Paylaş
Özellikle ülkemizde birçok kadın, bu doğal yöntem yerine cerrahi yaklaşımı, yani sezaryen doğumu tercih ediyor. Hatta dünyada bu konuda birinciyiz. Doğuma hazırlık eğitmeni ve ebe Msc. Şükran Kurucu Yılmaz, Amerika ve İngiltere’de aldığı normal doğum ve doğuma hazırlık yöntemlerini Muğla’da kurduğu merkezde dileyen annelere öğreterek, daha sağlıklı doğum yapmalarını sağlıyor.
- Ebelik üzerine nasıl bir eğitim aldınız?
- İsparta-Yalvaç Sağlık Meslek Lisesi’nden birincilikle mezun olup Süleyman Demirel Üniversitesi Ebelik Bölümü’nü bitirdim. Yabancı dil ve mesleki gelişim için Amerika ve İngiltere’ye gittim. Londra Edgware’de özel bir Anne-Bebek Rehberlik Merkezi’nde staj yaptım. Türkiye’ye döndükten sonra Bahçeşehir Üniversitesi’nde yüksek lisansımı tamamladım. Kadın doğum servisi, doğumhane, yenidoğan yoğun bakım, Çapa Tıp Fakültesi Çocuk Yoğun Bakım Bölümü’nde çalıştıktan sonra Haliç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu’nda öğretim elemanı olarak çalıştım. Muğla’ya taşınınca doğuma hazırlık ve nefes çalışmaları, emzirme ve bebek bakım, bebeklerde ve çocuklarda ilkyardım, hamile yogası eğitimleriyle anne ve gebelere destek ve danışmanlık vermeye başladım.
SEZARYENDE DÜNYA BİRİNCİSİYİZ
- Ülkemizde daha çok sezaryen doğum tercih ediliyor. Dünyada durum nasıl?
- Sezaryen, bir doğum tercihi değil, gebelik ve doğum eylemi sırasındaki istenmeyen durumlarda hayat kurtarıcı bir cerrahi yöntemdir. Biz kadınlar, fizyolojik olarak normal doğum yapma gücüne sahibiz. Dünya Sağlık Örgütü, doğumların yalnızca yüzde 10-15’inin sezaryen olmasını öneriyor. Fakat Türkiye, OECD verilerine göre dünyada yüzde 52 ile en fazla sezaryenle doğum yapılan ülke. Bu oran, Amerika’da yüzde 32.5, İngiltere’de yüzde 23, Hollanda’da yüzde 15.
- Ülkemizde kadınlar sezaryen doğumu neden tercih ediyor?
- Yapılan çalışmalar gösteriyor ki anne adayları, doktorları sezaryen endikasyonu görmediği halde, doğum korkularını engelleyemedikleri ve bebeklerinin sağlığı için endişelendiklerinden normal doğumu istemiyor. Doğumu abartılı çekilen film sahnelerinden, dizilerden ve kötü deneyimlerini paylaşan çevresinden öğreniyor ve bu durum kaygı ve korkuyu yükseltiyor. Buna bağlı olarak, anne adayı elektif sezaryen dediğimiz isteğe bağlı sezaryen ile doğumu talep ediyor.
HİPNOZ VE SUDA DOĞUM
- Hamileler doğum korkularını nasıl yenebilir?
- Net ve kesin bir ifadeyle doğuma hazırlık eğitimi almalılar ve doğumu öğrenmeliler. Yapılan bir çok çalışma gösteriyor ki doğuma ve anneliğe hazırlanan hamilelerin, hazırlanmayan hamilelere oranla stres ve kaygı oranları çok düşük. Ayrıca doğuma hazırlık ve nefes çalışmaları eğitimleri alan hamileler, kendini güçlü hissediyor. Beden farkındalıkları gelişiyor.
- Normal doğum yöntemleri arasında dünyada ve Türkiye’de neler tercih ediliyor?
- Dünyada doğuma hazırlık amacıyla ebeveynlere verilen Bradley metodu, Lamaze metodu, hipnoz ile doğum, Maia Stool Births ve suda doğum gibi yöntemler var. Türkiye’de en çok Hypnobirthing/Morgan Metodu, yani hipnoz ile doğum ve suda doğum ilgi çekiyor. Hipnozla doğum, hipnoz hali değil, annenin bebeğini nasıl rahat bırakacağı öğretilerek, ağrısız bir doğumun desteklemesi yöntemi. Suda doğum ise anne adayına hareket özgürlüğü ve doğum masasına oranla daha konforlu bir ortamda doğurma seçeneği sunuyor. Suyun kaldırma kuvveti, karın üzerindeki basıncı azaltarak rahim kasılmaları etkinliğini artırır, kan dolaşımını düzenler, annenin ve bebeğin daha fazla oksijenlenmesini sağlar. Annenin rahat bir doğum yapmasını amaçlar.
NORMAL DOĞUMDA, ANNE DE BEBEK DE DAHA SAĞLIKLI
- Normal doğumun anne ve bebeğe faydaları nelerdir?
- Normal doğumda bebekte salgılanan endorfin hormonu, bebeği dış dünyaya hazırlar. Bebekler doğum yolundan geçerken annelerinden koruyucu bakteriler alır. Anne ve bebek arasında ten tene temas daha kolay gerçekleşir ve bu temas bebeğin anneye güvenli bağlanmasını sağlar. Bebeklerde solunum sıkıntısı gelişme riski daha azdır. Bebekler emmeye daha kolay adapte olur. Anne hastaneden daha çabuk çıkar, ağrısı daha azdır, hatta hiç olmaz. Doğum sonrası enfeksiyon ve kanama benzeri komplikasyonlar ve doğum sırasında anne ölüm oranı daha azdır.
- Siz nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?
- Anne adayları ile 12’nci. hafta itibariyle doktorunun da onayıyla hamile yogası ve gebelikte nefes egzersizleriyle doğuma hazırlık serüvenimiz başlıyor. 20’nci haftadan sonra eşli/tek, bireysel ya da grup doğuma hazırlık eğitimleriyle doğumun doğası, evreleri, doğum korkusuyla baş etme yöntemleri gibi bir çok konuda anne ve baba adayını doğuma hazırlıyorum. Gebeliğin ilerleyen zamanlarında emzirme ve bebek bakım eğitimi ve ağrıyı azaltan uygulamalarla kendilerini rahat ve güvende hissediyorlar.
Paylaş