ANKARA Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek dün öğlen saatlerinde bir televizyon programına katıldı.
Gökçek bu programda, kendisinin dört ay önce ODTÜ’ye kaçak yapılarla ilgili yazı gönderdiğini ve bu yazıya eski Rektör Ural Akbulut’un yanıt vermediğini söyledi. Gökçek’in iddiasına göre, Akbulut yanıt vermeme gerekçesini "Şaka zannettim" sözleriyle açıklamıştı.
Gökçek dünkü programda bunu açıkladıktan hemen sonra şaşkınlıkla kafasını sallayarak, "Devletin resmiyetinde şaka olur mu? Bu işlerin şakası filan olmaz" dedi.
Gökçek’in bu açıklaması bizi geçen hafta sonuna götürdü.
Ankara İl Sağlık Müdürlüğü’nün valilik aracılığıyla gönderdiği "uyarı" yazısını Ankara Hürriyet Başkent’e duyurduğunda daha sonra yapacağı -ancak halen yapmadığı- açıklama öncesindeki "ön açıklamasında" şöyle demişti Gökçek:
"Hürriyet Ankara ilavesinin rutin bir yazışmayı halkı paniğe sevk edecek bir şekilde sunmasının nedeni; geçtiğimiz aylarda aynı gazetenin Kızılırmak Suyu’nun Mogan Gölü’ne can suyu olarak verilmesinin ardından, yapılan bir şakayı, espriyi ciddiye alarak Kızılırmak suyunu kötülemek düşüncesiyle ’Mogan’da Sazanlar İshal Oldu’ başlığı ile haberi sunması sonucunda zor duruma düşmelerinin intikamı olsa gerek."
SÖZ SÖYLEYENİ BAĞLAR
Gökçek’in sözünü ettiği "espri, şaka" Belediye Genel Koordinatörü Burhan Yazar’ın "yazılı" olarak yaptığı bir açıklamaydı. O açıklama sadece Ankara Hürriyet’te değil daha bir çok gazetede yayınlanmıştı. Üstelik bizler bu açıklamayı "ciddiye alabilmek" için telefonla Yazar’ı aramış, teyidini de almıştık. Yazar bu açıklamanın kendisine ait olduğunu ve ciddiyetini bize doğrulamıştı.
Bize düşen de bir belediye yöneticisinin bu açıklamasını kamuoyuna duyurmaktı. Unutulmamalıdır ki sözler, söyleyenleri bağlar.
Peki Gökçek geçen haftaki açıklamasında ne diyor?
"Yapılan espriyi ciddiye aldılar."
Espriyi yapan kim? Genel Koordinatör.
Peki Burhan Bey bunu bir soru üzerine veya özel bir sohbette fıkra arasında mı söylemişti?
Hayır. Burhan Yazar, bunu durup dururken yazılı bir açıklama yaparak tüm kente duyurmuştu.
Gökçek dünkü programında Genel Koordinatörü Burhan Bey’in görevinde tenzilata gitmiş olacak ki, "Bizim bir işçi kardeşimiz var. Böyle bir espri yapmış. Hürriyet de inanmış. Hemen manşet atmış" diyor.
Başkan Gökçek bu haberi Ankara Hürriyet’in "art niyeti" olarak yorumluyor.
Herhalde diğer gazetelerdeki aynı yöndeki haber de diğer gazetelerin "art niyeti" olsa gerek.
Gazeteleri resmi bir açıklamayı ciddiye alıp haberleştirmekle suçluyor.
Peki aynı Gökçek dün ne diyor?
"Devletin resmiyetinde şaka olur mu?"
Eh bize de sormak düşüyor:
"Sayın Gökçek, devletin resmiyetinde şaka olur mu?"
Hangi gün Kızılırmak suyu içiyoruz?
ANKARA Valiliği’nin, belediyeye gönderdiği yazıda Kızılırmak suyunun diğer barajlardan gelen suyla karıştırılma oranlarının sürekli değiştiği bilgisi yer alıyordu.
Gökçek dünkü televizyon programında 1-31 Temmuz arasındaki su değerlerini açıkladı. Sanki her gün karışım oranı aynıymış, her gün değerler aynıymış gibi.
Halbuki valilik yazısında diyor ki:
"Kesikköprü baraj suyunun ilimiz şebeke suyuna dahil edilmesi ile müdürlüğümüzce söz konusu baraj suyu ve İvedik arıtma tesisinde Kurtboğazı, Çamlıdere ve Kesikköprü baraj sularının belirli oranda karışımı yapılan şebeke suyundan alınan numunelerin analiz sonuçları incelendiğinde, arsenik, klorür, sülfat ve nikel parametrelerinde oranların dönem dönem değişiklik gösterdiği tespit edilmiştir. Müdürlüğümüzce söz konusu analiz raporları değerlendirildiğinde, karışım oranlarında değişiklik yapıldığı anlaşıldığından Genel Müdürlüğünüzce söz konusu baraj sularının karışım oranlarının sabitlenmesi, karışım oranlarının haftalık analiz sonuçları ile birlikte Müdürlüğümüze bildirilmesi gerekmektedir."
Yani Sağlık Müdürlüğü diyor ki:
"Her gün suya karıştırdığın Kızılırmak suyu oranı değişiyor. Bu nedenle de arsenik, klorür, sülfat ve nikel oranları her seferinde değişiklik gösteriyor. Bunları sabitle."
Diğer bir deyişle, Gökçek’in açıkladığı değerlerin Kızılırmak suyunun kaçta kaç oranında şebekeye verildiğindeki değerler olduğu bir muamma. Gökçek bunu değil halkla, devletin ilgili organıyla bile paylaşmıyor.
Sabah dişimizi fırçalarken, yiyeceğimiz meyveyi yıkarken, duş alır yıkanırken, kullandığımız suyun ne kadarı Kızılırmak’tan ne kadarı diğer barajlardan geliyor bilemiyoruz.
Bir belediye, kentlileri bu kadar bilgisiz bırakmamalı.
Bunun kolay bir yolu var.
Belediye hergün internet sitesinden, o gün şebekeye ne kadar Kızılırmak suyu karıştırdığını açıklasın. Böylece tercihlerimizi de bizler yapalım.