BU kentte ulaşımın özelleştirilmesi yönündeki en önemli adımlardan birini atan isimdi Melih Gökçek.
Bir ara çift katlı otobüsleri sefere çıkarttı. Arada da yeşil otobüsler vardı. Ama artık Ankara’da genel olarak “özel halk otobüsü sorunu” var. Hanginiz bu otobüslerde seyahat ederken kendinizi güvende hissediyorsunuz? Acaba Başkent’teki özel otobüslerin yaş ortalaması kaç? Geçmişte freni patlayan, ölümlere neden olan otobüsleri hatırlıyoruz. Ya otobüslerin şoförleri? Belediye otobüslerinden daha çok yolcu almak için son sürat, ralli pistindeymiş gibi trafikte saatli bomba gibi otobüs kullanan şoförler? Ben bu otobüslere her binmek zorunda kalışımda “Bir an önce varsak da otobüsten insem” duygusunu yaşıyorum. EGO, seyahat esnasında otobüsleri denetliyor mu acaba? Hiç sanmıyorum. *** Ulaşım fiyatları mahkeme kararıyla ucuzlayınca bir baktık ki bütün halk otobüsçüler meydanlara döküldü. Davayı açan derneğin kapısında protesto gösterileri yaptı. Bu tür “demokratik” eylemlere karşı “anlayışını” çok iyi bildiğimiz Gökçek de kanal kanal gezerek televizyonda belediyenin ne kadar da zor durumda olduğunu anlattı. Özel halk otobüslerinin hizmet verdikleri, genelde değerli ve yolcu sayısı yüksek hatlar. Bu hatlarda yolcular ucuz taşınsa bile zarar etme ihtimalleri hiç inanılır gelmiyor. Zaten bu otobüslerin plakalarının piyasa değerinin de milyon liralarda olması bu ihtimali sıfıra indiriyor. Demek ki bütün gürültü, çok yüksek olan kardan edilecek zarar nedeniyle kopartılıyor. Hangi otobüsü günlük kaç yolcunun kullandığı ve dolayısıyla her otobüsün cirosunu belirlemek belediye için bir kaç dakikalık iş. Bu belirlendikten sonra bir otobüs günde ne kadar kazanıyor, giderleri nedir, bunları hesaplamak da ekonomi bölümü birinci sınıf öğrencileri için bile çocuk oyunacağı. Bunlar belirlenip kim ne kadar kar, ne kadar zarar ediyor çıksın ortaya. Kimin hangi suda ne için fırtına koparttığı da görülsün. Ama pardon, dur bir dakika. Yazdıklarımda sanırım bir mantık hatası var. Evet evet, kesin bir mantık hatası var. Burada temel aritmetik hesabından bahsederken, bu hesabı Gökçek yönetimindeki belediyenin yapabileceğini söyledim. Doğalgaz borcunu yıllarca ödemeyen, başladığı metro hatlarının maliyetini, tamamlanma zamanlarını hesaplayamayan, sağa sola abuk sabuk ölü yatırımlar yapmaktan vazgeçmeyen Gökçek yönetimi mi yapacak bu hesabı? Hadi canım ordan!
Yaşam’ı ıskalamayın
ESKİŞEHİR Yolu’nda bir araba çarpıp kaçmış Yaşam’a. Bir hayvanseverin ihbarı üzerine alınıp veteriner kliniğine götürülmüş. Bu fotoğraf çekildiği sırada beyin sarsıntısı geçiriyor ve akciğerleri kanamaya başladığı için burnundan kan geliyormuş. Bir yandan da geçirdiği şok yüzünden durdurulamayan bir titremesi varmış. Yaşamkent Veteriner Kliniği’nden veteriner hekimler Eray Ergezen ve Umut Coskun’un müdahaleleri sonucu Yaşam’ın genel bulguları düzeldi. Şu an için sadece sağ kalçasında bir kırık var. Ancak o da büyük ihtimal ameliyata gerek kalmadan kafeste dinlenmeyle düzelecek. Yaşam’da ileri derecede gelişim bozukluğu var, kemikleri çok az gelişmiş. Nerdeyse hiç beslenmemiş gibi. Dolayısıyla iyi bir bakıma, sıcak bir yuvaya ihtiyacı var. Ölümün kıyısından dönen Yaşam’a bir fırsat tanımak isteyenler iruacan@yahoo.com adresi veya 217 58 28 numaralı telefonla irtibata geçebilir.