Paylaş
İkili, siyasi yaşamlarında önce kol kola yol yürüdüler. Ardından da rakip olarak karşı karşıya geldiler.
Baykal, siyasi hayatının ilk yıllarında Ecevit’in “kurmayları” arasındaydı.
1974’te ilk Ecevit kabinesinde Maliye Bakanlığı yaptı. Bu “yoldaşlık” 12 Eylül’e kadar sürdü.
Sonrasında Ecevit CHP’den koptu, iki ismin yolları bir daha buluşmamak üzere ayrıldı.
TARİHİ KAREYİ PAYLAŞTI
Deneyimli foto muhabirimiz Rıza Özel, uzun zamandır Hürriyet Ankara’da takip edilmesi gereken bir fotoğraf sayfası hazırlıyor.
12 Şubat 2013’te Özel’in konuğu ünlü foto muhabir Ozan Sağdıç’tı.
Meslek hayatı boyunca tarihi karelere imza atan Sağdıç, çok çarpıcı bir fotoğrafını Hürriyet okurlarıyla paylaşmıştı.
12 şubat 2013
Bu fotoğrafta Ecevit ile Baykal pinpon maçı yapıyordu.
Ecevit, CHP Genel Başkanı olduktan hemen sonra Antalya’da kamp düzenledi. Sağdıç, 1972’deki kampı şöyle anlatıyor:
“Bir haftalık kamp yapıldı. ‘Akgünlere’ programı ile ortanın solu ilk kez orada ortaya çıktı. Hatta Bülent Ecevit, Deniz Baykal’ı kamuoyuna ilk kez o zaman Antalya’da takdim etti.”
Sol hareketin iki önemli ismi, henüz kol kola ilerledikleri yıllarda belki de ilk kez pinpon masasında karşı karşıya gelmişlerdi.
Bugün bile bilmediğimiz ise maçı kimin kazandığı.
ANADOL’UN İSMİ NASIL KONULDU
TÜRKİYE’de seri üretilen ilk otomobildi Anadol. Z kuşağını bilmem ama önceki kuşaklardaki hemen herkesin bu arabayla ilgili bir anısı vardır.
Efsaneler dolaşır onunla ilgili. Keçilerin kaportasını yediği bile anlatılır.
Anadol’un üretimine karar verildikten sonra isim bulmak için bir yarışma açılmıştı.
Bir jüri oluşturuldu. Ordinaryus Profesör Bedri Karafakioğlu, Prof.Dr. Memduh Yaşa, Prof. Necmettin Erbakan, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Burhan Felek ve muharrir Cevat Fehmi Başkut vardı jüride.
Oylamada 86 bin 318 kişi, 18 bin 660 farklı isim önerdi.
8 EKİM 1966
Jüri, Anadolu ve Anadol isimlerini birinci kabul etti. Anadol ismini 41 kişi, Anadolu ismini ise 818 kişi söylemişti.
Firma, otomobile Anadol adını koydu ama Anadolu önerisi için de ödül verildi. Çekilen kura sonucu Hereke’den müzik öğretmeni Kemal Çuhalılar ile Islahiye’den Rıza Tansel 10’ar bin lira ödül kazandı.
Bu anlattığım bilgilerin tamamını 8 Ekim 1966 tarihli Hürriyet’te yayınlanan ilandan aldım. İlanda kocaman harflerle “İsmi ANADOL oldu” yazıyordu.
1984 yılına kadar toplam 84 bin adet Anadol üretildi. Spor ve station modelleri de vardı. Polis arabası olarak bile kullanıldı.
Üretimi bittikten sonra da hakkında çok konuşuldu. Hâlâ bile konuşuluyor.
SAZLI CAZLI OTOBÜSLER
1963’te araçlar az, yollar boştu. Kemal Sunal’ın 1984’teki “Atla Gel Şaban” filmindeki gibi minibüsler, otobüsler öyle alt alta, üst üste dolmuyordu. Ne Şiki Şiki Baba çalıyordu, ne de “çökün polis” diyen vardı.
Hatta 30 Ekim tarihli Hürriyet’teki habere göre çoğalan sayıları nedeniyle otobüs ve taksiler “sinek avlıyordu.”
Otobüs sahipleri de “müşteri celbetmek” için türlü türlü çare arıyordu. O yıllarda otobüslerde pikap vardı. Müzik yayını bu pikaplarla yapılıyordu.
Ödemiş-Kiraz seferi yapan otobüsün sahibi, müşteri çekebilmek için “canlı müzik” formülünü devreye soktu.
30 Ekim 1963
Otobüsün arkasına oturan saz heyeti -keman, klarnet, darbuka ve cümbüşten oluşuyordu- taksimden sonra yolcuların istediği şarkıları çalıyordu.
Hızını alamayan otobüs sahibi “dansöz” getirmekten bile söz ediyordu.
Aslında en ileriyi gören tahmini, otobüslerde film göstermekti.
Dansöz değil ama o da 80’lerde oldu.
Paylaş