Paylaş
İlişkiler vıcık vıcık, bayağı.
Cinsellik sadece tatmin adına yaşanır oldu. Ruhsuz, sevgisiz sevişmelerle skor gösterisine döndü.
Hasta yakınları doktor dövüyor.
Koca koca adamlar küçücük bir çocuğa cinsel bir gözle bakıp tecavüz edebiliyor.
Adam, kız arkadaşına baktı diye yanında taşıdığı bıçağı çekip adamı öldürüyor.
Fikir ayrılıklarından sebep hakaretlerin, küfürlerin bini bin para.
Engellilere ayrılan yerler saygı engellileri tarafından işgalde.
“Ben yaptım oldu” mantığı kontrolsüzce hüküm sürüyor.
Hele ki bazılarında öyle kontrolsüz bir özgüven var ki, terbiyesizlik sınırlarında.
Gençlerimiz “cool olmak” ile “saygısız olmayı” ayırt edemez duruma geldi.
Bir insan ahlaki, vicdani açıdan eğitilmemişse istediğiniz kadar yaptırım getirin, istediğiniz kadar cezaları ağırlaştırın boş. Ahlak ve kültür eğitimi önce aileden, sonra öğretmenlerden gelir.
“Hadi bir küfür et de görsünler oğlum” diye çocuklarını büyüten ve çocuk küfür edince çocuğu “he hee, işte erkek” diye ödüllendiren aileler, böbürlenen anne babalar tanıyorum.
“18 yaşında, daha hayatla karşı karşıya kalmamış gence ”bu yıllar bir kere yaşanır” diyerek sınırsız özgürlük veren aileler biliyorum.
Geçtiğimiz günlerde Cevahir AVM önünde, aşağı yukarı 20’ lik bir genç kız yanımdaki 50 yaşılarındaki kadına çarpıyor yanlışlıkla ve saygısız bir üslupla“önüne baksana ya” diyebiliyor. Bu çocukta bir ailede büyüyor.
Mecidiyeköy’ün en işlek caddesinde, trafik ışıklarında beklerken yanınızdaki aracın kullanıcısı camı açarak “ bu gece sekse var mısın” diye sorabiliyor ve bunun taciz suçuna girdiğinden habersiz belki de haberli ama kontrolsüz özgüvenini konuşturuyor.
Bunun kaynağı ahlaki zayıflık ve kültür eksikliği. Ahlaki değerleri öğrenememiş bir insan küçük bir çocuğa da tecavüz eder, ahıra girip at’a da.
Her zaman savunduğum bir şey var. Eğitim ailede başlar elbet ama ilkokuldan itibaren kişisel gelişim ve ileri ki yıllarda cinsel eğitim dersleri de olmalı ve tüm öğrenim hayatı boyunca devam ettirilmeli. İma etmekle olmuyor anlatmak gerek. Her insan saf, tertemiz, berrak doğar sonradan ne şekil verilirse o şekli alır. Kimse bana, “karakter meselesi, içinde varmış” gibi saçma bir savla gelmesin. Karakteri aile verir. Çocuk gördükleri ile karakterini oluşturur üstüne kendi katarsa katar bir şeyler. Ne katacağı da yine aileden gördükleri – edindikleri şeylerle şekilleniyor. Sonra ergen oluyor, erkek oluyor, dişi oluyor, adam oluyor, kadın oluyor, baba oluyor, anne oluyor, toplum oluyor.
Sevgilerimle.
Ayça Akın
www.aycaakin.com
Paylaş