Paylaş
Tv karşında saatlercce vakit geçirmeyi çok fazla seven bir toplumuz biz, medya da zihnimizi en kolay şekillendiren araçların başında. Öyle bir hal aldık ki artık ilişki, aşk, sevgi gibi kavramların anlamlarını tv’lerden, dizilerden öğrenen bir gençliğimiz var.
Hemen hemen her kanalda bir evlilik programının olması, “ne kadar da meraklıymışız karı – koca bulmaya” dedirtiyor bana.
19 -20 yaşındaki gencecik kızlarımız, oğlanlarımız ekranlarda eş arama derdine düşmüş.
Bir grup insan bir evin içinde toplanmış, hayat arkadaşlarını seçmeye çalışıyor.
Aday hatunlarda ki şımarıklık ve bulunmaz hint kumaşı tavırları ve de ukalalık boyutunda ki özgüven komedi ötesi, erkeklerde ki bu şımarıklığı tatmin etme çabası ise içler acısı.
Bayan adaylarda ki zaman zaman saygısızlığa dahi varan tavırların bana göre tek açıklaması var;
“Bak, ne kadar talibim var. Ben seçmem, seçilirim” egosunun tatmini. Beden dilleri de bu düşüncemi destekler nitelikte.
Ulaşılmaz, kaliteli kadını oynayacağız diye bencilleşmenin gereği var mı?
Erkek adaylara gelince, centilmen olacağız diye ego tatminine kurban gittiklerini farkedemeyecek kadar uzaklaşmışlar bazı kişisel değerlerden.
Centilmen olacağız diye maymun olmanın gereği var mı?
Hiç çekinmeden birbirlerinin üzerine yürümeler, zaman zaman hakarete varan söylemler, fiziksel olmasa da psikolojik şiddet...
Programlar kurgu mudur, adaylar cast mıdır değil midir bilemem, tek bildiğim bu tür programlar sayesinde bir çok şeyin içi boşaltıldı. Ben bu tür programların sayesinde ilişki denilen şeyin içinin boşalttığını, kadın ve erkek arasındaki saygıyı tükettiğini, aşk, sevgi gibi kutsal şeyleri ucuzlaştırdığını düşünüyorum.
Diziler deseniz kişiler üzerine kurulan stratejilerden geçilmiyor.
Sonuç; toplumda ilişkiler strateji ve beklentiler üzerine kuruluyor, ortaya alış veriş mantığında ilişkiler çıkıyor.
MEDYA’ya GELENEKSEL AİLE KRİTERİ GELİYOR.
“Bakanlar Kurulu kararıyla 23 Ocak’ta Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren 2016 yılı programında, “Görsel, işitsel ve sosyal medyadaki tüm yapımların geleneksel aile değerlerine uygun olması için tedbir alınacağı” açıklandı. Düzenlemelerin koordinatör kurumu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olacak, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve RTÜK de düzenlemelere katkı verecek”
Bakalım bu düzenlemeler ne kadar hayata geçecek ve ne kadar faydalı olacak, hepimiz yaşayıp göreceğiz.
Sevgilerimle
Ayça Akın
www.aycaakin.com
www.facebook.com/aycaakinofficial
www.twitter.com/aycakn
www.instagram.com/aycakn
Paylaş