Banu Alkan’ın 90-60-90 vücudunu Çeşme Ilıca Plajı yapmıştır

Öyle veya böyle, Banu Alkan bir fenomen. Filmleri, olaylı aşkları, ilginç şarkı ve klipleri bir yana, gerçek anlamda şahsına münhasır biri. Yargılamadan, aklımdaki herşeyi sormaya çalıştım. Çünkü en çok merak ettiğim, hakkında bu kadar çok şey yazılıp çizilirken nasıl hala kendinden emin olabildiğiydi. Sohbetimiz sırasında anladım ki, öyle veya böyle, özgüveni birçoğumuzdan daha yüksek bir kadın. Kendine inanması ve övmesi bir yana, bana da sürekli ‘Karşımda bir film yıldızı var, gözleriniz çok güzel, ne hoşsunuz’ diyerek sürekli iltifat etti. Açıkçası, ‘herkesin düşüncesi kendisine’ diyerek, sohbetimizi virgülüne bile dokunmadan yazıyorum.

 Banu Hanım, siz Çeşme’ye sık gelir miydiniz?
- E, ben Çeşmeliyim, Egeliyim zaten. 11-12 yıl Ilıca’da yazlık yaşadım. İlk eşim Gürbüz Bey 79 villa yapmıştı eski lunaparkın orada. Yazlarım hep burada geçti. Ilıca plajı yapmıştır Banu Alkan’ın 90-60-90 vücudunu… 5 saat kalırdım, o zaman herşey doğaldı, sular fışkırırdı her yerinden. Çeşme’nin bende ayrı bir yeri var.
 
 Kendinizi buraya yakın mı görüyorsunuz?
- Son 10 yıldır Altınoluk’a da gidiyorum. Ablamın orada yazlığı var. Benim Alanya’da, Kemer’de yazlığım var. Ama Alaçatı’dan bir ev almayı düşünüyorum. Ilıca’da yaşarken Alaçatı’ya kasaba, pazara gelirdik. Bir de ben burada yaprak sarması yaptırırdım, Boşnak böreği yaptırırdım. Kimsecikler yoktu, hatta sörf plajının ilerisinde Erol Atar ile fotoğraf çekimi yapıyorduk, ‘mayonu rahat değiştir, kimse yok’ derlerdi.

 
DUBROVNİK’İ POPÜLER YAPAN BENİM
 Dubrovnik doğumluymuşsunuz. Şimdi Dubro-vnik’in bu kadar popüler olmasına ne diyorsunuz?
- E, ben popüler yaptım Dubrovnik’i. Her çıktığım programda o kadar anlattım ki duymayan kalmadı. ‘Şairler der ki, ölmeden önce Dubrovnik’i görün’ diye diye herkesi gönderdim Dubrovnik’e. Hatta en son 5-6 yıl önce Venedik’e giderken gittim tekrar.
 
 Siz devamlı gezdiğinizi söylüyorsunuz. Nerelere gidiyorsunuz?
- Şu an Nice, Cannes, Monte Carlo, Antibes, St. Tropez’den geliyorum. Yeğenimi Berlin’e okula götürdüm, geldim. Yani ben durmuyorum, kendimi yaşamak istiyorum. Çünkü film çekmekten genç kızlığı yaşamadım, ama genç kadınlığımı yaşamak istiyorum. Herşey para değil. Hergün görünmek başarı değildir. Program yapan, çok parası olan kadınlar var ama yaşamayı bilmiyorlar. Paris’e gidiyor ama orada ne yapacağını bilmiyor. ‘Gittim, geldim ne var ki Paris’te’ diyorlar. Gel bir de ben gezdireyim seni Paris’te de gör bakalım neler var!

ÇALIŞ ÇALIŞ DA NEREYE KADAR
 Banu Alkan artık bitti söylemlerine ne diyorsunuz?
- Dünyada tüm starlar için bu söylenir. Jennifer Lopez için bile 3-4 ay bir şey üretmese, ‘aaa, nerede bu’ denir. Önceki yapılanlar silinir. Michael Jackson ölmeden önce yapmadı, bitti dediler. Sanatçı üretir ve geri çekilir. Biz ürettiklerimizle varız, yeter. Ben 24 saat ekranlardayım, sadece son 6 aydır biraz uzağım çünkü kendimi görmekten yoruldum. Bizde hergün şarkı, single, albüm film dizi diye alışıldığı için böyle düşünülüyor. Bunu yapanların yapacak başka şeyleri yok ama benim var. Ben dünyayı dolaşıyorum, keyif alıyorum. Ölümlü dünya çalış, çalış nereye kadar. 27 yıl çalıştım, ratingde son 15 yıldır birinci çıkıyorum. Geçenlerde Alişan’a gittim yine ratingleri altüst ettik.
 
 Siz bir program yapmayı düşünüyor musunuz?
- Dizi yapmıyorum ama programa açığım. Sabah programı hariç herşeye varım, mesela bir Afrodit Şov’a varım. Şu ölümlü dünyada sabah erkenden kalkayım 2 han parası daha kazanayım, ne yapayım ben o hanları yaşamayı bilmedikten sonra..Güneş benim üzerime doğmalı...

ANGELİNA ÇOK TANINIYORSA NE OLUR
 Kariyerinizden memnun musunuz?
- Ben filmlerime baktığımda kendimi o kadar güzel görüyorum ki ‘neymişim ben?’ diyorum. O zaman hiç farkında değilmişim. Gürbüz Bey ‘Türkiye’de hiç rakibin yok’ derdi ve beni Hollywood’a götürmüştü. Ama o sırada ona kanser teşhisi koydu ve benim gözüm değil Hollywood’u, dünyayı görmedi. Ben biraz duygusal bir kızım.
 Geriye baktığınızda şunu şöyle yapsaydım dediğiniz oluyor mu?
- Mutlaka herkes gibi oluyor. Zamanla aşıyorsunuz herşeyi. Dünya çapında bir star olmak, Angelina Jolie olmak isterdim ama çok da önemli değil. Bin yıl yaşamayacağız, ölümsüz değiliz. Civar ülkelerle 500 milyon, 1 milyar insan tanıyor beni, Angelina Jolie’yi ise 7 milyar insan tanıyor, ne olacak yani?

ELEŞTİRİLER BENİ ETKİLEMİYOR
 Peki Türkiye’de değerim tam anlaşılamadı diye düşünüyor musunuz? Eleştiriler size ne düşündürüyor?
- Hiçbir şey düşündürmüyor çünkü ben çok güçlü bir şahsiyetim. Ben hiç olumsuz bir şey duymuyorum. Ratinglerden anlıyorum, bir numarayım. AB grubu denilen Türk sosyetesinde de bir numarayım. Demek ki giydiğim, yaptığım hep takip ediliyor. Bana, ‘dünyayı senden öğrendik’ diyen o kadar çok sosyete mensubu var ki. Ben çok sevildiğimi kabul ediyorum.

ŞİMDİKİ AKLIM OLSA 4 ÇOCUK YAPARDIM
 İçinizde ukte kalan birşeyler var mı?
- İki şey söyleyebilirim. Dünya sinemasına Hollywood’dan açılmak isterdim, ki gittik şanssızlık oldu Gürbüz Bey’i kaybettim. Diğeri ise en azından 4-5 çocuk sahibi olmak isterdim. Onun dışında bir şey yok. Ama zaten bugün hepsini aştım. 12 yeğenim var hepsini ben büyütüyorum. Ha kardeşimin ha benim.
- Duygusal hayatınızda da şanslı olduğunuzu düşünüyor musunuz?
- ‘Ben dünyanın en şanslı kadınıyım’ diyorum. 2 sevdiğim adam oldu. Biri gerçek bir aristokrat olan Gürbüz Bey, ondan bir veya iki çocuğum olsun isterdim. Murat Bey’den de 2 çocuğum olsun isterdim. Zaten şimdiki aklım olsa kesin yapardım.

RESMİ NİKAHIM OLSA HAKLARIM KORUNURDU
 Evlenmiş olmayı da arzu eder miydiniz?
- Resmi nikah kadının haklarını koruyor. 13-14 yılımı, en güzel yıllarımı hatta beybi yıllarımı verdiğim Gürbüz Bey’le keşke yapsaydık. Ama pişman değilim çünkü o da bana öyle şeyler verdi ki dünyada en önemli insan kıldı beni. Tabi benim orada bir hakkım kaldı, resmi nikah bunu korumaya alırdı.

 Şimdi durum nedir?
- Murat’ın aşkından çok yoruldum. 13 yıllık beraberlik, ayrıldıktan sonra bir yıl daha sevdim artık bir şey yok. Kalbimi dinlendirdim artık herşeye açığım.

KALBİMDE 5 YAŞINDA BEBEĞİM AMA AKLIMA OBAMA BİLE KARŞI DURAMAZ
 Naif tavırlarınızı bazen rol olarak niteleyenler oluyor. Buna ne diyorsunuz?
- Mesela size ‘gözleriniz ne kadar güzel’ derken bile bunu içten söylüyorum. Aslında içim daha da naif. Ben bir türlü katılaşamıyorum. Güneş batıyor, doğduğunda ben yepyeni bir Banu Alkan oluyorum yine. Bu kadar çirkinliğin içinde, insanların yapaylığında beni bozamıyorlar. Ruhum ve içimdeki sesim değişmiyor. Benim içimde bir bebek var. ‘Banu Hanım çok zekisiniz, bizimle dalga mı geçiyorsunuz’ diyorlar. Hayır ben kalbimle hareket ettiğimde 5 yaşında bir bebeğim ama aklımla hareket ettiğimde Obama duramaz karşımda.

 Hakkınızda yazılanları, söylenenleri duyunca sinirlenmiyor musunuz?
- Çok zor öfkelenirim. Hayata güzel ve tatlı baktığınızda öfkelenmiyorsunuz. Bir de bilgi her zaman kazanıyor. Her şeyi aştıysanız, her bilgiye ulaştıysanız, dünyayı genç yaşta bitirmiş olmanın verdiği bir rahatlık oluyor. Karşınızdakini o kadar eksik görüyorsunuz ki sinirlenmiyorsunuz bile. Çok değer verdiğim birinden yediğim aptalca darbe dışında beni kimse sinirlendirmez.

ESTETİĞE KARŞIYIM, DOĞAL YAŞLANACAĞIM
 Güzel kadınlar için yaşlanmak zordur denir, siz bunu hissediyor musunuz?
- Bana Afrodit, Güzellik Tanrıçası diye çok büyük bir unvan verildi. Yaşlandığımda kötü olacağını biliyorum ama mitolojideki Afrodit hep güzel kaldı. Doğal yaşlanmak istiyorum, estetiğe karşıyım. Siz estetiksizsiniz ve ne kadar güzelsiniz..

 Sağolun, herkes gibi çizgiler ve kırışıklıklar olacak zamanla..
- Olacak tabii. Benim hiç öyle bir derdim yok. Hatta Çeşme’de ben hiç kendime bakmıyorum. Sadece kremlerle kendimi yeniliyorum.

TÜRKİYE’DE SOSYETE Mİ VAR? BEN DÜNYAYI BİLİYORUM
 Yeni çalışmalar geliyor mu?
- Parfüm albümüm, ‘Aşkın Kokusu’ geliyor, hep söylüyorum. Ama kendimi birşeyler yapmak zorunda hissetmiyorum. Ben zaten eskiden film çekerken de ya Hawaii’deydim, ya Cenevre ya da Paris’teydim. Yılda 3-4 film ancak çekerdim, biz Gürbüz Bey ile hep gezerdik. ‘Dünya sosyetesindesiniz ama neden Türk sosyetesinde değilsiniz’ diyen Okan Bayülgen’e de söylediğim gibi, Türkiye’de sosyete mi var?

 Dünya jet sosyetesinden kimleri tanıyorsunuz?
- Dünya jet sosyetesinde herkes birbirini partilerde görüyor, davet ediliyorsunuz. Ben zaten Cenevre’de Four Season’s Otel’de ya da Paris Ritz Otel’de, St. Tropez’de Byblos Otel’de dünya jet sosyetesiyle yaşıyorum. Antibes Eden Roc’da Brad Pitt hemen yanımda oturuyor. Onun dışında zaten herkesle samimi olmama gerek yok. Zaten Türk ve Müslüman olmamızdan dolayı her zaman kabul görmeyebiliyoruz.