Başbakanımıza Sorular…

-------Devlette paralel yapı olamaz!
Devletin kurumları içine sinenler;
İninize gireceğiz! Didik didik edeceğiz!
Devletin içindeki örgütleri teşhir edeceğiz!
Hukuk önüne çıkaracağız!”

***
Başbakanımız Erdoğan, Ordu’da yaptı bu konuşmayı…
Ben hayretle izledim…
----“Eyvah”
----“İktidarı biz seçiyoruz; Severiz sevmeyiz, getirdiğimiz gibi geri götürürüz.”
---- Ancak; Bizi, “bizim seçtiklerimiz değil bir çete yönetiyorsa yandık!”
----“Ona hesap soramayız!” dedim…

***

Devletin içine sızmış örgüt varsa;
Bunlar 17 Aralık tarihinde doğmadılar…
Bundan önce neler yaptılar?
Bilmek istiyorum…
Ben son zamanlarda, “saha dışında olan” ve kafamı kurcalayan olayları sıraladım…

***

Tabi ki ön sırada 3 Temmuz;
Aradan sadece iki buçuk yıl geçti…
3 Temmuz’un iddia makamında nerdeyse kimse kalmadı(!)
• Operasyonun Emniyet Müdürü,
• Yardımcısı, Teknik ve Fiziksel takip ve istihbarattan sorumlu 12 müdür,
• Davayı yürüten savcı Zekeriya Öz,
• TFF Başkan Mahmut Özgener,
• Yardımcı Göksel Gümüşdağ,
• Sonraki başkan Mehmet Ali Aydınlar,
• Genel sekreter Lütfü Arıboğan,
• Hukuk işleri müdürü Helvacı,
• Genel sekreter Ebru Köksal,
• Rakibi Trabzonspor’un başkanı Sadri Şener ve yönetim kurulu,
Görevlerinden ayrıldı…
• Medya da davanın iddiacısı konumunda olan gazetecilerin büyük bölümü ağız değiştirdi…

Ortada bir Platini kaldı…
Bir de davadan sonra iki kongre yaşayıp her seferinde rekor oyla Fenerbahçe başkanı seçilen, davanın bir numaralı sanığı(!);
Aziz Yıldırım…
Platini ’de gitmeden biz sorularımızı soralım…

***

• Bu paralel yapı, Türkiye Futbol Federasyonuna da sızmış olabilir mi?
• Özellikle 3 Temmuz dönemini yöneten TFF da bu örgütten elemanlar var mıydı?
• Var iseler eylemleri neler olmuştur… Şu anda görevlerine devam ediyorlar mı?
• 3 Temmuz operasyonunu yapan Emniyet teşkilatında bu çeteler var mıydı?
• 3 Temmuz operasyonunun Yargı ayağında örgüt üyelerinin rolleri var mıydı?
• 3 Temmuz da, “önce suçlu ilan edilip, sonra delil temin etme, sonra sözde yargılama” yapılmış olabilir mi?
• Bu örgüt üyeleri, hakem camiasının içine de sızmış olabilirler mi?

12 Mayıs 2012:
Süper Finalde; Şampiyonun belirlendiği maç öncesi ve sonrası büyük olayların olduğu, Fenerbahçe Galatasaray maçıyla ilgili sorularım;
• Maç öncesi ve sonrasında çıkan olaylarda Polis teşkilatına sızmış olduğunu söylediğiniz derin yapının rolü olabilir mi?
• Seyircilerin içine de derin yapının elemanları yerleştirilmiş olabilir mi?
• Oynanmadan biten maçın sonucu, derin yapı tarafından kurgulanmış olabilir mi?

Tribün liderleri operasyonu:

İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray taraftar gruplarına yönelik geniş çaplı bir operasyon yapıldı. 16 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından başlatıldığı belirtilen eşzamanlı operasyon, sonunda 85 kişi gözaltına alındı…

• Sonuç nedir?
• Benim bildiğim içeride bir kişi kaldı. Onun da içeride olmasının spor ile ilgisi yok.
• 16 aylık dinleme sonunda bu tribün liderlerinde hiç problem yoksa kamuoyu bunu bilsin. Tebrik edelim liderlerimizi ve kulüplerimizi.
• Ancak endişem; “Araştırmayı yaparken beklenen sonucun araştırma sonunda çıkmamış olması”
Bağışlayın, komplo teorisi gibi oluyor…
Ancak Başbakanımız bu yapıda derin bir yapılanma olduğunu söyleyince;
Ben zaten kafamda olan soruları, yazmak zorundayım…

Beşiktaş-Galatasaray maçı:

Olimpiyat stadındaki maçın son dakikalarında sahaya seyirciler girdi…
Oyun yarım kaldı. Beşiktaş ve Bilic, 4 maç ceza aldı. Beşiktaş hükmen mağlup ilan edildi…
Elde videolar var. Gözaltına alınanlar var.
• Sahaya ilk girenler kimlerdi?

***
Ben son zamanlardaki spor ile ilgili olayları ve aklımda kalan soruları yazdım…
Kafamdaki soruların en şeffaf biçimde aydınlanmasını istiyorum…
Sonuç en fanatik taraftarın bile itiraz edemeyeceği şekilde “adil” olsun istiyorum…
Adalet benim canımı acıtacaksa acıtsın istiyorum…
Adalet, Türk futbolunda daha geniş bir probleme neden olacaksa da olsun istiyorum…
Çünkü halının altı dolu, süpürecek yerimiz kalmadı…

***

Bunları yazmak zorundaydım…
“Devlet içinde devlet” itirafı;
Ülkemizi 12 yıldır yöneten Başbakanımızdan geliyor.
Sevelim sevmeyelim dikkate almak zorundayız…
Bu konu; “Yolsuzluk” iddialarından da, “Savcının otel faturalarından da” önemlidir!
Tarihimizde bir kez ıskaladık bu konuyu…
Aynı hataya düşmeyelim!
Bülent Ecevit; “Kontrgerilla” dedi…
Savcı Doğan Öz’de, “Araştırayım” dedi.
Öldürüldü…
Örtbas ettik…
Bütün Avrupa ülkeleri;
NATO’nun organize ettiği derin yapıyı ortaya çıkardılar…
Mahkemelerde yargıladılar…
Şimdi önleri açık yürüyorlar…
Biz, “kol kırılır yen içinde kalır” dedik…
Sancılarını hala çekiyoruz…

***
Bu ikinci fırsattır…
Es geçmeyelim…
Kimseyi peşin suçlu ilan etmeden…
Bir yerde derin yapılanma varsa, bilin ki orada yabancı istihbarat örgütleri vardır…
Ayıklamanın, temizlemenin zamanıdır…
Ben kendi adıma müdürümü kızdırmadan sadece Spor ’da kaldım…
Devamı size ait…
Tarihimizde bir kez ıskaladık, bir daha pas geçmeyelim…
Yen içimizde kalmasın!
Her karanlık yeni bir aydınlanmanın belirtisidir…
Bu kez korkmadan üstüne gidelim ve takipçisi olalım!