Eğer çocukken, - Lunaparka gidip, bütün oyuncaklara binmek için tutturmadıysanız,
- Lunaparkta annenizin ve babanızın bütün itirazına rağmen zincirli uçan sandalyelere binmek için ağlamadıysanız,
- Yeni aldığı tertemiz kıyafetlerinizi giydirip sizinle gezmeye giden annenizin yanında, aval aval sağa sola bakınırken yere düşüp üstünüzü kirlettiğiniz için dayak yemediyseniz,
- Her şeyi merak edip, ‘Bu ne’, ‘Neden’, ‘Niçin’ sorularıyla anne ve babanızı hatta yanınızdaki herkesi bunaltmadıysanız,
- Komşunun bahçesinden erik, kiraz, dut ve incir çalmadıysanız,
- Bamya, kereviz, kapuska ve ıspanağı yemeyeceğim diye sofrada ağlamadıysanız,
- Her eğitim ve öğretim yılının başında, yeni sınıfa başladığınızda ‘Bu yıl çok düzenli defter tutacağım’ diye kendinize sözler verip, birinci haftanın sonunda bu işten sıkılmadıysanız,
- Annenizi yarı beline kadar camdan sarkıtıp, ‘Hadi akşam ezanı okunuyor eve gel artık’ diye bağırttırmadıysanız,
- Kardeşiniz yeni doğduğunda önünüze oyuncaklar verilip ‘Bunları kardeşin sana getirdi’ diye kandırılmadıysanız,
- Denizden korkup, girmemek için kaçmadıysanız,
- Ekmek almaya giderken, parayı cebinizden düşürüp, salya sümük ağlaya ağlaya geçtiğiniz yollarda aramadıysanız,
- 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramlarında, ‘Uç uç böceği’, ‘Damat’, ‘Gelin’, ‘Eşeğe ters binen Nasreddin Hoca’ gibi kılıklara girmediyseniz,
- Bayramlarda yapmacık bir ses tonuyla ellerinizi kocaman kaldıra kaldıra şiiir okuma yarışmalarında şiir okumadıysanız,
- Evde kırdığınız bardak ya da vazonun parçalarını anneniz görmesin diye koltuğun altına saklamadıysanız,
- Karanlıktan korktuğunuz için, evde tuvalete giderken kimseye çaktırmamak için avaz avaz şarkı söylemediyseniz,
- Haşlanmış fasulyelerden tahta sıraların üzerinde ‘Ali topu tut’ yazmadıysanız,
- Öğretmen görmesin diye iki elinizi arkanıza götürüp, dörtle beşi parmak hesabıyla toplamadıysanız,
- ‘Ben nasıl oldum’ sorunuza milyon tane farklı cevap almadıysanız,
- Anne ve babanızın seks yapmayacak kadar terbiyeli insanlar olduklarını düşünmediyseniz,
- Okula gitmemek için hasta numarası yapmadıysanız, hatta tebeşir tozu içmediyseniz,
- Ev ödevlerinizi tenefüslerde hızlı hızlı arkadaşlarınızdan kendi defterinize kopyalamadıysanız,
- Sokakta oynarken terden sırılsıklam olan saçlarınızdan yüzünüze doğru kirli bir sıvı süzülmemişse,
- Yan apartmanın bütün zillerini çalıp kaçmadıysanız,
- Anneniz yün sararken çile tutmadıysanız,
- Okuldan eve dönerken okul çantanızı bir taşın üzerine koyup, oyun oynamaya dalınca babanız sizi aramaya sokaklara çıkana kadar eve gitmediğinizi fark etmediyseniz,
- Babanızın hışmından kurtulmak için annenizin bacaklarının arkasına, annenizin hışmından kurtulmak için de babanızın bacaklarının arkasına saklanmadıysanız,
Güzel bir çocukluk yaşamadınız ve tüm bunlar için artık çok geç demektir!