Titanik’in kurbanı Hürriyet’e anlatmıştı

İçinde beş kişinin bulunduğu kapsülü bulmak için birçok ülke seferber olmuş durumda. Malum, ilk seferinde batan Titanik’in uğursuzluğuna inanan çoktur. Dev transatlantikte 1514 kişinin can verdiği kazadan kurtulan 710 kişiden biri de İngiliz Eva Hart’tı.

Eva, 7 yaşındayken tanık olduğu faciayı 1985’te Hürriyet’ten Mihrişah Safa’ya anlatmıştı.

Eva’nın babası Benjamin Hart, inşaatçıydı. Annesi Esther ile birlikte Kanada’ya göç etmeye karar verdiler.

Aslında anne Esther başından beri bu gemiye binmeye karşıydı. Günlerce uğraşmasına karşın kocasını ikna edemedi.

Titanik limandan büyük şenliklerle yolcu edildi. Esther çok huzursuzdu. Eva annesini şöyle anlatıyordu:

“Yolculuğun başından kaza gecesine kadar gündüz uyudu, gece giyinik bekledi. Kaza, adeta içine doğmuştu. Kaza gece yarısına 15 dakika kala oldu. Geminin bir gürültü ile sarsıldığını duyduk. Saatlerdir uyanık olan annem giyinik vaziyette ayakta bekliyordu. Babamla ben yataklarımızdan fırladık. Ne olduğunu anlamak için camdan bakıyorduk. Ancak etraf zifiri karanlıktı. Devamlı ‘geminin batmayacağı’ anons ediliyordu.”

‘SESSİZ ÖLÜMÜ İZLEDİK’

Kadınlar ve erkekler filikaya bindirildi. Eva’nın babası da gemide kalanlardandı. “O güzel yüzer saray, denizlerin gelini karanlıkta, gözlerimizin önünde yana yatmış batıyordu. Çaresizlik içinde seyrettik. Önce gövdesi, sonra güvertesi sonunda bacası su altında kalana kadar ‘sessiz ölümü’ izledik.”

Röportajın yapıldığı yıllarda Titanik’in enkazı yeni bulunmuş, geminin su üstüne çıkarılması tartışılıyordu. Eva bu tartışmalara karşı çok netti: “Geminin su üstüne çıkartılmasına karşıyım. Babamı ve orada yatan 1500 kişiyi mezarlarında rahat bıraksınlar. Titanik bence kutsal bir mezar. Geminin su yüzüne çıkartılacağını sanmam. İnşallah çıkarılmaz.”

Peki Eva enkazın olduğu yere gidip denize çiçek atacak mıydı?

Bu soruyu duyunca Eva’nın yüzünden kara bir gölge geçti. Artık 80 yaşına ulaşmış Titanik kurbanının yüzü kasılmış, gözleri korkuyla dolmuştu:

“Bir kere yeter. Oraya bir daha asla gitmem. Babamı ve diğerlerini; okyanuslarındaki mezarlarında rahat bıraksınlar.”

KADINLAR KAMPI BASIP FUTBOLCULARI KAÇIRDI

26 Mart 1967 günü İzmir’in siyah beyazlısı Altay, Alsancak Stadı’nda İstanbullu konuğu Vefa’yı 1-0 mağlup etti. O gece Altay’ı karıştıran hadiseler de bundan sonra başladı.

O yıllarda futbolcu kaçırmak çok da şaşırılan bir hadise değildi. Kulüpler transfer etmek istedikleri topçuları kaçırırdı. Ama kaçırma işi bu kez biraz farklıydı.

Saime Esma ve Gönül Coşar isimli iki kadın koyu Altay taraftarıydı. Maçtan sonra bir buket çiçek yaptırıp kulübün Alsancak Stadı’ndaki binasını ziyarete gittiler. Binanın kapısında kulüp idarecilerinden biri iki kadını karşıladı. İçeri girmek isteyen kadınları tersledi. Hatta ellerindeki buketi alıp parçaladı.

Kulüp binasından ayrılan Esma ve Coşar “bir hayli içtikten” sonra bu kez gece 01.00’de tekrar kulüp binasına gittiler.

Saime Esma, filmlerde görülen bir hareketle, topuklu ayakkabısını çıkarıp camlı kapının kilide yakın kısmını kırdı. Elini uzatıp içeriden kilidi açtı.

Eva Hart, 1994 yılında kazada yaşadıklarını kitap haline getirdi.

‘BEN YOLDAN GÖNÜLLÜ ÇIKTIM’

Seslere uyanan futbolcular don gömlek sokağa fırladı. Haber şöyle devam ediyor:

“Uzun mücadelelerden sonra kadınlar, ancak istedikleri futbolculardan Ender’i bulmuşlar, kendisini alıp taksiyle uzaklaşmışlardır.”

Kadınlar daha sonra Altay’ın diğer oyuncusu Ayfer’in evini basıp onu da alıp götürdüler.

10 EYLÜL 1985/28 MART 1967

Olaydan iki gün sonraki Hürriyet’in manşetini paylaşan bu haberin başlığı “Dişi Bond’lar gece yarısı Altay spor kulübünü bastı ve sevgililerini kaçırdı” biçimindeydi. Peki tüm o kargaşa içinde, o kadar insan içinden futbolcuyu nasıl kaçırdılar?

Belli ki Ender takımın kampından kaçmaya gönüllüydü. Olaydan sonra yaşananlar bayağı flu.

Ama haberde Saime Esma ve Gönül Coşar’ın adliyede çekilmiş fotoğrafları bulunuyor.

Belli ki yakalanıp mahkemeye çıkarılmışlar. Futbolcuların hayatlarının çok renkli olduğu hep bilinir. Matrak hikâyeleri de çoktur.

Ama iki kadın tarafından kamptan don gömlek kaçırılan başka futbolcu var mıdır, bilemedim.