Paylaş
Gerçi artık şampiyon belli, ligin ikincisi “neredeyse” belli, dolayısıyla maçın tansiyonu çok da yüksek değil.
Ama yine de derbi derbidir. Ben de arşivden Beşiktaş-Fenerbahçe derbilerinin anonslarına göz attım.
Fotoğrafların çok net basılamadığı yıllarda sayfalarda çizimler ağırlıklıydı. Ya da elle renklendirilen fotoğraflar.
Derbi gününde birkaç nostaljik sayfayı paylaşayım dedim. İşte ezeli rekabetin Hürriyet arşivlerindeki görüntüleri...
27 KASIM 1949
1949’daki derbiyi İtalyan hakem Agostin Gamba yönetiyordu. Yan hakemler de İtalyan’dı. Maç 1-1’lik beraberlikle bitti.
5 MART 1950
1950’nin mart ayında lig kritik bir noktadaydı. 5 Mart’taki derbiyi Fenerbahçe kazanırsa şampiyon olacaktı. Beşiktaş’a şampiyonluk için beraberlik de yetiyordu. Beşiktaş, derbiden 1-0 önde ayrılarak şampiyon oldu.
2 KASIM 1951
İnönü Stadı’nda 1951’deki derbi oynanacaktı. O gün, ligde Vefa lider, Fenerbahçe ve Beşiktaş birer puan arkada ikinci ve üçüncü sıradaydı. Beşiktaş, maçı 1-0 kazandı ve liderliğe yükseldi.
12 OCAK 1964
İki takım 1964 yılının ilk günlerinde Dolmabahçe’de 14.15’te karşılaşıyordu. Maçı İsviçreli hakem Guinard Albert yönetiyor. Maçın anonsunu Vala’nın çiziminden görüyoruz. Bu maçta iki rakip yenişemediler: 0-0
TAM BİR GEYİK HİKÂYESİ
ANLATACAĞIM inanılması güç haberlerden biri. İnanmayı güçleştiren biraz da haberin dili ve sunumu. Hikâye 1968’de, Adana’da geçiyor. Yaman isimli geyik hayvanat bahçesinin sakinlerinden... Eşi de Zeynep.
Haber, Yaman’ın, Zeynep’i bir başka geyikle yakalamasını anlatıyor:
“Yaman her şeye rağmen başlangıçta itidalini muhafaza etmiş, hoşnutsuzluğunu bir süre kendi kendine homurdanarak belli etmek istemiştir. Onun bu sakin görüntüsünü genişliğine yoran karısı ve misafiri sevişmelerine fütursuzca devam etmişler, bu hatalarını ise az sonra hayatlarıyla ödemişlerdir.”
Evet, Yaman hem Zeynep’i hem de diğer geyiği boynuz darbeleriyle öldürüyor.
Haber, bu “çifte cinayetin” ardından Yaman’ın hücre hapsine çarptırıldığını anlatıyor.
Ancak Yaman’ın üzüntüsü dikkate alınarak cezası açık hava hapishanesine çevriliyor.
8 Ekim 1968 tarihli bu haberden yaklaşık 1.5 ay sonra Yaman’la ilgili yeni bir haber vardı Hürriyet’te: “Yaman üzüntüden öldü.”
Olayı unutamayan Yaman, yemeden içmeden kesilmişti. Haberden okuyalım:
“Eşiyle mutlu yaşadığı günlerde 16 kilo gelen Yaman’ın ölmeden iki gün önce tartıldığında 9 kiloya düştüğü görülmüştür.”
Ziraat Mütehassısı Kemal Karakuş, “Yaman ile karısı elimde büyüdüler. Ben bir hayvanda eşine karşı böylesine derin bir bağ olacağını düşünmezdim” diyordu.
Paylaş