Kendini sevmek bencillik değildir

Hayatı sorgulama ve öze yolculuk temelinde daha iyi bir hayata kavuşmayı anlatan Ayşe Tolga, Doğal Terapiler Akademisi bünyesinde farklı yerlerde aldığı aromaterapist eğitimini uyguluyor. Son dönemde İzmirli kadınlarla da biraraya gelen Tolga ile Forum Bornova’da sohbet ettik. 

- Hayatla ilgili farkındalıklarınız ne zaman değişmeye başladı?
Açıkçası çocukluk sürecinden itibaren uyum sağlamakta zorluk çeken bir çocuktum. Kitabım ‘İyilik Sende’de bunu çok anlatıyorum. Niye buradayım, kimim ben gibi. Küçük yaşlardan itibaren sorguladığımı hatırlıyorum. Bunun da değişik bir farkındalık olduğunu düşünüyorum. Kendimi hiçbir zaman ait hissetmedim topluluklara. Büyüdükçe biraz uyumlandığım için daha çok sosyalleşebildim. Aslında bizi büyüten şey hayatta yaşadığımız zorluklar ve süreçler. O yüzden onlara teşekkür etmek gerekiyor. Ben 20’li yaşlarda babamın kansere yakalanması, vefatına kadar olan süreç ve sonrasında kendimle ilgili çok uğraşan ve kendine bakan, biraz kendini düzeltmeye çalışan biriydim. O yüzden galiba.

KENDİME ONLİNE İNSAN KOÇU DİYORUM
- Kendinize verdiğiniz değer ve yaklaşım değişince hayatınızda neler değişti?
Şu anda proje lideri olduğum 8 haftalık bir değişim programında da katılımcılara ve sosyal medya hesaplarında yaptığım şey bu. Kendime online yaşam koçu diyorum aslında ben. Bunu sosyal medya hesaplarından yapıyorum. Kişileri motive etmek onları güçlendirmek. Hep negatife, olumsuza, başarısıza, kötüye, şişmana, çirkine ve eleştiriye çok kapalı olan günümüzde insanların buna daha çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Tabii ki hikaye burada önce kendimeydi. Kendime verdiğim mesajlar aslında onlar. Ben kişisel gelişim demek istemiyorum. Kendinin özünü bulması, kim olduğunu fark etmesi yolculuğu diyorum bu sürece. Ben kim olduğumu anladıkça, karanlıklarımı aydınlattıkça özümle daha çok bağlantı kurdum. Dışsal dediğimiz sebepler işte başkaları, dış dünya dediğimiz sebeplerin bizim üzerimizde ki yıpratıcı etkilerini minimuma indirmek. Bir ağaç gibi köklenmek ve merkezlenmek benim hedefim. Buna inandıkça yolunuz açılıyor. Kendinizin, hayat amacınızın, buraya niye geldiğinizin amacını buldukça sizde daha hızlı koşuyorsunuz. Kendinizi çok sevmek Türkiye’de bencillik kavramı ile karıştırılıyor. Bu değil bencillik. Ben demek, hani her şeyden önce kendinizi koymak, önceliklerinizi koymak, sınırlarınızı koymak, hayır diyebilmeyi öğrenmek. Günümüzde çevremde, özellikle Türkiye’de gördüğüm bir ‘kurban’ psikolojisi var. İnsanlar kendilerini kurbanlaştırmayı seviyorlar. Kadınlar ve erkekler gerçekten inanılmaz çevremde. Bu onlar için bir konfor olmuş zamanında. Çünkü kurban rolünü üstlendiğiniz zaman çok kolay bir şekilde birçok şeyden soyutlanıyor gibi oluyorsunuz. İnsanlar sizden bir şey beklemiyor, sorumluluk almıyorsunuz. Hayatımızda biraz daha sorumluluk almayı öğrenmek lazım diye düşünüyorum.

KİTAP ADI GİBİ İYİLİK VE GÜZELLİKLERİN KİTABI
- İyilik Sende adlı kitabınız nasıl tepkiler gördü, temel olarak hangi konuları kapsıyor?
Aslında az önceki sorunun cevabının içerisinde olan şeyleri de kapsıyor. Her şeyi dışarıda aramak, kendi merkezinin dışına taşmak, karşıdan beklemek, dışarıdan gibi şeyleri bitiren bir şey. Bilgi vermek insanlara. Çok şey öğreniyorsunuz. Ben 10 seneye aşkın bir süredir bütünsel yaşam, doğal terapiler ve iyi yaşam ve esenlikle ilgili uzmanlıklarım var. Dolayısıyla bu bilgi birikimlerini koyduğum bir kitap ‘İyilik Sende’. Doğru bilgiyi doğru kaynağa aldığın zaman hiçbir şeyi dışarda arama. Çünkü iyilik sende. Sen muhteşem bir mekanizma ve iyi bir mekanizmayla doğuyorsun. Sonrasında yaptığın seçimler ve hayat seçimleriyle aslında hayatında sana mutsuzluk veren veya hastalık veren şeylerle karşılaşıyorsun. Bunu minimuma indirmek, toplum olarak ruhu, bedeni, zihni şifalı ve kendini iyi hisseden bir toplum olmak hedefimdi. Kitap bunları anlatıyor. Kendi sürecim içinde insanların vücudunun temel ihtiyaçlarını neler olduğunu ve nasıl, hangi kaynaktan, ne şekillerde giderilmesi gerektiğini anlatıyor. Kitabın 2. bölümünde de benim sevdiğim tariflerim var. Kitabım 8. baskısına doğru gidiyor. Güzel bir ilgi oldu. O yüzden mutluyuz.

SEKTÖRE KALİFİYE ELEMAN YETİŞTİRİYORUZ
- Doğal Terapiler Akademisi’ni kurmanız nasıl gerçekleşti? Nerelerde ne gibi hizmetler veriyorsunuz?
Doğal Terapiler Akademisi aslında doğal klinik arama terapisi olarak ben ve birkaç doğal terapiler sektöründe çalışan arkadaşlarımızın kalifiye elamanı ihtiyacından doğdu. Baktık ki çok fazla alaylı var. Alaylı derken öncesinde masaj terapisti olarak yetişmiş. daha sonrasında bu işe spa terapistliğine başlamış kişiler var. Bunların haricinde çok fazla bilgiye sahip olmayan arkadaşlar var. Biz de derin teknik masaj teknikleri gibi, aroma terapi gibi teknik içeren uzmanlık gerektiren bazı şeylerin spa ve sağlık sektörüne kalifiye eleman yetiştirilmesi kaygısıyla kurduk. Şuanda bizim bünyemizde yoğun ve aktif eğitim veremiyoruz ama genelde katılanlar spa terapistleri, güzellik uzmanları, masaj terapistleri doğal terapilerle ilgilenen insanlar.

BÜTÜNSEL YAŞAM VE BESLENME KOÇLUĞU EĞİTİMİ
- Bu konuda ne gibi eğitimler aldınız?
2005 senesinden başlayarak eğitimlerim vardı. Öncelikle İstanbul’da masaj eğitimi aldım. Tatyana Rotanberg’den. Spor masajı, İsveç masajı üzerine bir eğitimdi. Yaklaşık 4 ay sürdü. Onun dışında Tayland’a Chiva Som’a gittim. Orada da spa yöneticiliği ve kurulumu üzerinden eğitimler aldım. Aroma terapi üzerine ilerlemeye karar verdim. Kitaplarını okuduğum hocam Gabriel Mocain’in Londra’daki okuluna gittim. 2 senenin sonunda diplomalı klinik terapisti oldum. Aroma terapist oldum. Klinik aroma terapist ne yapar derseniz eğer uzmanlık alanı gerçekten klinik açmaya yetkilidir. Hastasını danışanını tedavi eder. Ve ona bazı aromatik reçeteler karıştırıp hazırlayabilir. Bunlar ağız yoluyla değildir. Ama medikal olarak anatomi, fizyonomi, ilaç tıbbı onun dışında klinik aroma terapi, masaj, ilk yardım gibi eğitimlerde aldık. Onun dışında uzman estetisyenim. Aynı zamanda güzellik uzmanıyım. Ustalık belgem de var. İrili ufaklı pek çok eğitime katıldım. Bunların dışında şuanda da İntegrative Nutrition adlı online bir okula devam ediyorum. Burada da Bütünsel Yaşam koçluğu üzerine eğitim alıyorum. En son koçluk eğitimi aldım. Bütünsel yaşam ve beslenme koçluğu alanında.

HATA YOK, DOĞRU BİLGİYİ HATIRLAMAMAK VAR
- Toplumumuzda kendimiz ve çevremizle ilişkilerde sizce ne gibi hatalar yapıyoruz?
Bu bana genelde bütün röportajlarımda sorulan bir soru. Çok şaşırıyorum bu soruyu duyduğuma. Çünkü hata diye bir şey yok. Doğru bilgiyi hatırlamamak var sadece. O yüzden bence doğamıza uygun yaşamak gibi şeyler yapılabilir. Gerçekten iyi yaşamın temelleri iyi beslenmektir. İnsanlar susadıkları zaman su içeceklerine gazlı şeyler içiyorlar. Gıda teknolojisi işlenmiş ve şekerli yiyecekleri size o kadar vermeye başladı ki sistemimiz bozuldu. Doğru ve gerçek enerji kaynağı olan, canlılığı olan besinlerle beslenmeyi unuttuk. Dolayısıyla beslenmeyi tekrar hatırlamalıyız. Bedenimiz dışında yemek yerken ruhumuzu da besliyoruz. Bunu da unutmamalıyız. Dolayısıyla kitabımda tüm bunları anlatıyorum. Yanlış bilinenleri hatırlatmaya çalışıyorum. Özünüze tekrar bağlantı kurmanızı, sadece bedensel değil ruhsal ve duygusal varlık olduğunuzu hatırlamanızı istiyorum. Dolayısıyla bunlara hata olarak demeyelim ama yanlış alışkanlıklar edindik. Yanlış alışkanlıkları tekrar doğru alışkanlıklarla değiştirmek gerekiyor diye düşünüyorum.