Belgin Aksoy: İyi yaşam herkesin hakkı

Türkiye’den Kashmir’e
Bir Türk girişimi olarak hayata geçen, Oprah Winfrey’den Prens Herry’e kadar ünlü birçok ismin desteğini alan ve bu yıl yarım milyar kişinin kutladığı Global Wellness Day (GWD)’in kurucusu Belgin Aksoy’dan harika haberler aldım.
İlki GWD’nin Kashmir’deki okullarda dahi kutlanması ve hatta bir ilkokul yönetiminin kendi kendine nasıl iyi bir yaşam sağlanabileceğine dair öğrencilere GWD sınavı adı altında bir test dahi yapması hakkında oldu.
Bu hikaye de yine birçoğu gibi GWD’nin iyi yaşamı dünyaya yayan, Türkiye’den çıkma gurur veren bir girişim olduğunun kanıtı...


Telefonda sohbet ettiğim Aksoy’dan aldığım bir diğer haber ise Tayland’ın lüks sağlık merkezlerinden Chiva-Som’ın çalışanlarından oluşan GWD gönüllüleri, civar kabilelerde sürdürdükleri yardım çalışmalarını yerinde incelemek ve destek olmak için bu yıl ekibe katılmış.
GWD gönüllülerinin kabile halkı için köprü ve tuvalet inşası gibi birçok temel ihtiyacını yıllardır karşıladığını söyleyen Aksoy “İyi yaşam bir lüks değil, bir gereklilik ve hepimizin temel hakkı. Chiva-Som her ne kadar lüks bir tesis olsa da bölgesini ihmal etmedi ve çalışanları GDW’e gönül vererek birçok proje yaptı. Ben de ekibe katıldım ve gönüllülerle birlikte sağlık kontrolleri, akupunktur, fizik tedavi, saçlardan bit ayıklama seansları ve çocuklar için eğlenceli aktiviteler düzenledik. Chiva-Som lüks bir sağlık merkezi olmasına rağmen çevre kabilelerin ihtiyaçlarına sessiz kalmadı. İşte asıl Global Wellness Day ve yaymak istediğimiz mesaj da bu. Çevremiz için yapabileceğimiz çok şey var!” dedi.

Gastronomi çıkarması
Geçen hafta İngiltere’nin en prestijli gastronomi etkinliklerinden Taste of London Festivali’nde Türkiye’nin standını ziyaret ettim. Alaçatı’nın sokaklarını anımsatan bir tarzda tasarlanmış dev standın etrafı Ege’ye özgü çiçeklerle donatılmıştı.
Bu tarz büyük festivallere katılırken yerinizi ve stant büyüklüğünüzü sadece sponsorluğunuz değil organizasyon yönetimiyle olan iyi ilişkileriniz de belirliyor.


Geçtiğimiz seneler arka taraflarda ufak standın bu yıl alanın en güzel yerinde ve dev boyutlarda olduğunu görünce açıkçası gururlandım.
Londra Büyükelçiliği Kültür ve Tanıtım Müşaviri Arzu Yılmaz ikili ilişkileri sayesinde bu yıl standın yerine sınıf atlatmış. Mini bir sebze meyve pazarının dahi kurulduğu stantta en ilgi çekici aktivite ise canlı düzenlenen yemek atölyeleri oldu.
Türk kahvesi ve yerel yemeklerimiz sunulduğu dev stant festivalin ülke bazlı katılım gösteren tek alanıydı.

Lezzet yolculuğu

Gastronomi demişken... BTA’nın CEO’su Sadettin Cesur ile İstanbul Havalimanı’nda karşılaştık.
Kendisi Türkiye gastronomisini dünyaya tanıtmayı görev edinmiş bir kültür elçisi olmanın yanında yurt dışından getirdiği ünlü şef ve işletmelerle İstanbul’un gastronomik destinasyon olma değerine de değer katan bir isim.


Tüm bu heyecanı taşıyan Cesur, Türkiye’nin ilk ve tek Michelin yıldızlı bir şef tarafından yapılan hamburgerini havalimanında BTA olarak açtıkları Vivanda isimli restoranda bana tattırdı.
İki Michelin yıldızlı şef Akrame Benellah’ın tarifleri tek kelimeyle ilham verici. Nereye uçarsanız uçun çılgın bir lezzet yolculuğu için havalimanında önce buraya uğrayın derim.