Ne derbiler görmüşüz

Galatasaray- Fenerbahçe karşılaşmaları dünyanın sayılı derbileri arasında. İki rakip bu akşam yine sahada karşı karşıya geliyor.

Gündem bu olunca arşive oltayı derbiler için attım.

Ama herkesin bildiği ve sıkça konuşulan yakın geçmişe değil.

Biraz daha geriye uzandım.

Kimse kırılmasın, gücenmesin...

Ben değil arşiv anlatıyor.

METİN OKTAY’IN ZARAFETİ

- 19 Aralık 1960. Hürriyet’in manşeti: “Galatasaray, Fenerbahçe’yi gol yağmuruna tuttu: 5-0”

Gollerin 4’ü Galatasaray’ın efsanesi Metin Oktay’dan.

Sahaların beyefendisi Metin Oktay’ın maç sonundaki, “Attığım goller fevkalade bir şey değildi” şeklindeki mütevazı sözleri sayfadaki yerini alıyor.

Her ne kadar skor taraftarı üzse de sene sonunda şampiyonluğa ulaşan Lefter’li Fenerbahçe oldu.

40 YILLIK REKOR

13 Aralık 1976. Van depreminde zarar görenlere yardım amacıyla yapılan turnuvada Fenerbahçe ile Galatasaray, Ankara’da karşılaştı.

Fenerbahçe sahadan 6-1’lik skorla ayrılarak kupayı kaldırdı.

Hürriyet, mağlubiyete Galatasaray’ın “4-2-4 taktiğinin” yol açtığını yazıyordu.

Fenerbahçe 40 yıllık skor rekorunu da egale etmiş oldu.

ÖZAL’I MEST EDEN DERBİ

- Efsane derbilerden birisi de 6 Haziran 1983’te oynanan maçtı.

Maça Fenerbahçe lider olarak çıktı.

Hürriyet’in “Son yılların en muhteşem maçı” sözleriyle haberleştirdiği maçın ikinci yarısının hemen başında skor Galatasaray lehine 4-1’e ulaşmıştı.

Galatasaray tribünleri “Tabelaya bakalım, göbek atalım” şarkısına başlamıştı bile.

Ama çok zaman geçmeden bu sefer Fenerbahçe’nin golleri gelmeye başladı.

Ve Hürriyet maçın skorunu manşetine taşıdı:

“4-4’lük maç.”

O gün maçı tribünden izleyenler arasında ANAP Genel Başkanı Turgut Özal da vardı.

Özal, maçtan sonra Fenerbahçeli iş adamı Sakıp Sabancı’ya şöyle dedi:

“Sakıp Bey, ayağınız uğurlu geldi. Bursa’daki maça da gidin.”

Sonra da Fenerbahçe Başkanı Ali Şen’e döndü:

“Bu kadar zevkli maçı yıllardır seyretmemiştim.”

YAZI TURAYLA ŞAMPİYON

- 1981 yılında “Barış Kupası” adıyla bir turnuva düzenlendi. Turnuvanın kuralına göre, beraberlik halinde kazanan kurayla belirlenecekti.

Finalde Galatarasay ile Fenerbahçe sahadan 1-1’lik beraberlikle ayrıldı.

Kuranın sonucunda Galatasaray kupanın sahibi oldu.

Bir gün önceki Beşiktaş maçı da beraberlikle bitmiş, Galatasaray rakibini kurayla elemişti. Yazı turayı takımların kaptanları attı.

Her iki maçta da yazı turayı kazanan isim Galatasaray’ın kaptanı, Fatih Terim’di. Terim, “Ben kumarda kaybetmem. Formamın altındaki muska benim gururum” dedi.

26 Ocak 1981

Maçın en güzel anı ise, her iki takımın oyuncularının kol kola girip çektirdiği bu fotoğraftı.

TANSİYON HEP YÜKSEKTİ

Son dönemde yeşil sahalardaki gerilim için anlatılan klasik bir anekdot vardır.

“Geçmişte rakip taraftarlar birlikte maç izler, böyle gerilimler yaşanmazdı” diye.

Oysa arşive girince derbilerin hep yüksek tansiyonlu geçtiği anlaşılıyor.

1934’te futbolcuların kavgası nedeniyle tamamlanamayan maç tarihteki yerini almıştı.

1 Mart 1957’deki maçta da karşılaşma biter bitmez Lefter ile Kadri birbirine girdi.

Aynı gün, taraftarların saldırmaması için kulüplerin kapısında polisler önlemler aldı. Hatta atlı polisler devriye tutuyordu.

6 Ocak 1958... Hem stadın içinde hem de dışında “hadiseler yaşandığı” var sayfalarda. Hatta bir taraftar açık tribünden sahaya düşerek yaralanıyor.

YABANCI HAKEME BİLE İTİRAZ

Kulüpler arasındaki çekişmenin bir diğer parçası da aynı bugün olduğu gibi hakemlerle ilgili.

50’li yıllarda bu tartışma o kadar büyük boyutlara ulaştı ki bugün bile hâlâ tartışılan bir uygulama hayata geçti.

Maçları “ecnebi hakemler” yönetti.

İtalyan, Yugoslav, Alman, Avusturyalı, Rumen, Macar hakemler düdük çaldı derbilerde.

Kulüplerin belli hakemlere itirazları o dönemde de vardı. Bırakın yerli hakemleri, yabancı hakemlere bile itiraz ediliyordu.

14 Haziran 1959’daki derbi öncesinde Fenerbahçelilerden Yugoslav hakem Markoviç’e itiraz gelince, İtalyan Futbol Federasyonu’na müracaat edildi. Ve bu maçı İtalyan hakem Liverani yönetti.

Ertesi günkü Hürriyet maç için “Liverani dün de muvaffakiyetli bir idare gösterdi” yorumunu yapıyordu.