Paylaş
KUŞKUSUZ değil... Birkaç yıl önce aynı zamanda dostum da olan ünlü bir yazar ve düşünce adamı sohbetimiz sırasında, ‘Dünya adil değil, hiç bir zaman da olmadı. Bunu beklemek de saçma’ dediği anda yüzüme bir tokat yemiş gibi oldum. Çünkü küçüklüğümden beri ‘iyiler her zaman kazanır’, ‘eden bulur’, ‘ilahi adalet mutlaka tecelli eder’ gibi sözlere yürekten inanarak büyüdüğümü farkettim. Oysa gerçek hayatta her zaman böyle olmuyordu galiba... Ya da öyle olabilir, ama arada hiçbir boşluk bırakılmazsa... Artık adaletin sızıntıya asla mahal vermeyecek bir malzemeden inşa edilmesi gerektiğini, aksi takdirde isteyenin elinde istendiği şekle sokulabildiğini görüyorum. Bu duruma gelindiğinde adaletten değil, güçlü olanın kararlarından bahsetmek doğrudur. Ha, bu durum şimdi mi oluştu? Hayır, belki hep böyleydi de bu kadar gözümüze sokan olmamıştı.
E peki, ne yapmalı? Birlikte yaşayan herkes için geçerli olacak ortak alanları, çizgileri çok net belirlemeli. Bunun için çok düşünmek, çok çalışmak hatta inandığımız fakat ters enerji doğuran birçok anlayıştan vazgeçmek bile gerekebilir.
Ama bunu yaparken insan olduğumuzu unutmamalı. Bir insan, hayvani güdüleriyle, her şeyi düşünebilir, birini ya da bir şeyi yok etmeyi bile... Hatta bunu öfkeyle, birilerine anlatmış bile olabilir. Fakat bu onun bir cani olduğunu göstermez... Zaten insanlığımız, hayvani his ve güdülerimizle ne kadar başa çıkabildiğimizle orantılı değil mi?.. Kısacası, düşünmek bir suç olamaz, olmamalı.
Alaçatı’da birbirinden güzel butikler ve mağazalar açılıyor her yıl. Bir çoğu o kadar rafine bir zevki barındırıyor ki, benzerlerine ancak dünyanın belirli yerlerinde rastlayabilirsiniz. Bunlardan biri de Hacı Memiş Mahallesi’nde bulunan, tasarımcı ve sanatçıların çok özel eserlerini sergileyen ‘Bazen’ adlı butik. İstanbullu olduğu halde 3 yaşından beri yaz tatillerini Çeşme’de geçiren Banu Maga ile Kemerburgaz Tike’nin yatırımcı ortağı olduğu yıllarda tanışmıştık. Sanata, mimariye ve yaratıcılığa olan ilgisi nedeniyle heykel, seramik ve farklı teknikler üzerine eğitimler alan, modern sanat, yazı ve fotoğraf atölyelerine katılan Banu Maga keşfetmekten keyif aldığı tüm konuları “Bazen” adı altında toplamış.
Mimar ve ressam babası Yıldırım Altınok’un resimleri ve klasik müzik koleksiyonunu burada sergilemek ve onun anısına bir sergi açarak paylaşmak isteyen Banu Maga, Alaçatı’daki bir Rum evinin üst katını hem genç sanatçı ve tasarımcıların eserlerinin sergilenebileceği, hem de çeşitli atölyelerin gerçekleştirilebileceği bir mekan olarak kullanmaya karar vermiş.
Birsen Canbaz’in seramik sanat objelerinden, Zeynep Erol’un takıları ve bronz heykelleri, Örge Tulga, Nuray Aslanoba’nın (Nahara) takıları, Atelier Petit Pierre’in aksesuarları gibi birbirinden farklı ürün Bazen@Alaçatı’da...
Çapulcuların çığlığını yansıtan ayakkabılar
O kadar farklı obje arasında benim ilgimi en çok Birsen Canbaz’ın ‘Çapulcu Ayakkabıları’- Çapulcu Shoes adlı eseri çekti. Burun kısımları çığlık atmak için açılmış bir çift eski çarık ile direnişçilerin pabuçları tarif edilmiş. ‘31 Mayıs saat bir buçukta Taksim meydanında, şık diyebileceğim kıyafetim ve parmak arası terliklerim ile sessiz oturma eylemindeydim. Ummadığım bir anda omzumdan gelen toma suyu ve biber gazından sonra tek şıklığım düştükçe kalkabilmek oldu. Talimhanede bir otele sığındığımda üzerimden sular damlıyor, tenim kırmızı, ayaklarım çıplaktı. Görsel cazibesi yüksek “çapulcushoes” ların görünmeyen hikayesi budur.’ diyen sanatçının son bir yıldır ürettiği seramik ayakkabı koleksiyonuna eklediği beton “Çapulcu shoes”lar sizin de ilginizi çekecek...
Paylaş