Paylaş
Belki de biraz benim merakımdan, bu isimler genelde spor sayfalarından.
Samim Var, Eşfak Aykaç, Tahsin Öztin, Birol Pekel ve Orhan Aldinç.
Bu isimlerin o kadar çok yazılarını, haberlerini okudum ki... Kimi zaman sayfa manşetinde, kimisinde çift sütunda. Kısacık yazılarda bile bir maçı nasıl yeniden yaşattıklarına hayran olmamak mümkün değil.
Bu ünlü gazetecilerin içinde biri önemli bir fark yaratıyordu. Benzetmeleri, dil zenginliği ve gündelik yaşamdan bezediği yazıları hep dikkat çekiciydi.
O isim Orhan Aldinç’ti.
LAFINI SAKINMIYORDU
Birkaç cümleyle bile meramını anlatabilen, hedefi tam da 12’den vuran bir kalemdi. Kalemi o kadar sivri olabiliyordu ki, dönemin ünlü yıldızlarına, kelli felli yöneticilerine lafını sakınmıyordu. Üstelik sadece futbol değil... Güreş, yüzme, atletizm, boks... Sporun her dalında kalem sallıyordu.
Hürriyet’te 1973’te onunla ilgili bir yazıda şöyle deniliyordu:
“Babıali’nin büyük ustalarından, kıvraklığı, dokunaklı ve duygulu kalemiyle yüz binlerce okuru ‘Aldinç Tiryakisi’ yapmıştır. Titiz çalışır, vurucu ve sonuç alıcıdır. Yazarken dinlenir ve mutluluk duyar. Yılların tecrübesiyle doludur ve yılların tüketemediği coşkun bir enerjiye sahiptir.”
Orhan Aldinç, eşi ve kızı Ayşegül Aldinç ile birlikte Anıtkabir’de.
Metin Oktay’ın Can Bartu ile formasını 10 dakikalığına değiştiği jübile maçı yazısını okumalısınız:
“Kral, futbolunun son saatlerinden 10 dakikasını Fenerbahçe’ye verirken, Can da bu müddet içinde Metin’in formasını sırtlayıp, kendi defansına çullandı. Metin, İzmir’in bir kenar mahallesinde çocuk ayakları ile girdiği futbol sahasından, şarkın krallarına has debdebe ile son turunu atarak çıktı. Ayaklarında bazuka mermileri, kafasında Fatih’in işgal gülleleri gibi topu kulanan çocuğu tutabilene aşk olsun. Gitti gider...”
LAFI KULAĞA ŞUTLAYANLAR
Yazılarına öyle başlıklar seçiyordu ki, takılıp kalmamak mümkün değildi.
“Ucuz pazardan eli boş dönen zengin bezirgân, Fenerbahçe.”
“Futbolumuzun kaynanaları: Lafı kulağa şutlayanlar.”
“Susarken sen güzel biz çirkin oluyoruz.”
Galatasaray ile İstanbulspor maçının yazısını atlamayalım: “Yağmur yağarken açık tribündeki çok az seyirci şemsiyelerini, İstanbulspor da gollerini çıkardı. Galatasaray, uykuda geçen insanı anlatan Bellini’nin operasına, Ali Sami Yen’de bir sahne mizanseni oldu.”
Çok uzun yıllar Hürriyet’in en önemli kalemlerinden biriydi. Gerçekten de Orhan Aldinç tiryakileri olmuştu.
Dün Aldinç’in ölüm yıldönümüydü. Tam 20 yıl önce, 13 Ekim 2002’de 73 yaşında hayata veda etmişti.
Orhan Aldinç, ünlü şarkıcı Ayşegül Aldinç’in de babası.
Yazıları bir kitapta toplandı mı bilmiyorum. Ben bu bilgiye ulaşamadım.
Keşke onları derli toplu okuyabilsek.
İLK F-16 35 YIL ÖNCE UÇMUŞTU
SON günlerde Türkiye’nin ABD’den satın almak istediği F-16’lar gündemde. Senato’nun aldığı son kararla şartlı satış askıya alınmış görünüyor.
F-16’lar sadece bugün değil, geçmişte de Türkiye için çok önemliydi.
Türk Hava Kuvvetleri 1980’lerde filosunu yenilemek istiyordu. Yapılan testler sonucunda ipi göğüsleyen “Savaşan Şahin” F-16 olmuştu.
Yapılan anlaşmayla F-16’ların Türkiye’de üretilmesinin önü açıldı.
1987 ile 1995 yılları arasında ilk etap projede 152 adet F-16 Türkiye’de üretildi.
“Savaşan Şahin”lerin testlerini ise ünlü bir pilot, Şener Koltuk gerçekleştirdi.
Koltuk, 1970’te teğmen rütbesi ile katıldığı Hava Kuvvetleri’nde 1987’ye kadar görev yaptı. Aynı zamanda Kıbrıs gazisiydi. 1987’de binbaşı rütbesindeyken F-16’ların testlerini yapmak üzere özel anlaşmayla TUSAŞ’a transfer oldu.
21 Ekim 1987 tarihli Hürriyet’in birinci sayfasında, Türkiye’de üretilen F-16 ile ilk resmi uçuşu gerçekleştiren Şener Koltuk vardı.
Uğur Dündar imzalı haberde Koltuk ilk uçuşunu şöyle anlatıyordu:
“Uçağı pistte koşturmaya başladım. Müthiş gururluydum. Yüzlerce insanın ekip çalışmasıyla gerçekleştirdiği uçağı, ilk kez ben gökyüzüne yükseltecektim. Bunu, özenle yetiştirilen bir ağacın, ilk meyvesini kopartmaya benzetebilirsiniz. Meyve, uçağımdı. Hemen testleri yapmaya başladım.”
Koltuk, F-16’ları, “uzay mekiğinden sonra, insanoğlunun yapmayı başardığı en ileri savaş uçağı” sözleriyle anlatıyordu.
‘Savaşan Şahin’in Mürted Havva Üssü’ndeki ilk resmi uçuş törenine Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal katılmıştı.
O gün F-16 bir gösteri uçuşu yaptı.
F-16’ların Türk semalarındaki yolculuğu ise 35 yıldır sürüyor.
Paylaş