Golcüler ve bitmeyen algılar

İsterseniz bakalım örneklere:

Ligin başından beri Gomis ve Galatasaray fırtınası esiyor… Attıkları 15 golden 7 adedi Gomis’in, 2 tanede gol pası var…

Bir iki haftadır yorgun gözüküyor… Bu durum takımı direk etkiliyor…

Adebayor ile Başakşehir lige çok iyi başladı… Fark yarattı, durduğu anda Başakşehir tökezledi.

Burak Yılmaz’ın, Trabzonspor’un attığı 14 golün 8’inde imzası var… Oynamadığı ve tam iyileşmeden oynadığı maçlarda, Trabzonspor puan kaybetmeye başladı…

Jahovic 8 gole direk katkı yaparak, Göztepe’yi ligin üçüncü sırasına yerleştirdi.

Beşiktaş’a gelince:

Son üç yılını, nokta atış yaptıkları kiralanmış golcüler ile götürdü…

Türkiye liginde;

2014-15 sezonunda Demba Ba, 18 gol 5 asist yaptı.

2015-16 sezonunda Gomez, 26 gol ve 6 asist yaptı…

2016-17 sezonunda Aboubakar, 18 gol ve 4 asist yaptı…

Cenk Tosun ise 20 gol ve 4 asist ile katkıda bulundu…

Ve takım son iki yılında şampiyon oldu…

*

Şimdi gelelim asıl soruya;

Fenerbahçe’nin kaç yıldır gerçek bir santraforu yok?

Bence çok uzun süre oldu…

Van Persie, Emenike ve Sow, hatta Fernandao…

Oyuncu kapasiteleri ortalamanın üstünde olmasına rağmen hep temel amacı karıştırdılar… Takımlarından çok kendi istatistikleri önemliydi… Çok para kazandılar ancak katkıları çok az oldu… Webo bile bunlardan faydalıydı…

Fenerbahçe’nin aldığı sonuçlar da ortada(!)

*

Bu yıl bir ışık var; üç maçta forma giyen 23 yaşındaki Janssen…

2 gol ve 2 gol pasının ötesinde fark yaratmaya başladı…

En azından arzusu bile çok farklı…

Belli ki takımı üst sıralara taşıyacak…

*

Nereden belli?

İstatistiklere, maç analizlerine bakmanıza gerek yok!

Eski “kurt” spor yazarlarına bakın, anlarsınız(!)

Onlar tehlikeyi erken sezerler(!)

Fenerbahçe’de oynayan Emre, Türk futboluna zarar verir(!)

Forma değiştirip 37 yaşına giren Emre, gelmiş geçmiş en büyük Türk futbolcusu ve Mili takımın tartışılmaz lideri olur(!)

Fenerbahçeli Caner, her maç atılmalıdır… Sarı Lacivert formayı çıkartan Caner, Türkiye’nin tartışılmaz en iyisi, hatta Avrupa’nın da en iyi sol beklerinden biridir.

Melo ile yıllarca şampiyon olup gurur duyarlar, Lugano’nun defterini dürerler…

“Yalandan düşmenin” kitabını yazan Arif ve Burak ile şampiyonluk kutlarlar, Janssen’i üç maçta “sahtekâr” ilan ederler…

Özet ile tehlikeyi erken sezip, korkarlar!

Dikkatli olun arkadaşlar!

Ozan Tufan bir gün Fenerbahçe’den ayrılırsa, oyunun iki yönünü de oynayabilen yegâne orta saha oyuncusu olacaktır!

*

Yazımı iki küçük not ile bitireyim;

Bir: Adına, "Negredo'nun sayılmayan golü" dendi…

Oysaki bayrak çok önce kalktı. Düdük de, Negredo topa vurmadan geldi…

Fenerbahçe kalecisi Kamani ellerini açarak durdu…

Sözcük tarihe geçmeden düzeltelim…

Doğrusu;

“Negredo’nun kesilen gol pozisyonu" olacaktı…

İki:

Fenerbahçe, 2018 yılının Mayıs ayında olağan kongresini yapacak. Şimdiden hatırlatayım; Bu kongre 18-20 Mayıs haftasında olmaz! O gün en az 4.000 Fenerbahçe kongre üyesi, Belgrad ’ta Final Four’da olacak! Hatta Başkanı ve Yönetim Kurulu da…