Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv Balıkçısı
Ateş Yalazan - Arşiv BalıkçısıYazarın Tüm Yazıları

Koskoca İtalya’yı dolandırdı

1987 yılının son günlerinde çok ilginç bir dolandırıcılık hikâyesini ortaya çıkardı Hürriyet.

Haberin Devamı

Oğuz Topaçoğlu’nun haberindeki dolandırıcılığın başrolündeki isim 19 yaşındaki Fevzi Müftü’ydü.

Uyanık Fevzi, büyük oynamış, İtalyan devletini dolandırmıştı.

İtalya’da Mirella Gregori ve Emanuela Orlandi adlı iki kız çocuğu 1983’te kaçırıldı. Günümüzde bile bulunamayan bu iki çocukla ilgili haberler Türkiye’de de yayınlandı.

Koskoca İtalya’yı dolandırdı

Hikâye de bu haberlerin Hürriyet’te yer almasıyla başlıyor.

Para kazanmanın yollarını arayan Fevzi, haberi okuduktan sonra planını kurmaya başladı.

Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencisiydi. Az biraz Arapça biliyordu. Mersin’deki İtalya Konsolosluğu’na gitti. Önemli bir konu anlatacağını söyledi.

Koskoca İtalya’yı dolandırdı

Haberin Devamı

Konsolosla görüştürdüler. Kızların Türkiye ile ilişkili bir terör örgütü tarafından kaçırıldığı iddiaları atılmıştı ortaya. Fevzi de o iki kızı terör örgütünün elinden kurtarabileceğini öne sürüyordu.

“Bir akrabasının iki sene önce ailesi tarafından kovulduğu, kötü yola düştüğü, bu kişinin ağabeyinin de kızları kurtarmak isterken öldüğü” yalanını attı.

Örgütün 60 milyon lira (o tarihte 60 bin dolar) karşılığında kızları serbest bırakacağını anlattı.

Konsolos “45 milyon liraya olmaz mı?” diye sordu. Pazarlık başlamıştı.

SAKIN TAKİP ETMEYİN

Fevzi örgüte danışmak için süre istedi. Her şey gerçekçi gözüksün istiyordu.

Birkaç gün sonra tekrar konsolosluğa gittiğinde yaşananları daha sonraki günlerde şöyle anlatıyordu:

“Ben, Konsolos Emilio Levante ve avukat konuşurken, içeriye Ankara’daki İtalyan sefaretinde görevli olduğunu öğrendiğim Desi adında biri geldi. Aralarında bir şeyler konuştular ve bir çanta çıkararak içindeki 50 bin doları bana verdiler.”

Uyanık Fevzi, “Beni takip etmeyin, polise haber vermeyin. Yoksa parayı geri veririm, işiniz olmaz” tehdidini de savurup konsolosluktan ayrıldı.

Paranın birazını bozdurup taksiye atladı ve şehirde dolaşmaya başladı. Tabii takip ediliyordu.

Haberin Devamı

Tekrar konsolosluğa gidip sinirli bir şekilde parayı atıp “Takip ediliyorum. İşlerinizi yapmayacağım” diye çıkıştı. İtalyanlar Fevzi’yi ikna çabasına giriştiler.

Fevzi bir iki rol kestikten sonra ikna oldu tabii ki.

Dolarların bir kısmını alıp Ankara’nın yolunu tuttu. Sefarette ağırlandı. Şehri dolaşıp tekrar Mersin’e döndü.

ÖNCE SAHİLLER SONRA İSTANBUL

Döner dönmez 10 bin dolara ikinci el bir otomobil satın aldı. Ve Ege-Akdeniz kıyılarında parayı yemeye başladı.

Kızlarla dolaştı, bol bol eğlendi, bir güzel tatilini yaptı.

Sonra atladı İstanbul’a gitti. Disko, pavyon gezdi.

Mersin’e döndüğünde bir akşam evin kapısı çalındı. Arabasını çekmesi için aşağıya çağırdılar. İner inmez paketlendi.

Haberin Devamı

Onu yakalayan MİT’ti.

İtalyanlardan aldığı 50 bin doların 31 bin 500’ünü bir ay içinde yemişti. Üzerinden çıkan 18 bin 500 dolara el konuldu.

Mahkemeye çıktı, tutuklandı. Ancak 19 gün sonra kaçma şüphesi olmadığı için salıverildi. Tutuksuz yargılanacaktı. İfadesinde “Ben bir cahilliğe kapıldım. Ve İtalyanları dolandırdım. Suçumu kabul ediyorum. Pişmanım ancak büyük bir suç işlediğim kanısında değilim” deyip bir tehdit daha savuruyordu:

“İtalyanlar davalarından vazgeçmezlerse, elimde çok büyük belgeler var. Onları açıklarım.”

İtalyan konsolosu Levante ikinci kez kandırılamayacaklarını şöyle anlatıyordu:

“Bu sözler Fevzi Müftü’nün önceki sözlerine benziyor. İnce zekâsının ürünü olmaktan öteye anlam taşımaz. Biz davadan vazgeçmeyiz. Milyonlarımızı istiyoruz.”

Haberin Devamı

İtalyanlar paraları geri alabildi mi bilmiyorum.

Ama 19 yaşında bir üniversite öğrencisi tarafından dolandırılmak yeterince ağır olsa gerek.

Yazarın Tüm Yazıları