Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv BalıkçısıYazarın Tüm Yazıları

Rus balerini böyle kaçırdılar

Soğuk savaş yıllarında, sık sık demirperde ülkelerinden batıya ilticalar gündemdeydi.

Haberin Devamı

Casus filmlerine malzeme olan bu müthiş kaçışlardan biri de 1981’de İstanbul’da yaşandı.

Sovyetler Birliği’nin meşhur Bolşoy Bale Topluluğu gösteri için İstanbul’a geldi.

Sanatçılar İstanbul’da sıkı kontrol altındaydı. Tüm hareketleri takip ediliyordu. Ünlü Rus balet Barışnikov’un 1974’te turnedeyken iltica etmesinden sonra önlemler daha da sıkılaştırılmıştı.

26 yaşındaki balerin Galina Vurşina Churşina, 4 Temmuz 1981 günü öğlen saatlerinde Marmara Etap Oteli’nden, oda arkadaşı İrina Shostak ile birlikte Taksim’e çıktı.

Rus balerini böyle kaçırdılarGalina Vurşina Churşina

BİR DAHA DÖNMEDİ

İki arkadaş İstiklal Caddesi’nde yürüyüş yaparken Shostak bir gözlükçüye girdi. Churşina ise dışarıda bekliyordu. Ne olduysa o anda oldu, Churşina kaşla göz arasında ortadan kayboldu.

Haberin Devamı

İrina Shostak onsuz otele dönünce bir anda ortalık karıştı. Sovyetler Birliği’nin Ankara Büyükelçiliği’nden özel bir ekip süratle İstanbul’a geldi.

Bale topluluğunda 96 kişi Sovyetler’in İstanbul Başkonsolosluğu’na götürüldü. Sorguya çekildi. Akşam saat 21.00 sularında konsolosluk Churşina’nın kaybolduğunu İstanbul polisine bildirdi. O dönem ABD ve Sovyetler’in İstanbul’daki başkonsolosluk binaları arasında sadece 800 metre mesafe vardı.

Rus balerini böyle kaçırdılar
6 TEMMUZ 1981

DİPLOMATİK KRİZ

Churşina, önce taksiyle bir polisin yanına gitmiş, onun yönlendirmesiyle Tarlabaşı’ndaki ABD Başkonsolosluğu’na ulaşmıştı.

Bu bilgi duyulur duyulmaz her zamanki alışıldık açıklamalar yapıldı. ABD, Churşina’nın kendi el yazısıyla kaleme aldığı ve diplomatik sığınma hakkı istediğine ilişkin mektubunu paylaştı.

Ruslar ise mektubun sahte olduğunu, ABD’nin balerini kaçırdığını öne sürüyordu.

Rus balerini böyle kaçırdılar
7 TEMMUZ 1981

Sovyetler’in Ankara Büyükelçisi Radionov, Dışişleri Bakanı İlter Türkmen’e koştu. Ancak, Türkmen’den “sorunun sanatçıyla ABD konsolosluğu arasında olduğu, Türkiye’yi ilgilendirmediği” yanıtını aldı.

Haberin Devamı

NEFES KESEN KUĞU GÖLÜ OPERASYONU

Balerin Churşina için 7 Temmuz salı günü İstanbul sokaklarında nefes kesen bir kovalamaca yapıldı. Operasyonun adı “Kuğu Gölü’ydü.  Balerin konsolosluğun içinde sarı renkli bir araca bindirildi. Bu araca, beyaz renkli bir başka otomobil eşlik ediyordu. Ruslar ise mavi renkli bir araçla peşlerine düştü. Müthiş bir kovalamaca oluyordu. Beyaz otomobil Rusları engellerken, sarı otomobil gözden kayboldu.

Sonradan anlaşıldı ki konsoloslukta çalışan bir sekreter Churşina kılığında yem olarak kullanılmıştı. Balerin normal kapıdan değil, gözlerden uzak bir gümrük kapısından geçirilerek otomobille uçağın yanına kadar götürüldü. Uçağa bindiğinde Hürriyet muhabiri Yıldırım Çavlı da oradaydı.

Haberin Devamı

Rus balerini böyle kaçırdılar
8 TEMMUZ 1981

Uçak Bulgaristan üzerindeyken Çavlı, balerin ile konuşmayı başardı. Genç kız, “Benim için artık yeni bir hayat başlıyor. Önümde yepyeni bir gelecek var” diyordu. Ancak Çavlı fotoğraf çekmek için çantasına uzanınca kızılca kıyamet koptu. Önce ABD’li ajanlardan başına yumruk yedi, ardından uçaktaki Alman polisi balerini pilot kabinine kaçırdı. Yerine oturtulan Çavlı’nın koltuğundan kalkması yasaklandı. Churşina yolculuğu pilot kabininde tamamladı. Frankfurt’a varıldığında uçağa yanaşan bir otomobille helikoptere, oradan da ABD’nin askeri üssüne götürüldü.

Rus balerini böyle kaçırdılar
Yıldırım Çavlı

Ruslar ise Türkiye’ye bozulmuş, gösterilerini tamamlamadan Bolşoy’u Rusya’ya götürmüştü.

Haberin Devamı

Rus balerini böyle kaçırdılar
9 TEMMUZ 1981

ÖMRÜNÜ ADADIĞI SAHNEDE ÖLDÜ

Türk musikisinin unutulmaz isimlerinden biriydi Şükrü Tunar.

Balıkesir Edremit’te 1907’de doğdu. Müziğe hem yeteneği hem ilgisi vardı. Edremit’e gelen bir bando takımında gördüğü klarnete vuruldu. Hayatını adayacağı enstrümanı bulmuştu.

Rus balerini böyle kaçırdılarŞükrü Tunar

Önce İzmir Musiki Cemiyeti, ardından Üsküdar.

1927’de kurulan İstanbul Radyosu’nun Müdürü Mesud Cemil, “Bir gün asker elbiseli, fakir görünüşlü, hasta halli, çelimsiz bir delikanlı geldi” diye anlatıyordu Tunar ile tanıştığı günü. Tunar’ın klarnetinin mandallarının yayları bozuktu. Lastikle tutturulmuştu. Ona rağmen o gün öyle bir çaldı ki, Mesud Cemil hayran kaldı.

Haberin Devamı

Tunar, birçok besteye imza attı. Radyolarda program yapıyor, plaklar kaydediyordu. İsmini Türkiye’ye duyurmuştu.

15 Ağustos 1962’de, Zeki Müren ile Cumhuriyet Gazinosu’nda sahnedeydi. Henüz başlangıç taksimini yapmıştı ki, bir anda yere yığıldı. Klarnetin üstat ismi oracıkta, sahnede hayatını kaybetti. Henüz 55 yaşındaydı.

Cenazesine çok büyük bir kalabalık katıldı. Zeki Müren, perişandı.

Hürriyet’in haberinde şöyle deniliyordu:

“Şükrü Tunar hoşsohbet bir adamdı. Ufacık müzik aletinin yarattığı büyük alem, dün görülmeye değerdi. Sihirli nefesinin Türk musikisine verdiği tat, onu dinlemiş olanların hâlâ kulaklarındaydı.”

Rus balerini böyle kaçırdılar
18 AĞUSTOS 1962

Yazarın Tüm Yazıları