PaylaÅŸ
Fakat son dönem bağışlardaki azalma, kan stoklarını ciddi etkilemiş. Gerek bu konuda, gerekse halkı kan bağışı konusunda bilinçlendirmek için müthiş çalışmalar yapan merkezin müdürü Gökay Gök’ün işine olan bağlılığı, heyecanı ve yüksek hedeflerine alkış tutmamak mümkün değil. Tam anlamıyla idealist bir kararlılıkla çalışan Kızılay Ege Bölge Kan Merkezi’nin hepimizin kan bağışına ihtiyacı var. Yoksa, bir gün, kan kalmadığı gerçeğiyle, hasta ya da hasta yakını konumunda karşılaşmamız mümkün.
Yokluğunu yaşamayan anlayamaz, ben de babamla anladım
Aslında herkes bir gün buna gereksinim duyabilir…
Kızılay hepimizin olduğu gibi, kan problemi de hepimizindir. Hepimiz hasta ya da hasta yakını olma potansiyeli taşıyoruz. Yani kana bizlerin de her an ihtiyacı olabilir. Kan acil değil, sürekli ihtiyaçtır. Bunu yaşamayan anlayamaz. Ben babamla yaşadım bunu. Bütün bir gece kan aramıştım babam için, çünkü B negatifti. İşte bu çok acı bir durum. Biz, kan bankacılığıyla bu çaresizliği bitirdik.
Kan vermek isteyenler nereye baÅŸvurabilir?
Alsancak, Üçkuyular ve Bayraklı’daki merkezimizde verebilirler. www.izmirbkm.org.tr den ya da 347 33 77 den de bilgi alabilirler.
Kızılay sayesinde hasta yakını koşuşturmuyor
Eskiden hasta yakınları yana yakıla kan arar, her yerde anonslar olurdu. Şimdi eskisi kadar duymuyoruz. Sistem mi değişti?
Eskiden şimdiki gibi hastanelere nakil yapılmıyordu. Hasta yakınları kan peşinde koşuyordu. Parasını cebinden öder sonra devletten tahsil etmeye çalışırdı. 2005 yılında Güvenli Kan Temini Programı başlar başlamaz Ege ve Akdeniz Bölge Müdürü olduğum dönemde hasta yakınlarına değil, hastanelere kan teslim edilecek diye karar aldık. Her şey hastaneyle Kızılay arasında oluyor. Kızılay olarak toplumun kan peşinde koşmasını engelledik.
Şimdi hasta yakınları nasıl temin ediyor gereken kanı?
Bakın, merkezimizde bekleyen hasta yakını gördünüz mü? Artık haftanın belli günleri araçlarımız kanları hastanelere servis yapıyor, depolarına koyuyor. Biz sadece hastanelerle muhatabız. Hasta yakınları da bu sayede yana yakıla kan aramıyor. Çünkü hastanelerin depolarını boş bırakmıyoruz. Bizim sayemizde yattığı hastanelerden kan temin edebiliyorlar.
6 Hastane dışında tüm Ege Bölgesi’nin ihtiyacını karşılıyoruz
Her hastanede bu sistem var mı?
Hizmet sahamız Manisa, Uşak, Denizli, Aydın, Muğla, İzmir illeri. İzmir’deki 6 hastane hariç tüm hastanelerin kan ihtiyaçlarının tamamını, Sağlık Bakanlığı adına ve denetiminde yürüttüğümüz Güvenli Kan Temini programı ile karşılıyoruz.
Hangi hastaneler bunlar? Neden onlar yok?
Atatürk, Tepecik, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahi Hastanesi, Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi hstaneleri dışında 150 hastanenin tüm kan ihtiyaçlarını biz Kızılay olarak karşılıyoruz. Ama bu 6 hastaneye topladığımız kan yetmiyor.
Havalar soğudu bağış azaldı, hastalara veremeyebiliriz
Son günlerde yayınladığınız bir mesaj var, kan stoklarının azaldığı uyarısını veriyorsunuz. Bu doğru mu?
2011 dönemine kadar sıkıntı yaşamadık, sıcak geçen Ramazan ayında bile kan talebinin yüzde 98’ini karşıladık. Kalan yüzde 2 de negatif ve zor bulunan kanlardı. AB Negatif 10 binde 1 çıkar. Bugüne kadar depomuzda 4-5 bin ünite kan bin üniteye düştü. Topladığımız kan da 800 üniteden 600 üniteye düştü. Zaten 150 hastanenin depolarını da eksildikçe arabalarımız gidip tamamlıyordu. Her gün talep kadar kan topluyorduk ama bugünlerde bağış yapılmamaya başlandı.
Neden kan bağışı yapılmıyor peki?
En büyük nedeni iklim koşulları. ‘Soğuklarda üşürüz, kansız kalırız, evden çıkmayalım, havalar iyileşsin öyle veririm’ diyorlar. İyi de talep azalmadı ki, hastalar hala kana muhtaç. Şu anda günlük idare ediyoruz ama düşünün kan ihtiyacı olan hangi 400 hastaya hayır dersiniz? Diğer bölgeler hastaların bir kısmına devamlı hayır diyordu ama biz Ege’de hiç hayır demiyorduk. Şimdi bu sıkıntının yaklaştığını görüyoruz.
Dünyadaki hiçbir yerde yüzde 100 güvenli denemez
Kimler kan verebilir?
19-65 yaş arasında TC numarası bulunan 50 kilonun üzerindeki herkes kan verebilir. Uykusunu almış, tok karnına bizim sabit ya da gezici kan verme birimlerimize gelerek kan verebilirler. Kan sayımı yapılıyor, değerler uygun bulunuyorsa doktorumuz kilo, boy, tansiyon ölçüyor ve sorular soruyor. Aslında bir nevi sağlık kontrolü yapılıyor kan bağışçısına…
Ne gibi sorular soruluyor?
Son bir yıla ilişkin her şeyi soruyor çünkü kan teknolojisi o kişinin son bir yılda ne yaptığını göstermiyor. Bizse kanı sadece 42 gün saklayabiliyoruz. Dünyadaki hiçbir kan güvenli değildir. Çünkü kanla bulaşan Hepatit B, C, frengi gibi hastalıkları pencere dönemi dediğimiz bir yıl içerisinde tespit etmek zor. O nedenle doldurulan Kan Bağışçısı Bilgilendirme Formu çok önemli. Buna yanlış beyan verene hapis cezası bile verilebilir. En güvenli kan düzenli, gönüllü, bilinçli elde edilmiş kandır.
Kan vermenin faydaları olduğu doğru mu?
Tansiyon ve kan yağları dediğimiz kolestrol ve trigliserid de geçici bir düzelme olur. Kalp krizi riski azalır, her kan verdiğinizde bir nevi sağlık taramasından geçmiş olursunuz.
Kahramanlık gerektiren hayat kurtaran bir şey
Acaba kan bağışlamanın önemi ve gerekliliği tam olarak anlaşılamıyor mu? - Kesinlikle. Biz bilinçlendirme için elimizden geleni yapıyoruz. Gelişmiş ülkelerde toplum olmanın temeli dayanışmadan geçiyor, herkes kan bağışlasa kimse kan aramaz. Ege Bölgesi’nin yıllık ihtiyacı 300 bin ünite. Ege’de 300 bin kişi tüm yıla yayarak bir kere kan bağışlasa, bölgede kimse kan aramayacak. Yani 300 bin iyi insan arıyoruz..
300 Spartalı gibi oldu...
Aynen öyle, çünkü kan vermek de aynı kahramanlığı gerektiren ve hayat kurtaran bir şey. Biz Ege olarak topladığımız 231 bin ünite kanla son 3 yıldır Türkiye birincisiydik. Nüfusu bizim 4-5 katımız olan Marmara Bölgesi 200 bin civarındaydı. Bu arada sorumluluğunu almadığımız 6 hastanenin kullandığı 111 bin ünite kanın 44 binini de karşıladık. Elimizde stok olduğu sürece herkese destek veriyoruz.
Tüm cami hocaları ve müezzinlere eğitim verdik
Bazı kişiler kan vermenin dini açıdan sakıncalı olduğunu düşünüyor..
İşte projelerimizden biri Ege Bölgesi’ndeki ilçeler, köyler dahil tüm cami hocaları ve müezzinlere görsel Güvenli Kan Eğitimi programı verildi.
BaÅŸka ne gibi programlarınız var bilinçlenmeye yönelik?Â
Hedef 25 Projesi dahilinde üniversiteliler kan bağışlıyor, hayat kurtarıyor. Ege’deki 14 üniversitenin rektörüyle protokol imzaladık, 251 bin öğrenciye görsel sunum veriyoruz. Bir de tüm bölgede 250 bin ilköğretim öğrencisine ‘Kızılay nedir, kan bağışı nedir’ diye eğitim verdik ve ‘Anne-babanızı, komşunuzu kan bağışına yönlendirin. En çok bağışçı sağlayan çocuğa bisiklet hediye edeceğiz’ dedik. Bu noktada kurum kuruluşlar bizlere destek oluyor. Geleceğin kan bağışçısı, sosyal sorumluluğunu bilen çocuklar yetiştiriyoruz.
Bağışın sadece yüzde 8’i kadınlardan
Kan verince kansız kalacağını sananlara ne anlatıyorsunuz?
Sizin kemik iliğiniz, konuştuğumuz şu anda bir damla kan üretti. Bu alyuvarlar 120 gün sonra bağırsaktan, idrardan çöpe gidecek. Alyuvar, hemoglobin tüm vücuda oksijeni taşır. İlk gün 100 taşıyan alyuvar son gününde 30 taşıyor. Verilen kan miktarı 470 cc’dir ve vücut 3 günde yerine koyar. Tarih boyunca da kanın dışarı atıldığı yöntemler olduğunu biliyoruz, çünkü bu yararlı bir şey.
Kadınlar bu konuda biraz daha mı çekingen kalıyor?
Kadınlar bu ülkede kan vermiyor. Avrupa’da kan verenlerin yüzde 30’u kadınken bizim ülkemizde bu yüzde 8. Bu oran doğuda da aynı, Ege’de de aynı. Çünkü erkekler egolarından ötürü kadınlara kan verdirmemiş. Kadınların kan ihtiyacını erkekler gideriyor. Kırsalda kadının evden çıkamaması, erkeklerle aynı ortamda bulunamaması da bir başka etken.
Avrupa’nın en modern merkezlerinden biriyiz
Değinmeden geçemeyeceğim. Burası ne kadar modern ve güzel bir merkez. Uzay üssü gibi...
Kurulduğumuzda Avrupa’nın 4’ncü, Türkiye’nin en modern kan merkeziydik. Şimdi İstanbul açıldı ve bizi geçti. Onlar 10 bin, biz 4 bin metrekareyiz. Joint Comission International denilen dünyanın bu konudaki en önemli bağımsız değerlendirme kuruluşu, merkezimize ve hizmetimize kalite belgesi verdi. Kanın takibinden, çalışanların söyleyeceklerine kadar her şeyimiz tanımlıdır.
Kızılay’ın finans kaynakları neler?
144 yıl önce Osmanlı yaralı ve hasta askerlere yardım için kurulan Kızılay kamu yararına bir dernek. Fahri başkanımız cumhurbaşkanı, devletten hiç para almadan sadece emlak gelirleri, 2868 hesaplar ve mesajlar yoluyla yapılan bağışlarla yaşıyoruz. Bir de gönüllüler var ki yönetim kurulumuz da gönüllü 11 üyeden oluşuyor. Türkiye’deki tüm afetlerin yanı sıra 59 ülkeye yardım edebiliyoruz. Dünyanın 5’nci yardım kuruluşuyuz.
PaylaÅŸ