Paylaş
HANİ ‘bir kitap okudum, hayatım değişti’ derler ya... Kimya Mühendisi Sabahat Poshor için de aynen böyle olmuş. Fransa’nın güneyindeki küçük bir oteli anlatan ‘Hotel Pastis’ adlı kitaptan sonra böyle bir otel açmak istemiş, ama bu hayalini ancak 10 yıl sonra gerçekleştirebilmiş. Alaçatı’da bahçesinde yabani karadut ve koruma altına alınmış yaşlı incir ağacı bulunan yıkık dökük binayı alarak ‘İncirli Ev’ adında 8 odalı küçük oteli açan Sabahat ve Osman Poshor’un en büyük destekçileri, çocukları. Özellikle Londra’da yaşayan oğulları, müzisyen ve Dj Can Poshor’un her yaz gelip yardım ettiği otelin en önemli spesiyali ise eski basketbolcu olan Osman Bey’in el emeği, göz nuru reçeller...
8-10 ODALI OTEL OLMAZ 40 ODALI OLSUN TUR GELSİN
- Otel açma fikri nasıl oluştu?
- Biz eşimle, ailemle seyahat etmeyi çok severiz. Gittiğimiz ülkelerde köy köy dolaşır, küçük otellerde kalırdık. İngiliz yazar Peter Mayle’ın Hotel Pastis diye Provence’da geçen bir kitabını okudum. O sırada kimya mühendisi olarak çok yoğun çalışıyordum. İngiliz yazar, Province’daki 8 odalı oteli işletmesini anlatıyordu. 95 yılıydı ve ‘ben de böyle bir otel açmalıyım’ diye düşündüm. Eşim de destek verdi.
- Neden Alaçatı’yı düşündünüz?
- Manisalı olduğumdan 80’lerden beri Çeşme’ye geliriz. Ama ilk anda otel fikri için sezon daha uzun olduğundan Güney’deki yerleri düşündük. Ama o yıllarda henüz küçük otel kavramı yok, kitapları çıkmamış. Kime fikrimizi söylesek ‘8-10 odalı otel olur mu, 40 oda olacak ki bir tur gelsin v.s.’ diyorlardı. Oysa ben tur falan istemiyordum, ama bu konuşmalarla biz de motivasyonumuzu kaybettik.
AMACIMIZ ÇOK DEĞİL, MUTLU MİSAFİR
- Bu kadar yıldırılmışken sonunda nasıl gerçekleştirdiniz hayalinizi?
- Profesyonel çalışmaya devam ettim. Ama 99 yılında uzun kaldım Çeşme’de ve Alaçatı’da birşey almaya niyetlendim. Eşim önce sıcak bakmadı, yine vazgeçtim. Ama sonunda 2005 yılında burayı aldık. Aslında ilk başta otel olarak düşünmemiştim ama eşim ‘hadi senin otel fikrini canlandıralım’ deyince burayı otel yapmaya karar verdik. Bu kez çocuklarımıza da danıştık. Kızımız pek yanaşmadı. Ama Londra’da yaşayan müzisyen oğlumuz ‘yazları gelir yardım ederim’ deyince, İncirli Ev açıldı. Biz de bu işten çok keyif almaya başladık.
- İstanbul’u bırakıp buralı mı oldunuz?
- Alaçatı’da geçirdiğimiz ilk kışımızda burada yaşamayı çok sevince İstanbul’u tamamen kapattık. Binamızı daha uygun hale getirdik. Küçük bir oteliz ama odalarımız çok büyük. Amacımız çok misafir değil, mutlu misafir ağırlamak. Mavi Oda dediğimiz odamız ilk aldığımızda ahırdı. İçeride inekler vardı. Yıkık dökük bir yerdi. Yan binada da tütün dizerlermiş, tütün deposuymuş.
EŞİM 36 ÇEŞİT REÇEL YAPIYOR
- Osman Bey’in reçelleri de pek meşhurmuş...
- Eşim çocukluğundan beri meyve meraklısıymış. Hatta meyveler olgunlaştığında onları nasıl saklayalım derken reçeller yapmaya başladı. İlk başlarda 6-7 çeşit reçel yapıyordu hatta Çeşme’de incir ve yabani karadut reçelleri yapmaya başlamıştı. Buraya yerleştikten sonra çok ilerletti ve geçen yıl 36 çeşit reçel yaptı. Bir meyveden tek bir reçel yapmıyor, üçleme diyerek hem jölesini, hem marmelatını hem de reçelini yapıyor. Aynı miktar meyveyle farklı şeker miktarlarında değişik reçeller yapıyor. Yabani karabaş otu, buradaki adıyla lavandula yani lavanta reçeli de çok ilgi görüyor.
EN BÜYÜK KEYİF YAZLARI ALAÇATI
Can Poshor
- Siz nasıl başladınız müziğe?
- 1991 yılında annem Londra’da çalışmaya başlayınca ben de onunla gittim ve orada yaşamaya başladım. Müziğe ilgim vardı ama Türkiye’de nereye gelebileceğimi bilemediğimden burada üzerine gitmemiştim. Londra’da çok doğru insanlarla karşılaştım ve aile hayatımla birlikte götürebileceğim bir müzik hayatı yaratabildim. Elektronik bir grubum vardı, hatta albümümüz çıkıyor. Dj olarak Jonny Rock adıyla çalışıyorum, grubumuzun adı ise Freaks. Dünyada birçok yerin yanısıra İstanbul, Çeşme ve Bodrum’da da çalıyorum. Yazları ise Alaçatı’da olmak büyük keyif benim için...
Paylaş