Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv BalıkçısıYazarın Tüm Yazıları

Zeki Müren’in afişlerini kapattığı ses

Nesrin Sipahi genç kuşağın çok aşina olmadığı bir isim. Oysa gelmiş geçmiş en büyük seslerden biridir. Uzunca bir dönem üslubuyla, sesiyle, duruşuyla müzik hayatının en önemli lokomotiflerinden biriydi.

Haberin Devamı

İstanbul Yeşilköy’de, Cumhuriyet’in 11’inci yıldönümünde, 1934’te dünyaya geldi.

Önce klasik Batı müziği eğitimi aldı. Daha sonra girdiği İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda hemen hocalarının dikkatini çekti.

Zeki Müren’in afişlerini kapattığı ses

Hayatının değiştiği yıl ise 1953’tü. O yıl TRT Ankara Radyosu’nun kadrolu sanatçısı oldu.

Kimi zaman tok, kimi zaman oktavın zirvesinde çınlayan, patlayan bir sese sahipti Nesrin Sipahi. Sesinin rengiyle hemen ayırt ediliyordu.

İlk plağını 1957’de “Bir rüzgârdır gelir geçer” şarkısıyla kaydetti. Sonra bu kabiliyetli ve büyük ses, aldı yürüdü.

Zeki Müren’in afişlerini kapattığı ses

Haberin Devamı

200 BİN LİRALIK KIYAFET

O dönemde sahne yıldızlarının beyazperdeye transferi furyasına direnemeyen isimlerden biri de oydu. 1965’te Tamer Yiğit ile birlikte Kalbimdeki Serseri filminde başrolü paylaştı.

Sipahi’nin film için istediği 100 bin lira ücret çok tartışıldı. O yıllarda oyuncular filmlerde giydikleri kıyafetleri kendileri getiriyordu.

Ünlü sesin aynı zamanda menajerliğini de yapan eşi Hasan Aldemir Sipahi 18 Temmuz 1965 tarihli Hürriyet’te yüksek ücretin gerekçesini şöyle açıklıyordu:

“Karımın 40 tuvaleti, 45 de kokteyl elbisesi var. Bunları Paris’te Chanel ve Dior’dan getirttik. Filmde bunları giyeceği için fazla para istedik. Karım sadece 200 bin liralık tuvalet ve kokteyl elbisesini filmi için kullanacak. Ücret bu yüzden yüksek tutuldu.”

Zeki Müren’in afişlerini kapattığı ses

FENERBAHÇE’NİN MARŞINI SÖYLEDİ

NESRİN Sipahi’nin Fenerbahçe’de çok özel bir yeri vardır. Sarı laciverte gönül veren herkesin dudaklarından hiç eksik olmayan “Yaşa Fenerbahçe” marşını o seslendirmişti:

“Maç yaparken sahada Sarı Kanaryalar, rakip takıma krampon toplatırlar, sıkı dur karşı defans Fener geliyor, şut ve gol ağları deliyor.”

Haberin Devamı

O kayıtta 1973-74 sezonunda forma giyen tüm Fenerbahçe futbolcuları da yer aldı.

Nesrin Sipahi ve futbolcular hep bir ağızdan söylüyordu:

“Kalpleri fetheden renkler, Türk’ün kalbi senle atar, mazinde bir tarih yatar, ne mutlu seni sevene, yaşa Fenerbahçe...”

Fecri Ebcioğlu’nun sözlerini yazdığı bu marş günümüzde hemen her maçta Fenerbahçe’nin stadında hep bir ağızdan söyleniyor.

Zeki Müren’in afişlerini kapattığı ses

OTOBÜSÜ HAVAYA KALDIRDILAR

1970’te Sovyetler Birliği’nin özel davetiyle bu ülkeye gitti.

Tam bir ay boyunca Moskova, Almatı, Semerkant, Buhara, Soçi, Sukumi, Batum, Tiflis, Bakü, Erivan ve Kiev’de defalarca konser verdi. Türk sazları ile Batı sazlarını birlikte kullandığı eserler büyük ilgiyle takip edildi. Sovyet radyosu konserleri canlı yayınladı.

Haberin Devamı

Konserlerinde “Rast Methal”, “Gözümde daim hayali cana”, “Hatıra”, “Karadır şu bahtım”, “Köprüden geçti gelin” ve “Makber” gibi unutulmaz eserleri seslendirdi. Nihavent Longa ve köçekçeler çalındı.

Erivan’daki konserinde bir sürpriz yapıp söylediği Ermeni ezgisi Hinkala büyük beğeni aldı. Kazakistan’ın o dönemdeki başkenti Almatı’da verdiği konserden sonra, bindiği otobüsün binlerce kişi tarafından havaya kaldırıldığı, 24 Haziran 1970 tarihli Hürriyet’te yazıyordu. Gerçekten de Sovyetler Sipahi’yi o kadar el üstünde tuttu ki, ünlü Bolşoy Balesi ünlü sanatçı onuruna gösteri düzenledi.

Zeki Müren’in afişlerini kapattığı ses

ZEKİ MÜREN’DEN ŞARKI YASAĞI

Sipahi sahne yaşamında en büyük krizlerden birini Sanat Güneşi Zeki Müren ile yaşadı. Büyük bir sanatçıydı Zeki Müren. Ama önünü kesmeye çalıştığı isimler hiç de az değildi. Bunlardan biri de Nesrin Sipahi’ydi.

Haberin Devamı

20 Şubat 2007’de Kelebek’te Sema Denker’e verdiği röportajında “Zeki Müren ile aranız nasıldı?” sorusuna şöyle yanıt veriyordu Sipahi: “Ankara’dan İstanbul’a geldiğimde, Casablanca Gazinosu’nda assolist olarak sahneye çıktım. Bir gün Zeki Müren onunla çalışmamı istedi. ‘İyi para verilirse tabii ki sizin altınızda çıkarım’ dedim. O da kendisi ne kadar alıyorsa, benim de o kadar alacağımın sözünü verince, teklifini kabul ettim. Ve eski Taksim Belediye Gazinosu’nda Zeki Müren’in alt kadrosunda çalışmaya başladım.”

İlk bakışta ne kadar güzel geliyor kulağa. Ama devamındaki “Zeki Müren sizi kıskandığı için mi alt kadrosuna aldırdı?” sorusuna verdiği yanıt bizi bambaşka bir yere götürüyor: “Tabii. Karşısında iş yapan bir rakibi vardı. O yüzden kendisiyle aynı parayı verdirip, alt kadrosuna aldırmıştı beni. Birlikte çalışmaya başladığımız gün, kulise bir liste astı. O listedeki 45 şarkıyı okumamı istemedi. Piyasada dönen, hit olan 45 şarkıyı okumam yasaklanınca, ne yapacağımı şaşırdım. Çünkü geriye bir şey kalmamıştı.”

Haberin Devamı

Nesrin Sipahi bunun üzerine çok kritik bir adım attı. Kendi anlatımıyla Zeki Müren’in “söyleyemediği” bir şarkı seçti: “Endülüs’te Raks.”

Sanat Güneşi çok kızdı.

Sipahi’nin afişlerinin üzerine kendi afişlerini astırdı. Bir süre sonra Sipahi de yollarını ayırdı Zeki Müren ile.

HAYATIM FİLM OLMASIN

1998’de Devlet Sanatçısı unvanı verildi.

21 Ekim 2016’da Cemal Reşit Rey’de 25 yıl aradan sonra ilk kez sahneye çıktı.

Daha bu yılın 8 Mayıs’ında Hürriyet’ten Behlül Aydın’ın haberinde “Hayatınızın film olmasını ister misiniz?” sorusuna şu yanıtı veriyordu:

“Özel hayatım bana aittir. Niye deşifre edeyim? Benden sonra çocuklarım yaparsa bilemem. Ben öteki tarafta olacağım. Ben hayatta olduğum sürece istemiyorum.”

Zeki Müren’in afişlerini kapattığı ses

Oysa sonraki nesillere aktarılmayı çok hak eden bir isim Sipahi.

Onu dinlemeye başladınız mı, o mükemmel sesi susturmaya kıyamazsınız. Şarkıları peş peşe akar gider. Georges Moustaki’nin ünlü şansonu Le Meteque’in Türkçe uyarlaması Hasret’i birçok isim seslendirdi. En meşhuru Tanju Okan’dır. Ancak Nesrin Sipahi’nin yorumu bambaşka bir lezzettir. Şarkının pes ve tizlerini o kadar ustaca söyler ki... Döner döner dinlersiniz.

Geride kalan 29 Kasım, çınar sesli kadının 88’inci doğum günüydü...

Keşke bu muhteşem sesi tekrar canlı dinleme imkânı olsa...

Yazarın Tüm Yazıları