Biz herşeyin yerini biliriz yaşam şeklimiz kabul edilmeli

Haberin Devamı

Alaçatı’daki bazı mesken ve mülklerin Diyanet İşleri Başkanlığı’na devri, gündeme bomba gibi düştü. Bazıları bunu hayat tarzına müdahale olarak algılarken, birçok sivil toplum kuruluşu protesto eylemlerine başladı. “Alaçatı’nın Alaçatı olmadığı” günlerden beri orada yaşayan, belediye başkanlığı döneminde bugünlere gelmesi yönünde önemli çalışmalar yapan Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, bu konuda hukuki yönden mücadele edeceklerini söylüyor. ‘Biz camilerin değil, Alaçatılı’nın vergileriyle yapılmış meskenlerin devrine karşıyız’ diyen Dalgıç’la Çeşme planlarını da konuştuk.

Biz herşeyin yerini biliriz yaşam şeklimiz kabul edilmeli


VERGİLERİMİZİN YAPILAN BİNALARIN VERİLMESİNE KARŞIYIZ
- Alaçatı’da Diyanet’e devredilen mekanlar hakkında neler söyleyeceksiniz?

- Bir kere bu mülklerin tümü Özel İdare, Hazine falan değil, kapatılan Alaçatı Belediyesi mülkiyeti altındaydı. 6360 sayılı yasa çıktıktan sonra bunların devredileceği yer Çeşme Belediyesi’dir. Ben Çeşme Belediye Başkanı olmasam da, olması gereken budur. Çok açık bir şekilde, biz 2 cami parselleri ve binalarının Diyanet’e verilmesine karşı değiliz, hiç kimse karşı değil. Biz sadece hemen onların üzerindeki parsellerin, Alaçatı’nın esas meydanı dediğimiz köy meydanının verilmesine, bunun karşısında şimdi otel olan eski belediye binasının verilmesine karşıyız, Alaçatı halkının kendi katkıları ve vergileriyle yapılan Değirmenaltı dediğimiz 34 dükkanın verilmesine karşıyız. Belki Alaçatı’nın gelecekte en yeşil yeri olacak olan pazar yerinin sonundaki palmiyeli alanın verilmesine karşıyız. Hepsinin mantıklı bir açıklaması var.

Haberin Devamı

200 YILDIR YAPILMAYAN CAMİYİ BİZ YAPTIK
- İbadet yerleri ile ilgili söylenenlere neler diyorsunuz?

- Bakın, 1936’da Merkez Cami Alaçatı Belediyesi’nin mülkiyetine geçmiş kamulaştırmayla, o günden beri cami kullanılıyor. Kimsenin camiyi kapatmak, kaldırmak gibi düşüncesi olmamış. Aksine 200 yıldır Alaçatı’da yapılmayan camiyi, biz Hazine’nin yerine de değil, belediyenin bulduğu, bir hayırseverimizin bağışladığı yere yapmış insanlarız. Yani ibadethane ve camiyle ilgili biz zaten gerekenleri yapmışız.

Haberin Devamı

KİMSE GELMEZKEN, OTOBÜSLER UĞRAMAZKEN DE BİZ ORADAYDIK
- Duygusal olarak Alaçatı’ya yapılan bu müdahale size ne hissettiriyor?
- Biz 3 kuşaktır Alaçatı’da yaşıyoruz. Rahmetli dedem dahil buralarda doğdu. Duygusallığımız çok, çünkü biz Alaçatı’nın herşeyini yaşadık. Benim için de Alaçatı bir aşk. Çünkü ben sadece lise, üniversite dışında hep Alaçatıda’ydım. Alaçatı köyken, tarımla geçinirken, ekonomik anlamda sıkıntılıyken, İzmir’den gelen otobüslerin hiç uğramadığı zamanlarda, Alaçatılıyım dediğimizde ‘Orası neresi’ dendiğinde, kimse gelmezken de biz Alaçatı’daydık. O nedenle şu an yapılanlar aile ortamımızdan birşeylerin koparılması gibi bizim için.

Haberin Devamı

KİM KİMİN İÇKİSİNE İBADETİNE KARIŞMIŞ
- Birçok kişi bu mal devrinin ardında hayat tarzına müdahale olduğunu düşünüyor. Siz katılıyor musunuz?
- Ben de öyle düşünüyorum. Şunu söylemeliyiz ki, bizler içkiyle ibadeti asla birbirine karıştıran insanlar değiliz. İbadet insanın hür yaşamıdır, özgürlüğüdür. Burada yüzyıllardır burada böyle yaşanmış, kim kimin içkisine ya da ibadetine karışmış. Biz cami yaptık, 10 yıldır otobüslerle teraviye kadınları, çocukları, yaşlıları taşıyoruz. Sosyal yardımı hem Ramazan’da, hem de diğer aylarda yapıyoruz. Çadır kurmuyoruz, çünkü dinimiz ‘bir elin verdiğini diğeri görmeyecek’ der. O nedenle yaptıklarımızı göstermiyoruz. Ama belki birçok belediyeden daha fazla inançlarımız ve ibadetimize hizmet veriyoruz. Bu zaten bizim yaşam şeklimiz. Bunun mutlaka kabul edilmesi gerekli, dışarıdan müdahale edilmemeli.

Haberin Devamı

Biz herşeyin yerini biliriz yaşam şeklimiz kabul edilmeli

HER TÜRLÜ HUKUKİ MÜCADELEYİ VERECEĞİZ
- Peki nasıl bir yol izlenecek bundan sonra?

- Bundan sonrası tamamen bir hukuk mücadelesi olacak. Hazırlıklarımızı yapıyoruz. Ben Alaçatı’daki çocuklara kadar herkese neler olduğunu anlatıyorum. Herkesi bilgilendirmeye çalışıyorum. Buradaki karmaşa devletin malları konusu, ya da Diyanet’e karşı olma değil kesinlikle. Şunu da belirteyim ki, Alaçatı Belediyesi’nden 2 araç, valilik yatırım komitesi ve bazı il müdürlüklerine tahsis edildi. Geçen hafta biz Mobese’ye katkı olarak 350 bin TL aktardık, Sağlık Grup Başkanlığı’na bir araba tahsis ettik. Zaten Çeşme Belediyesi olarak devletin gereken birimlerine, gereken tüm katkıları yapıyoruz. Cami ve okul yeri tabii ki ayrılmalı. Biz zaten devletten yardım almadan belediyenin alanlarına 2 lise, 2 spor salonu kazandırdık.

Haberin Devamı

HALK GEÇERKEN ODAMIN CAMINI TIKLATIYOR
- Belediyedeki odanız hemen girişte, camlı. Her giren sizi görüyor hatta yolun kenarı olduğundan her geçen sizi görüyor...

- Doğru, her giren hemen benim odama yöneliyor. Hatta bazen camı tıklatıyorlar. Geçen gün bir toplantı yapıyoruz, cama vuruluyor baktım limonatacı. 3 limonata uzatıyor ‘Başkanım misafirlerinle iç’ diye. Yoldan geçen odamı görebiliyor yani. Bakın ben sabah 6’dan itibaren sokaktayım. Aslında bu toplumun 30 yıldır özlemini çektiği birşey. Çünkü insanlar sizden para istemiyor, tekne istemiyor, tatil istemiyor. Tek istedikleri derdini anlatabilmek ve başkana ulaştığını görmek. Hangi devlet dairesine gitseniz kayıt alıp ‘bakacağız’ diyorlar. Oysa insanların tek isteği yetkili birine ulaşmak.

ÇEŞME’DE TEMEL VAR BİZ ÜZERİNİ YAPACAĞIZ
- Çeşme Belediye Başkanı olarak neler yapmayı düşünüyorsunuz?

- Alaçatı bir arsaydı, temel kazdık, üzerine birşeyler koyduk. Fakat Çeşme’de temel zaten var, üzerine birşeyler koyacağız. Benim gözlemim, Çeşme gelişme ve şekillenme yönünde sinerjisini yitirmiş, her sektörüyle durağan hale gelmiş. Onu hızlandırmaya çalışıyoruz. Henüz 3 aydır görevdeyiz ve sezona girdik ama Eylül’den itibaren çalışmalarımızı hızlandıracağız. Yol, kanal, park yapmak zaten belediyenin görevi. O nedenle bunlardan bahsetmiyorum bile. Biz Çeşme’yi farklılaştıracak projeler yapma peşindeyiz. Çeşme’nin hiçbir girişi Çeşme’ye layık değil. Önce bunları düzelteceğiz. Denizin içinde yaşıyoruz ama Çeşme’dekiler denize girebilmek için uzun mesafeler katediyor. Çeşme merkezdeki sahillerin hepsini plaja geçireceğiz. Böylece halk denizle daha kolay buluşacak, hem de etraftaki esnaf daha fazla iş yapabilecek. Çüftlikköy’e gidişteki tüm yürüme ve bisiklet yollarını düzenleyeceğiz. Tüm bunlar bir süreç ama hepsi iyi projelerle gerçekleştireceğiz.
- Çeşme’de kış yaşamını yoğunlaştırmak için neler yapacaksınız?
- Çeşme’yi 9 bölgeye ayırdık, 9 marka, 9 merkez, 9 etkinlik yapacağız. Alaçatı zaten Ot Festivali’yle diğer etkinlikleriyle ilerliyor. Diğer bölgelerimizi de piyano festivali ya da diğer etkinliklerle öne çıkaracağız. Mesela Kerman Köyü’nde Ekmek Festivali yapacağız. Sadece deniz, güneş değil, kültür ve sanatı öne çıkaracağız. Tüm bunları Ekim’den sonra başlatacağız. Her biri 3 gün sürse, zaten 5 ayı dolduracak. Yazın etkinlik yapmayacağız, amacımız kışın insanları buraya çekmek. Kongre, sağlık tüm turizm şekillerini destekleyeceğiz.

PLAJLARI İHALEYE ÇIKMAYIP HALKA AÇACAĞIZ
- Plajları halka açmak şeklinde bir açıklamanız oldu. Bu nasıl olacak?

- Sözüm ona kıyılar halka açık. Ama ya çok pahalı, ya da hizmet kötü. Biz Şehircilik Bakanlığı’nın elindeki alanlardan veya yaptığımız anlaşmalarla belediyeye geçmiş alanların hiçbirini bundan böyle kiraya vermeyeceğiz. İçlerinde şu an kiracı olanların sözleşmeleri bitince ihaleye çıkmayacağız. Biz belediye olarak çok daha kaliteli, düzgün ve çok daha ucuz işleteceğiz. Yani herkes ucuza şezlongunu alacak, denize girecek. Halk için soyunma kabini, tuvalet ne gerekiyorsa yapacağız ve bunları ucuz işleteceğiz. Bu kış bunları düzenleyeceğiz.
- Alaçatı’nın geleceğiyle ilgili olumsuz düşünceler de var. Siz ne düşünüyorsunuz?
- Biz 2004’de göreve başladıktan beri Alaçatı’da 10 yıl imara yer açmadık. Çeşme’de de açmayacağız. Turizm yatırımları dışında. Konutun genişlemesi gibi bir derdimiz yok. Şimdi Alaçatı’da sadece biraz daha yeşilin, yolların, sosyal donatıların artması gerekli. Bunları da hem Alaçatı için, hem de Çeşme’nin her bölgesi için yapacağız. Ben hiç şikayet etmem. Mutlaka yapmanın bir yolunu bulurum. Biz de bu yarımada için yapılması gereken neyse mutlaka yapacağız.

Yazarın Tüm Yazıları