluyor İzmir’de. Bu yapılar insana tevazuyu öğretiyor.

SEMTEVLERİMİZ HALKIN HİZMETİNDE
- Siz semt evlerinde de birçok etkinlik yapıyorsunuz...
- Buralarda yaşayanlara kurslar da veriyoruz. Kültür sanat kurslarımız devam ediyor ki bu yıl 3 bin başvuru geldi. Demek ki böyle bir ihtiyaç var. Maalesef ülkemizde mutsuz bir ortam var. İnsanlar birlikte olmak, farklı işlerle uğraşmak istiyor. Biz de belediye olarak elimizden geldiği kadar bunu sağlamaya çalışacağız.
- Buraları gezerken de görünüyor. Başta Suriyeliler olmak üzere yabancılar en çok burada yaşıyor...
- Haklısınız, bu bölgede birçok yabancı da yaşıyor. İnsanlar vatanlarını keyiften terk etmiyor. Savaştan, baskıdan, zulümden kaçıyor. Yeni bir hayat kurmak, canını kurtarabilmek için geliyor. Biz bu insanları da korumak durumundayız. Bir gün herkes mülteci olabilir. Deniz şehirlerinin kaderi yabancı misafir, mübadeleyle gelenleri ya da mültecileri ağırlamaktır.

KONAK’IN GÜNDÜZ NÜFUSU GECENİN 3 KATI
- Sizin bölgenizde yaşayanlar sürekli tadilattan şikayet ettiğinde neler söylüyorsunuz?
- Bakın, eski bir şehirde yaşıyoruz. Çok yoğun kullanılan bir merkez burası. Gece nüfusunun gündüz nüfusuna oranı neredeyse 3 katı. O nedenle çalışmalar bitmiyor. Dünyada da şehrin merkezi korunuyor. Sürekli yenilenme ve tadilat istiyor. Her kurumun ihale süreci ayrı ve hepsi birbirinden ayrı yürüyor. Maalesef kamu hizmetlerinin bağlı olduğu yasal uygulamalardan kaynaklanan sıkıntılar da yaşanıyor. Aslında kimi zaman bizim görevimiz olmayan düzenlemeleri bile biz yapıyoruz vatandaşımız mağdur olmasın diye. Ayrıca kamu bütçesi harcandığı için çok büyük dikkat ediliyor. Asli işimiz temizlik, tadilat ve insanlara dokunan işler. Bütçemiz de öyle çok büyük değil.
- Şu anda hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz?
- Gültepe Projesi üzerinde çalışıyoruz. Önümüzdeki haftalarda odalar, muhtarlarla toplantılar yapacağız. Gültepe’de bir pazaryeri ve spor kompleksi temelini atacağız. Restorasyon işlerimiz var, fon bekliyoruz. Antik Roma Yolu ortaya çıksın diye Eşrefpaşa’da, Yağhaneler’de Jandarma’ya ait bir yeri satın aldık. Pazarı ve sosyal alanları oraya taşıyarak o yolun tadilatını yapacağız. İkiçeşmelik düzenlemesi için kamulaştırılma ile uğraşıyoruz. Liman arkasında da bir kültür-sanat merkezi açıyoruz. Dario Moreno Sokağı’nda bir yer açıyoruz. Karataş adını yaşatmak istiyoruz.