Paylaş
BUGÜN doğum günüm... Japonya’daki ortalama kadın ömrünü dikkate alınca, henüz geliyorum Dante gibi ortasına hayatımın.
Eskiden doğum günümü nerede kutlayalım, ne giyelim, kimlerle olalım diye düşünürken artık daha farklı hissediyorum doğum günlerimde... Birçokları gibi hesaplaşmalar yaşıyorum ben de... Kimdim, neydim, ne oldum, nereye doğru gidiyorum, gittiğim yön doğru mu, farklı yöne mi gitmeliyim, olduğum kişi aslında olmak istediğim kişi mi?
Yanıtlamıyorum çoğunu, çünkü hoşuma gitmeyen şeyler de çıkabilir arada. Ama fark ediyorum ki, ben artık ‘biri’ olmak, bir kalıpta anılmak istemiyorum... Özgür hissetmek ve sadece adımla anılmak istiyorum. Mesleği şu, kişiliği bu, şunlardan, bunlardan demesinler. Sadece, Ayçe desinler... Yani, zor olanı yapmak istiyorum artık; kendime olan borcumu ödemek ve sadece kendim olmaya çalışmak...
Doğurganlık mı, üretkenlik mi?
40-50 yaşlarında tekrar basketbol oynamaya başlayan kadınlarla ilgili röportajdan sonra o kadar tepki aldım ki hem sevindim, hem de şaşırdım biraz. Çünkü farkettim ki çoğu insanın bu yaşlarda hayata karşı olan isteği, umudu azalmış. Beklentilerini ve yaşama sevinçlerini ya çocuklarına ya da ailelerine endekslemişler. Seçimlerini yapıp bitirmiş, kendilerini hayatın yönlendirmesine bırakmışlar. Özellikle kadınlar artık doğurganlıklarının azalmasını, üretkenliğin de bitmesi olarak görüyorlar. Oysa biten sadece bedenin görevi, ruhun görevi, işlevi daha yeni başlıyor. Hayat sadece eşler ve çocuklardan ibaret değil... Siz de varsınız...
Londra’daki Harlaxton Kolej mezunları Alaçatı’da buluştu
Sevgili arkadaşım İzi Ersönmez, geçtiğimiz hafta okul buluşmasına davet etti bizleri. Ama öyle sıradan bir okul buluşması değil bu. Amerika Evansville Üniversitesi’nin İngiltere’deki kampüsü Harlaxton College’ın 79-80 mezunları, sadece bu buluşma için İzmir’e geldi. Amerika, Avrupa ve Ürdün, Mısır gibi Ortadoğu ülkelerinden banka sahibi, dünyanın sayılı emlak yöneticisi gibi başarılı ve üst düzey mesleklere mensup misafirler Türkiye’ye ilk kez geliyordu.
Bugüne kadar Amerika ve İngiltere’de görüşen grup, üçüncü buluşmalarında gezdikleri Efes, Meryemana, Şirince, Urla, Çeşme ve Alaçatı’ya hayran kalmışlar. Hatta birçoğu şimdiden bir sonraki yaz için Alaçatı’dan ev bakmaya bile başlamış. Eh, İstanbullulardan şikâyet edenlerin hoşuna gitmeyecek, ama Alaçatı uluslararası bir markaya dönüşme yolunda.
Çocuklarınız yazı tembellikle geçirmesin
Psikologlar Manolya Özek ve Pınar Özgüner’in ‘Çocuklarınızın yazın bir koçu olmasına ne dersiniz?’ sorusuna ben ‘harika olur’ diyorum. Çünkü 10 yaşındaki oğlumla tepişe tepişe anladım ki anne-babadan yaşam koçu değil ancak boğası olur olsa olsa... Her şeyin yazlık moda geçtiği bu aylarda Pozitif Manevra Danışmanlık Merkezi de harika bir fikir ile haftanın belli günlerinde Çeşme Alaçatı’da hizmet vermeye başlamış. Çocukların yazı sadece tembellik yaparak verimsiz geçirmemesi, kişisel gelişim, spor ve gelecek başarısı adına değerlendirmeleri gerektiğini söyleyen Psikolog Manolya Özek, Play Attention çalışmasını da kapsayan Dikkat Koçluğu, Yaşam Koçluğu adı altında çeşitli çalışmalar düzenlediklerini anlatıyor. Bu arada, daralan anne-babaları da unutmamışlar ve onlar için Ağustos ayında Nefes Koçu Murat Atay ile tam günlük bir çalışma organize etmişler. Okulların açılmasını dört gözle bekleyen annelere duyurulur...Tel:(232) 422 34 06, www.pozitifmanevra.com
Paylaş