Paylaş
TAKEV’DE ‘AKILLI KAMPÜS’LER EĞİTİMİN HİZMETİNDE
- Teknolojinin gelişimi eğitim alanında da sürekli bir yenilenme ihtiyacı doğuruyor. Siz nasıl uyum sağlıyorsunuz?
- Öncelikle belirtmeliyim, tüm kampüslerimiz “akıllı kampüs” diye nitelendirebileceğimiz gelişen en son teknolojiye uyumlu fiziki donanımlara sahip. Smart sınıflar, dil eğitiminde son gelişen metodolojiye göre ayarlanmış hassas ses sistemleri, üç boyutlu görsel eğitim salonları, bilim ve teknoloji merkezlerimiz, Gauss matematik ve tablet laboratuvarlarından tutun da mekatronik ve robotik laboratuvarlarına kadar tüm kampüslerimizin teknolojiye uyumu tam. Gelin görün ki, teknoloji büyük bir güç ve bu güce sahip olmak, kullanımı konusunda da farklı bir bilinç ve anlayışa sahip olmayı gerekli kılıyor. Teknolojiyi eğitime entegre etmek çok hassas bir öneme ve dengeye sahip. TAKEV Okulları olarak eğitimde teknolojiyi, yol açtığı “amaç – araç” karmaşasına yaratıcı ve akılcı çözümler getirerek kullanmaya önem veriyoruz. Birbirine sıkı sıkıya entegre edilmiş “eğitim ve teknoloji” daha özgür, daha yaratıcı, daha üretken ve potansiyelini daha etkin kullanabilen bireylerin yetişmesine fırsat sağlamalı diye düşünüyoruz. Bu iki kavramın dansına eşlik edebilen eğitimcilerin geleceğe yön vereceklerine inanıyorum.
Bilgiye ulaşmanın artık son derece kolay hale geldiği günümüzde akademik uygulamalarımız içerisinde teknolojiyi yaratıcılık, hayal gücü ve yeteneklerin harekete geçmesini sağlamak amacıyla kullanıyoruz. Bana göre, bu temel taşların çerçevesinde oluşturulmuş bir eğitim ve teknoloji bütünlüğü, amaç-araç karmaşasının getireceği endişenin de kolaylıkla ortadan kalkmasını sağlıyor.
SADECE ALMANCA DEĞİL İNGİLİZCE’DE DE BAŞARILIYIZ
- Almanca eğitimiyle ön plana çıkan bir okul olarak TAKEV öğrencisinin yabancı dil anlamındaki avantajları ve kazanımları neler?
- Alman hükümetince onaylı bir dil diploma okuluyuz. Her yıl mezunlarımızın yüzde 50’sini Alman üniversitelerinin ön kabul koşulu olan ve bu okullarda hazırlık okumadan birinci sınıftan yüksek öğrenime devam edebilmelerine olanak sağlayan DSD C1 dil diploması ile mezun ediyoruz. Sözünü ettiğim dil diploması İngilizce’de TOEFL diplomasına karşılık geliyor, ancak TOEFL belgesi gibi iki yılda bir yenilenme zorunluluğu yok. Süresiz geçerliliğe sahip diplomalar bunlar. Öğrencilerimiz Türkiye’de lisans eğitimi alıp yüksek lisans için Alman üniversitelerini de tercih edebiliyor, eğer isterlerse. Almanca öğrenirken farkında olmadan ve hiç zorlanmadan TOEFL düzeyinde İngilizce de öğreniyorlar. Mezun ettiğimiz her iki öğrenciden biri kazandığı üniversitede İngilizce hazırlık sınavını hiç zorlanmadan atlıyor, geriye kalan yüzde 30’luk öğrenci grubumuz ise İngilizce hazırlık sınıfını yarım dönemde geçiyor. Bu başarı oranı 12 yıl boyunca İngilizce dil eğitimi veren okullarda dahi yok. Biz tüm dil bilimcilerinin de kabul ettiği Almanca ile İngilizce’nin koordineli eğitiminin sağlandığı mucizevi avantajı en efektif şekilde kullanıyoruz.
MEZUNLARIMIZ EN İYİ ÜNİVERSİTELERDE
- Mezunlarınızın Alman üniversitelerine kabulü konusunda ne gibi gelişmeler var?
- Alman üniversitelerine başvuran öğrenci sayısı kadar öğrenci gönderiyoruz. Bu yıl öğrencilerimizin yüzde 25’i Almanya’da eğitim almak için başvuru yaptı ve tamamı gitti. Son altı yılda dokuz öğrencimiz ise Almanya’da yüksek öğrenim görmek için DAAD Şeref Bursu, yani Alman hükümetinin her yıl tüm Türkiye’den sadece 6 öğrenciye verdiği karşılıksız tam eğitim bursunu alma şansına sahip oldu. Dünyanın en iyilerinin gidebildiği Heidelberg Ünversitesi’nin hukuk ve tıp fakültelerine iki öğrencimizi gönderdik. Dünyanın en önemli ve zorlu üniversitelerinden biri olan Heidelberg’te üç öğrencimiz psikoloji eğitim alırken, bir öğrencimiz psikoterapi eğitiminde yüksek lisansa başladı. Almanya’nın dünyaca ünlü, seçkin, köklü teknik üniversitelerinde eğitim gören 40 mezunumuz var. Alman başkonsolosluğu ile de özel bir anlaşmamız var. Mezunlarımız 6 hafta beklemek yerine ertesi gün vize alabiliyor. TAKEV’li öğrenciler özel vizeyle, anlaşma kapsamında gidiyorlar. Son olarak 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında başlayan Avrupa Komisyonu tarafından onaylanmış “Entdecke die Welt der Minderheiten in Europa - Avrupa’da Yaşayan Azınlıkları Tanıyalım” eğitim ve değişim programının partneri olduk. 2019 yılına kadar devam edecek bu hibeli Erasmus projesi ile öğrencilerimizin Avrupa kültürünü yakından tanımak için sahip oldukları sayısız mecraya bir yenisi eklenmiş oldu.
- Artık üniversiteden de mezunlarınızı veriyorsunuz. Mezunlarınız nerelerde neler yapıyorlar?
- Mezunlarımız üniversiteden de mezun olmaya ve hayata atılmaya başladı evet. Şimdi de bizleri kariyer öyküleri ve yaşam başarıları ile gururlandırmaya devam ediyorlar. Almanya’da yüksek lisansa başlayanlar var, çok uluslu şirketlerde binlerce kişinin arasından sıyrılıp işe kabul edilenler var, kendi anaokullarımızda ve okulumuzda öğretmenlik yapmaya başlayan mezunlarımız dahi var şu anda. Geçtiğimiz günlerde bir hastanede stajyer doktorumuzla karşılaştık. Çok mutlu olduk.
İZMİR’E ALMAN ÜNİVERSİTESİ AÇMAK İSTİYORUZ
- İzmir’de bir Alman Üniversitesi açmak düşünceniz olduğunu biliyoruz. Bu konu ile ilgili ne gibi çalışmalarınız, girişimleriniz var?
- Evet bu yılki hedeflerimizden biri İzmir’e bir üniversite kazandırmak. Almanya’daki bir üniversite ile çok sıkı işbirliği içindeyiz. Pek çok ayrıntıyı şekillendirdik. Mezunlarımızın kontenjan avantajı da olacak bir Alman Üniversitesi kurmak için önemli yol kat ettik. Akademik kadronun oluşumu ile ilgili çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Paylaş