Mutlu olmak istiyorsak...

Cesaret ve eylem yoksa gelişimde yoktur.

Haberin Devamı

Bugüne kadar gerek avm’ler, üniversiteler vb. gerekse bireysel olsun bir çok kez seminerler ve danışmanlık verdim dolayısıyla bir çok insan tanıdım, bir çok hikaye gördüm ve gördüğüm kadarıyla kişisel gelişim ve spiritüel yaşama ilgide son derece artışta.


Herkes mutlu bir hayat yaratma çabasında, istediklerini elde etme peşinde, arayışta. Bunda tuhaf bir şey yok elbette ama tuhaf olan bir kesim istediklerine ulaşırken bir kesim – ki büyük bir kesim istediklerini elde edemiyor. Büyük bir kesim mutsuz.

Peki, neden?

Elde edenlerle elde edemeyenlerin, mutlu olanlarla mutsuz olanların farkı nedir?

Neden insanların bir kısmı pozitif bir yaşam sürerken büyük bir kısmı bunalım içinde?

Mutlu olmak istiyorsak öncelikle gelişmeliyiz. Gelişmeyi bilen insan istediklerini elde etmeyi de bilen insandır.

Haberin Devamı

Kişisel gelişmek güzeldir fakat “eksik” bir şeyler varsa bir o kadarda tehlikelidir. Kişisel gelişimin ne olduğunu bilmeden kişisel gelişmeye çalışmak yıkıcıdır.

Sosyal medya'ya baktığınızda ortalık sufi, secret ve kişisel gelişim söylemlerinden geçilmiyor, herkes evren’e mesajlar yolluyor.

Bu durum iyice moda oldu.

“iste – olsun”, “sen iste, o sana gelecek” mantığı iyice yerleşti - yerleştirildi hücrelere, beyinlere.

İstemek yanlış mı? HAYIR!

Her zaman daha fazlasını iste, her zaman hem de ama Evrenle konuşmayı, secret uygulaması yapmayı, sufi söylemlere sarılmayı kişisel gelişim sanmak YANLIŞ!

Kişisel gelişimin ve istediklerimizi elde etmenin ilk adımı “daha fazlasını istemektir” , ikinci adımı eylem’dir, üçüncü adımı ise “bedel” dir.

Eyleme geçmeyi zahmetli iş gören ve bedel ödemeyi göze alamayan insanımız ilkini güzel benimsedi. Çünkü oturduğu yerden isteyecekti.

Eylem yok, çaba yok, zahmet yok. Bu çok kolay.

Cesareti olmayan ve eylemsizliği seçen insanlar önce mistik söylemlere sığınıyor, secret uygulayarak hayallerine ulaşmaya çalışıyor, işe yaramıyor. Sonra Allah’a havale ediyor, bu da işe yaramazsa ”kader” diyerek eylemsizliğine, dolayısıyla başarısızlığına kılıf buluyor. Böylece sorumluluk kendisinin değil başka birinin – başka bir şeyin oluyor.

Haberin Devamı

Pencereden bakarak dünyayı keşfedemezsin. Cesaret ve eylem yoksa gelişimde yoktur. Gelişimin olmadığı yerde de mutluluk yoktur.

Sevgilerimle
Ayça Akın
www.aycaakin.com
www.instagram.com/aycakn
www.twitter.com/aycakn

Yazarın Tüm Yazıları