İzmir yine büyük bir öncülük yaptı. 118 yıllık İzmir Ticaret Borsası’nın başkanlığına Işınsu Kestelli seçildi. Türkiye için de bir ilk olan bu gelişme, İzmirli kadınların idari kadrolarda neden yer almadıkları sorusunu bir kez daha akla getirdi. Borsa tarihinin, sadece "İlk Kadın Başkanı" değil aynı zamanda "En Genç Başkanı" da olan Kestelli ile başkanlığının ertesi günü sohbet ettik.
Öncelikle kutluyorum ve İzmirli bir kadın olarak sizinle gurur duyduğumu belirtmek istiyorum. 118 yıllık İzmir Ticaret Borsası’nın ’İlk Kadın Başkanı’ olmak size ne hissettiriyor?
Açıkçası heyecanlıyım ve mutluyum. Ama ’Kadın Başkan’ olmaktan ziyade borsamıza başkan olmak beni sevindiriyor. Tabii kadın başkan olmak da önemli, ama asıl önemli olan buraya faydalı olmam. Çünkü ben kadın olarak değil 15 yıldır kendi sektörümden burada olup çalıştığım için seçildim.
Borsanın her kademesinde görev yaptınız ve artık başkansınız. Şimdi neler yapacaksınız?
Borsamızın tüm geçmiş yönetimleri, meclisleri hep örnek oldu. Biz de onlar gibi iyi çalışmalar yapıp örnek olmak istiyoruz. Bazı yeni atılımlarda bulunmak istiyorum. Henüz yönetim kuruluyla toplanıp görev dağılımı yapmadık ama aklımda bazı şeyler var. Özellikle eğitime önem vermek istiyorum. Yani VOB eğitiminden tutun da yabancı dil gibi. Çeşitli eğitimler, seminerler düzenleyeceğiz. Üyelerimize önemli hizmet olacak. İTB olarak lisanslı depoculuk, ürün borsacılığı projelerinin içinde yer almak istiyoruz. Henüz hiçbiri net değil ama bu yönlerde çalışacağız.
Adaylığımda "Kadın yapamaz" dediler ama şu gerçek ki beni erkekler seçti
Türkiye’deki borsalarda başka kadın başkan var mı?
Açıkçası araştırmadım ama sanıyorum yok.
Yani bu Türkiye’de de ilk. Siz galiba İzmir Ticaret Borsası’nın en genç başkanısınız aynı zamanda?
Olabilir. Hiç bakmadık ama galiba öyle.
Hem İzmir Ticaret Borsası tarihinde hem de TOBB’a bağlı odalarda ilk kadın adaydınız. Adaylık sürecinde nasıl tepkiler aldınız?
Bazı duyumlarım oldu ’kadın yapamaz’ diye. Ama hiç kadınlık kullanılmadı adaylığımda. Zaten oy verenlerin çoğu erkek. Yani aslına bakarsanız erkekler seçti beni. Biz İzmir olarak örnek olmaya çalışıyoruz. İzmir Ticaret Borsası olarak da bir ilki gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum.
Adaylık süreci yıpratıcı oldu mu?
Oldu. Yani centilmenliğe sığmayan yaklaşımlar oldu, ama çizgimizi, duruşumuzu bozmadık, aldırmadık. Benimle, meslek komitesi seçimlerinde çok uğraştılar. Çünkü mecliste güçlü olabileceğimi biliyorlardı, orada elemek istediler. O zaman çok kişi ’Emin misin, yapabilecek misin’ dedi. Tabii bu üzücü. Çünkü seçimlerde hep borsa geleneklerine yakışır biçimde yarıştım. Hiçbir zaman başkalarının listesiyle ilgilenmedik. Beni destekleyenlerle de uğraşıldı ama orada da başarılı olamadılar. Pamukçu ayrımından söz edildi, ama 10 kişilik yönetim kurulumda sadece iki pamukçu var.
Kadınlar daha duygusal bilinir. Siz hep böyle metanetli miydiniz, yoksa meslek hayatı, VOB Başkanlığı kişiliğinizi bu noktaya mı getirdi?
Æ İnsan çok şey öğreniyor tabii. Hepsi tecrübe. Özellikle şu seçim döneminde çok şey öğrendim, çok da şaşırdım. Ama çok iyi arkadaşlıklar edindim. Ekibimle el ele verdik ve birlikte çok güzel şeyler ortaya çıkardık. Bence en iyi tarafı da bu.
Siyasetle hiç ilgim yok, iş hayatından geliyorum
2007 de TOBB bünyesinde Kadın Girişimciler Kurulu kuruldu. Bunun etkisi görülmeye başladı mı?
Bu güzel bir girişim ama benim başkanlığım en az 15 yıllık bir çalışmanın ürünü. Biz zaten 18 ay önce Tuğrul Bey seçildiği zaman bunu konuşmuş ve kendimize hedef koymuştuk.
Dört sene İZTB başkanısınız, sonrasında göreve devam etme söz konusu olabilir mi?
Hiç düşünmedim. Ama ben her şeyi zamanında bırakmak en iyisi diye düşünüyorum. Bir dört sene yapayım, başkalarına da fırsat verilsin derim.
Siyaset ya da yerel yönetimleri düşünür müsünüz?
Siyasetle hiç alakam yok. Böyle söylentiler var ama bizim hiç bir partiye yakınlığımız yok. Biz sektör gruplarından geliyoruz. Ben işimle ilgili olarak buradayım. İş hayatının içinden geliyoruz.
Odalar ve borsaların gündelik hayata ve topluma etkisini sokaktaki insanlar anlayabiliyor mu?
Her şeyden önce piyasayı oluşturuyor. Belki fonksiyonlarını, etkilerini daha iyi duyurmak gerekiyor. Burada işlem gören birçok ürünümüz var. Üyelerimiz iyi biliyor ama belki İzmirlilere biraz daha aktarmak gerekiyor.
Sokaktaki insanlar oy kullanmasalar da bana manevi destek verdiler
Kadınların iş gücüne katılım oranı Türkiye’de yüzde 27 iken AB’de yüzde 55. İzmir’de daha da az. Bu durum nasıl değişir sizce?
Æ İzmir’den İstanbul’a beyin göçü de bir etken. Benim lise ve üniversiteden arkadaşlarımın çoğu İstanbul’da yaşıyor. İzmir’de de çalışan kadın çok ama odalar ve borsalarda görev almadıklarından dikkat çekmiyorlar. Biz onları ancak kadın girişimciler olarak davet edip, seslerini duyurabiliriz. Hatta ben kendi arkadaşlarımı zorluyorum bu tip oluşumlara katılmaları için.
Æ İzmir Türkiye’nin en modern şehri, kadınları da cesur bilinmesine karşın, odalar, borsalar, kurumların idari kadrolarında yok denecek kadar az. Sizin böyle köklü bir kurumda yarattığınız değişim bu durumu değiştirebilir mi sizce?
Æ Kuaförde incir işletmeleri olan bir hanımla tanıştım. Ama borsaya üye değilmiş. "Sizin seçilmeniz beni çok mutlu etti, şimdi tüm şirketlerimi borsaya üye yapacağım" dedi. Sanırım kadınları teşvik ediyor başkanlığım. Sokakta yürürken bile "siz başkan mısınız" diye özellikle bayanlar soruyorlar, taksiye biniyorum "abla hayırlı olsun" diyorlar. Her ne kadar onlar bize oy kullanmasalar da herkesten çok büyük manevi destek aldım.
Bakan Çağlayan, "Hem İzmir’e hem İZTB’ye yakıştın" dedi
Æ Seçildikten sonra nasıl tepkiler alıyorsunuz, çok hoşunuza giden sizi duygulandıran yaklaşımlar oluyor mu?
Æ Sanayi ve Tivaret Bakanı Zafer Çağlayan aradı, tebrik etti ve "Hem İzmir’e, hem de oraya yakıştın" dedi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da arayıp tebrik etti. Seçimden önce Gıda Çarşısı’ndan bir arkadaşımız "Hem çok donanımlısınız, hem annesiniz hem ablasınız, annenin sevgisi, ablanın yakınlığıyla yaklaşıyorsunuz. Biz çok şanslı ve mutluyuz" deyince çok duygulandım.
Æ Eşiniz ne dedi? Oğlunuz ne kadar önemli bir şey başardığınızın farkında mı?
Æ Eşim de çok memnun, zaten her zaman destekledi bundan sonra da destekleyecektir. Oğlum çok farkında değil, "annen başkan oldu" dediklerinde "annem zaten başkandı" demiş yani pek önemsememiş bence de fazla önemsememesi daha iyi. Etiketlere fazla bakmasın.
Æ Arkadaşlarınız size karşı nasıl davranıyorlar?
Æ Hepsi çok mutlu. Hep destek oldular hatta sanki normal seçim sandığıymış gibi kalkıp gelenler oldu, tabii sadece üyeler oy kullanabildi. Borsadaki arkadaşlarımla biz bir ekip olarak başardık.
Ekip arkadaşlarım çok çalıştı, son dönemde evlerine zor girebildiler
Æ 51 üyeden 42’sinin oyuyla yani neredeyse oy birliğiyle seçildiniz değil mi?
Æ Ben aslında 39-40 oy çıkar diye düşünüyordum. İki üyemiz mazeretinden oy kullanamayacaktı. Seçim sabahı karşı taraf çekildi ve altı boş oy kullanıldı. Bir geçersizle birlikte 42 oy bize verildi.
Æ Bu destek sizi mutlu etti mi?
Æ Çok. Özellikle arkadaşlarım sağolsun çok çalıştı. Son 15-20 gün gece gündüz çalıştık. Hatta dün akşam üzeri bir arkadaşım "Artık evime gideyim, pijamamı giyip, dinleneyim" dedi, gülüştük. Onlara tekrar çok teşekkür ediyorum.
Æ 51 üyenin kaçı kadındı?
Æ Sadece iki kadın üyeyiz.
Æ Ekibinizde kaç kadın var?
Æ Borsa daha geleneksel ve konumuz tarım olduğu için belki Ticaret, Sanayi odalarından daha az kadın vardır. Buna rağmen yönetimde bir kadın arkadaşımız daha var. Derya Hanım ki o da son derece başarılı, akıllı bir hanım. Son dönemde meclisteydi, yönetimde olmasından memnunum.
İzmir Ticaret Borsası’nın önceliği kriz olacak
Æ Böyle bir ekonomik kriz döneminde başkan olmanız size endişe veriyor mu?
Æ Ben bunu fırsat olarak görüyorum. Bu dönemi üyelerimiz için nasıl değerlendirebiliriz, fırsatlar yaratabiliriz diye planlayarak geçirmeliyiz. Krizde mutlaka onlara faydalı olacak araçlar üzerine hemen bir çalışma yapacağız. En çok önemsediğim şey takım çalışması ve birliktelik. Biz tüm üyelerimizle el ele, kol kola çalışacağız. Ama önceliğimiz kesinlikle kriz.
Æ Hem İZTB hem VOB başkanlığını aynı anda yürütmek zor olmayacak mı?
Æ Bunu hem ortaklarımızla, hem de yönetim kurulumuzla konuşacağız. Ben aynı zamanda TOBB adına, onların onayıyla buradayım. Mayıs ayında bir genel kurul var, o zaman oturup konuşacağız ve karar vereceğiz. Diğer işlerime ayırdığımdan değil evde geçirdiğim zamandan kısacağım.