HACETTEPE’nin dün en iyi tarafı, tribünlerdeki taraftarıydı. Özellikle kale arkasında bulunan taraftarlar, takımlarını coşkulu bir şekilde desteklediler.
Pankartlarından ve görüntülerinden Hacettepe Üniversitesi öğrencileri olduğu anlaşılan bu taraftar grubu, ilginç, seviyeli ve yaratıcı tezahüratları ile dünkü maça renk katmaya çalıştılar. Kutlarız. Ama şunu da söylememiz gerekiyor ki, Hacettepe futbol takımının görüntüsü hiç iyi değil. Hatta berbat. Takım eski gücünden çok uzak. Öyle ki, kendi yarı alanından zor çıkıyor. Kombine atak geliştiremiyor. Gaziantepspor dün eğer sezon başındaki görüntüsünde olsaydı, Hacettepe’yi çok rahat yenebilirdi. Ama belli ki Gaziantepspor da kan kaybına uğramış. Zaten son haftalarda alınan sonuçlar da bunu gösteriyor. Yine de Gaziantepspor’un iki şutunun direkten dönmesi, Hacettepe adına büyük şanstı.
Şu bir gerçek, Hacettepe özellikle gol yollarında çok zorlanıyor. Zaten Süper Lig’in en az gol atan takımı. Sadece 7 golü var. Düşünün Ankaragücü’nün bile toplam gol sayısı 12’ye, Kocaelispor’un ise 13’e ulaştı. Hacettepe, bu kısır görüntüsü ile başarıya mümkün değil ulaşamaz. Üstelik bu sorununun giderilmesi de kolay olacağa benzemiyor. İbrahim Şahin ileri uçta yalnız kalıyor. Topla az buluşuyor ve savunmanın arasında sıkışıyor. Orta sahadan da yeterli destek gelmiyor.
Nihayetinde ne kadar ekmek, o kadar köfte. Siz ucuz düşünür ve yetersiz yabancılarla günü kurtarmaya çalışırsanız, işte böyle olur. Eloğlu kendi takımı için taş üstüne taş koyuyor, ama Hacettepe mevcut değerlerini yitiriyor. Eğri oturalım doğru konuşalım, bu kadronun ligde tutunması, büyük başarı olur. Tabii takım düşerse bunda en büyük hata futbolcularda değil, kadroyu bu hale getiren yöneticilerdedir. Ligin devre arasında iyi takviyeler yapılmadığı takdirde Hacettepe’nin istikbali karanlık görünüyor.