Sinirlenip kendinden geçme, çıldırma ve hatta giderek ‘kudurma’ durumlarına siz de zaman zaman gelmişsinizdir. Neden bilmem, ben bugün tam da bu durumdayım.
Sabah işyerine gelince masamın üzerinde bulduğum bir kredi kartı ekstresi beni çileden çıkartıp, çıldırma noktasına getirdi. Şimdi bunlar beni (bizi) kek buldular ya, bilmem neye bilmem kaç taksit, bilmem ne kadar harcama yapana fazladan şu kadar bilmem ne para deyip henüz kazanmadığımız paralarımızı harcatıyorlar ya bize.
Biz de, ‘Aman nasıl olsa 12 taksit, ödenir’ deyip, ‘Borç yiğidin kamçısıdır’, ‘Emek olmadan yemek olmaz’ gibi öğrendiğimiz bütün gereksiz atasözlerinin etkisiyle, ha babam de babam veriyoruz plastik paraları satıcılara.
Sonra o 12 taksitler alt alta gelince başlıyor mu sana yekün tutmaya!!! Bakıyorsun o kartın limiti fazla şişti, o zaman ne yapmalı? Alışverişlerde hemen başka bankanın kredi kartını kullanmaya başlamalı. Tabii bir süre sonra o kart da giderek şişip elinizde patlama noktasına gelmeye başlayınca, gelsin üçüncü bankanın kartıııııı!!
Böyle böyle cebimde tam tamına 12 ayrı kredi kartı olmuş. Neredeyse maaşın tamamı kredi kartlarına gitmeye başlayınca ve ekstrelerde sürekli bilmem kaç taksitli alışverişin bilmem kaçıncı taksidi yazılarını gördükçe, baktım bu iş olmayacak. Oturdum telefonun başına, çıkardım cüzdandan acı acı ödediğimiz kredi kartlarını, aldım karşıma.
Önce alfabetik sıraya dizdim. Tek tek ‘Alo bilmem ne telefon bankacılığını’ aramaya başladım. Her bankanın kendine has şirinlikte konuşan telesekreter kızları var. Bunlar sizi telefonunuzun tuşlarını kullanmanız konusunda yönlendiriyorlar. (Sesle yanıt sistemiymişşş!!!) Ama müşteri temsilcisine ulaşmanız o kadar kolay olmuyor tabii. Müşteri temsilcilerinin başka müşterilerin, usturupluca, fark ettirmeden, usul usul aklını çelme, pardon aydınlatma turları sırasında, siz aradığınız bankanın, konut kredisi, mok para, püsür para reklamlarını dinlemek zorunda kalıyorsunuz. Tabii kendinize bu kadar şuursuzca kredi kartı kullanıp bankaların tuzağına düştüğünüz için yeteri kadar sinirliyken, bu reklamları dinlemek sinirsel katsayınızı dört chipbonuspuanworldparaartılamacakazandırmaca kadar arttırıyor!!!!
Ama durum müşteri temsilcisine ulaşınca henüz bitmiş sayılmıyor, aksine yeni başlamış sayılıyor!
‘İyi günler, ben Meral. Size nasıl yardımcı olabilirim?’
‘Meral Hanım, ben size kart numaramı vereyim. Kredi kartımı iptal ettirmek istiyorum.’
‘Niye?’
‘Artık kredi kartı kullanmak istemiyorum da ondan.’
‘Anladım da, niye?’
‘İstemiyorummmmmm.’
‘Efendim ben sistemden iptal edemiyorum kartınızı, lütfen size en yakın şubemize uğrayarak, bir form doldurun ve o formla birlikte kartınızı şubemize iade edin. Gerekli işlemler yapıldıktan sonra kartınız kullanıma kapatılacaktır.’
‘Hanımefendi, bu kartı zaten ben talep etmeden siz bana yolladınız. O zaman bana sordunuz mu? Hayır.
‘Ee şimdi ben bana sormadan yolladığınız kartı iptal etmek istiyorum.’
‘Maalesef yapamıyoruz efendim.’
Buyurun. Girdiniz bir kere bu çukura, o ki girdiniz, battınız dibe kadar, şimdi çıkmak için yine siz çabalayacaksınız!!!!
Sabah saat 09.00’dan akşamüstü saat 16.00’ya kadar uğraşarak bütün kredi kartlarımı iptal ettirmeyi başardım. Tam on kez annemin kızlık soyadını, babamın adını ve göbek adını, doğum yerimi, nüfuz cüzdanı seri numaramı, ev, iş adreslerimi ve telefon numaralarımı teker teker söyledim. Kartsız bir hayata başladım. Bu mübarek günlerde, Allah size de nasip eder inşallah!!!!!!
NASIL BÜYÜDÜM
Ben büyürken, naylon poşet değil ipten fileler vardı.