Yiğit Sezgin: Haliç global bir çekim merkezi olacak

GLOBAL MARKALAR GELİYOR
Messi ile yaptıkları reklam filmi ile gündem olan Accor Grubu’nun Global Ticaret Başkanı Yiğit Sezgin’le Londra’da Sofitel St James Otel’de bir araya geldik.

Katar’daki Dünya Kupası için bu zamana kadarki dünya otelcilik tarihinin en büyük konaklama operasyonunu üstlendiklerini öğrendiğim Sezgin’in esas heyecanı ise Haliç Port projesine dairdi.
Rixos dahil olmak üzere toplam üç yabancı otel markasını Accor olarak Haliç’e getireceklerini öğrendiğim Sezgin, şöyle dedi:
“Türkiye’nin güney sahillerini seven zengin turistin artık İstanbul’u daha da çok keşfettiğini ve Haliç Port ile Galata Port gibi projelerle şehrin değerinin global arenada daha da iyi anlaşılacağını düşünüyorum. Haliç Port 2.2 km’lik muhteşem kıyı şeridiyle şu an Türkiye’nin en büyük turizm gelişim projesi. Bölge, içinde taşıdığı tarihi değerler ve bizlerin sunacağı turizm hizmetleriyle global bir çekim merkezi haline gelecek.”
Haliç’te açılışı yapılan Contemporary İstanbul’un da sponsoru olan grup, bölgedeki sanat ve turizm ayaklarını gastronomi ile tamamlamayı amaçlıyormuş.
Dünyanın en büyük yeme-içme gruplarından Paris Society ve Bulldozer ortaklığında iki ünlü restoran markasını 2022’de Türkiye’de Haliç Port’a getireceklermiş.

ODA MÜZE
Grup olarak Türkiye’de yatırımlarını devam ettireceklerini ve bu kış Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne de sponsor olacaklarını öğrendiğim Accor’un 10 Kasım özelindeki projesi ise beni oldukça duygulandırdı.
Grup bünyesinde Beşiktaş’ta yer alan Swissotel The Bosphorus’un bir odası Atatürk’e ithaf edilerek nostaljik eşyalardan ve fotoğraflardan oluşan bir “oda müze” tasarlanmış.

Kurtuluş Savaşı’nın hemen öncesinde zamanının büyük bir bölümünü Beşiktaş’ta geçiren ve hayata gözlerini yine Beşiktaş’taki Dolmabahçe Sarayı’nda kapatan Atatürk’ü temsil eden bir maketin de yer aldığı oda 16 Kasım’a (yarın) kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek.

GALATA TRENDİ
Londra’da olmama rağmen gün geçmiyor ki Galata’ya dair güzel bir gelişme duymayayım. Galata Port’taki haberlerin yanında kule dibindeki hareketlenmeler de heyecan verici. Özellikle iş dünyasının ağır toplarının bile Etiler ve Boğaz hattından bu bölgeye kaydığını duyuyorum. En çok kulağıma gelen ise Ecole St. Pierre Otel ve içindeki İtalyan restoranı IL Cortile oldu.

Ünlüsü, ünsüzü kimi sorsam orada. Geçmişte İtalyan asıllı Cenevizlilerin yerleşim yeri olan Galata’ya İtalyan ruhunu yansıtan her şeyi çok yakıştırıyorum.
Umarım bu butik otel ve restoran da aynı ruhu Galata’da sürdürmeyi başarır.

UÇAKTA MICHELIN YILDIZI
Açıkçası birisi pandemi döneminde uçak yemeklerini özleyeceğimi söyleseydi inanmazdım. Ama sanırım hepimiz seyahat etmenin yanında uçak yemeklerini dahi özledik.
Geçtiğimiz gün öğrendiğim kadarıyla Air France, yolcuların bu özlemine cevap olacak iddialı bir hazırlık yapmış.
Michelin yıldızlı şefler Régis Marcon ve Mathieu Viannay ile anlaşarak uzun menzilli uçuşlardaki business ve Le Premiere kabinlerde vejetaryen ve et yemeklerinden deniz ürünlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede zengin bir menü hazırlamış.
Menüyü inceledim. İlk gözüme çarpan kayısı soslu kızarmış güvercin oldu. İlginç bir seçenek.
Bakalım meşhur Fransız mutfağı yeryüzünde olduğu kadar gökyüzünde de lezzet düşkünlerinden geçer not alacak mı...