Emirdağlı maden işçisinin oğlu Belçika’nın bakanı

Emir Kır, Afyon Emirdağ’dan Belçika’ya göç eden bir maden işçisinin oğlu. Brüksel hükümetinde bakan olmayı başaran Kır, sadece Türklerin değil, her türlü azınlığın ve herkesin bakanı olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

Türk işçilerin neredeyse 50 yıldır Avrupa’da olduğunu belirten Emir Kır’a göre yaşadığınız yeri benimsemek öz kimliğinizi reddetmek anlamına gelmiyor. Brüksel Hükümeti’nde Çevre, Sosyal İşler Tarihi Eserleri Korumadan Sorumlu Devlet Bakanı olan Emir Kır, Egeli olmasının farklı kültürleri kucaklamasında büyük etkisi olduğunu da ekliyor

MADEN İŞÇİSİ BABAM AVRUPA’YA İLK GİDENLERDEN
- Ailenizin Belçika’ya göç etmesi nasıl olmuş?
- Avrupa’daki Türkler 50’nci yılını yaşıyor. Benim annem, babam Afyon Emirdağlı. Babam Avrupa’ya ilk giden işçilerden, maden işçisiydi. 6 çocuktuk. İlk gelenler döneceğim düşüncesiyle ailelerini almamışlar. Ama babam 3 yıl sonra bizi yanına aldırmış. Hatta ben, annemin karnındayken Belçika’ya gitmiş, orada dünyaya gelmişim.
- Siz hiç ayrımcılıkla karşılaştınız mı?
- Bazen istemediğiniz davranışlara maruz kalabiliyorsunuz. Siyaset bu anlamda benim için iyi fırsat oldu. Bizlere karşı yapılan ayrımcılık bu konuda hassas davranmama yol açtı.
- Bakan olarak kaçıncı döneminiz?
- Belçika’da 2 dönemdir bakanlık yapıyorum. Belçika’da ilk siyasete girenlerin arasındayım. 2001’de belediye başkan yardımcısı olmuştum, 2004’te de Brüksel başkent bölgesinde temizlik, tarihi eser, sosyal işler ve aile gibi konulardan sorumlu bakandım. 2009’da tekrar seçimlere girdim. Bu kez imar alanları, sosyal işler, meslek eğitimi, kültür-spor gibi alanlardan sorumlu bakan oldum.

Haberin Devamı

Emirdağlı maden işçisinin oğlu Belçika’nın bakanı

KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ MUTLAKA SAĞLANMALI
- Aileden de sorumlu bakansınız ve özellikle kadınlar konusunda çalışıyorsunuz değil mi?
- Ailelerde kadınlar hem dışarıda, hem de evde çalışıyor. Bunun artık değişmesi gerekiyor. Kadın-erkek eşitliği mutlaka sağlanmalı. Çünkü artık bir maaşla evi geçindirmek de mümkün değil. O nedenle kadınlar da eğitim almalı, mutlaka çalışmalı. Ama erkek de evde paylaşımcı olmalı. Kadın erkek eşitliği mutluluğu getirir. Kadınların da erkekler gibi beklentileri ve hayalleri var. Bu nedenle ben bu konuyu siyasette öncelikli konu haline getirdim.
- Belçika’da kadın-erkek eşitliği konusunda neler yapılıyor?
- Okullarda önyargıları yıkmak için kadın şunu yapar, erkek bunu yapar gibi kuralları kırmak için öğrencilere eğitim veriyoruz. Şiddete karşı ulusal çapta plan var. Biz de bu yönde çalışıyoruz. Ayrıca biz zoraki evliliklere karşı bir çalışma başlattık. Kadınların spor yapabilmesi için alanlar yaptık. Belçika’da kadınların siyasette daha fazla yer alması için kota sistemini uyguluyoruz. Minimum 3’te 1 oranında kadın olması gerekiyor. Belediye meclis seçimlerine kadar fermuar sistemlerini getirip 1 kadın, 1 erkek aday çıkarılıyor. Böylelikle daha fazla kadın yer alacak.

Haberin Devamı

BELÇİKA’DA 50 BİNDEN FAZLA EMİRDAĞLI VAR
- Sadece Belçika’da 50 binden fazla Emirdağlı varmış. Emirdağlılar neden bu kadar Avrupa’ya göç etmişler?
- Belçika’da daha fazla Emirdağlı vardır. İnsanlar göç ettiklerinde tanıdığının yanına gider, ona sığınır, ona güvenir. Emirdağlılar Belçika’ya gelince arkasından çorap söküğü gibi diğer Emirdağlılar da hemşerilerinin yanına gitti. Benim babam da ilk gidenlerden.
- Orada bu kadar çok Türk olması Belçika Türkiye ilişkilerini olumlu yansımıştır herhalde değil mi?
- Kesinlikle. Belçika ile Türkiye arasında çok iyi ilişkiler var. Belçika siyasi yönden Türkiye’nin Avrupa Birliği adaylığını destekliyor. Brüksel’den direkt uçuşlar var, ciddi köprüler oluşturuldu. Çünkü burası ata topraklarımız. Tatile geliyoruz, ziyarete geliyoruz.

Haberin Devamı

ORTA ASYA’DAN GELEN TÜRKLER DÖNDÜ MÜ Kİ AVRUPALI TÜRKLER DÖNSÜN?
- Avrupa’daki Türklerin 50. yılı olması hakkında neler söyleyeceksiniz?
- Tabii o dönemde yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle göçler oldu. Belçika’da ise 2. Dünya Savaşı’ndan sonra madenlerde, yıkım işlerinde çalışmak isteyecek işçiler bulamıyorlarmış. Hatta savaştan sonraki 1 yıl tutuklu Almanlar çalıştırılmış. Sonra İtalyan işçiler gelmiş ama 1956 bir maden ocağındaki patlamada 220 İtalyan işçi ölünce İtalyan hükümeti işçi göndermekten vazgeçti. Belçika hükümeti arayışa başlayınca Türk işçiler devreye girdi ve ilk Türk işçiler Belçika’ya geldi.
- Oradaki Türklerde hep bir dönme düşüncesi var mı yoksa artık bu azaldı mı?
- İnsanlar zamanla yaşadığı yerin kimliğini alıyor. Orta Asya’dan Anadolu’ya, Balkanlar’a gelen Türkler ya da asırlar önce Amerika’ya yerleşen İngilizler, İrlandalılar geri döndüler mi; dönmediler. Avrupalı Türkler Diasporası Türkiye’ye dönecek mi, bence çok azı dönecek. Kubat, Hadise, Tarkan döndü ama dönmek için imkanlar gerekli. Herkes dönmek ister ama şartlar oluşmalı. İş, ev, sosyal hayat hepsini yeniden yapılandırmak kolay mı?

Haberin Devamı

SADECE TÜRKLERİN DEĞİL HERKESİN BAKANIYIM
- Bakanlıktan sonra belediye başkanlığı düşünceniz de var değil mi?
- Belçika’da federal hükümet ve bölge hükümetleri var. Ben de Brüksel başkent bölgesinde sosyal işler, temizlik, meslek eğitimi, spor ve kültürden sorumluyum. Belçika siyasetinde bölgeler ağırlık kazanıyor ve çok yetkileri var. 14 Ekim’de de belediye seçimleri var. Bu dönemde başkan yerini bana bırakacak. Zaten Belçika siyasetinde belediyelerde güçlü olmayan genel siyasette başarılı olamıyor.
- Ben sadece Türklerin değil tüm Belçikalıların bakanıyım diyorsunuz. Tüm yabancılar konusunda hassasım diyorsunuz…
- Evet orada yaşayan herkesin bakanıyım. İlk gelenler zaman zaman ayrımcılık, ırkçılık yaşadılar. Ben ilk gelen göçmenlerden birinin oğluyum. Bizim için din, sosyal sınıf farkı yok. Bu gibi mevkilerde herkesin bakanı olmalısınız.

Haberin Devamı

BELÇİKA’NIN EN BÜYÜK GÜCÜ ALDIĞI YABANCI GÖÇLERDİR
- Türk göçmenler hep bir kimlik sorunu yaşadılar. Nereli olduklarını bilemediler. Yeni kuşakla bu çözülüyor mu?
- Yaşadığı yeri benimsemek öz kültürünü reddetmek değildir. Belçika’nın en büyük gücü bu çeşitli yabancı göçlerdir. Çünkü hem demografik yönden çok çocuk yapmayan Belçikalılara katkı oldu hem de beraber çalışarak ülkeyi kalkındırdılar. Kendi öz kültürleriyle Belçika’nın zenginliğine zenginlik kattılar. Yani hem Türk olabilirsin, hem Belçikalı olabilirsin, hem Emirdağlı, hem Brükselli hissedebilirsin.
- Yine de her iki yönden hala entegrasyonu reddedenler oluyor mu?
- Bazıları zenginleşmekten korkuyor ve reddediyor. Oysa bir arada olsak farklı bölge ve toplumdan gelen farklı insanlarla güçleneceğiz. Her toplumda güzel yönler, zenginlikler var. Yani dünya sadece siyah ya da beyaz değil..

EGELİ OLMAMIN GELİŞİMİME KATKISI BÜYÜK
- Egeli olmanız sizi nasıl etkiledi?
- İnsanlar yaşadığı yere ait oluyor, yaşadığı yerde etkili oluyor ama kökenlerinin gelişimlerinde mutlaka katkısı vardır. Ege’de, Emirdağ’da, zaten herkesi kucaklarız. Türkler çok sıcak, birliği ve dayanışmayı seven insanlar. Bunu herkes hissediyor. Ayrıca Türkiye’nin hizmet servisi anlayışına şapka çıkartmak gerekli. İnanılmaz çalışıyorlar ve başarılılar.
- Siz bir gün Ege’ye dönmeyi düşünür müsünüz?
- Aileniz, çocuklarınız, torunlarınız orada yaşarken siz buraya dönemiyorsunuz. Dönenler oluyor, birkaç ay kalıyorlar sonra tekrar geliyorlar. Çünkü onların çocukları dönmüyor, orada kalıyorlar. Uzak kalmak istemiyorlar. Zaten artık dünya büyük bir köy oldu, uçak biletleri ucuzladı. Ege’nin iklimi de harika bu yüzden ben de Bodrum, Milas civarında havaalanı yakınında bir yer almak istiyorum.

Yazarın Tüm Yazıları