Paylaş
Kafa atmış.
*
Meğer bu darp ettiği kişi meşhur popçu, evli barklı Berkay’mış.
Günlerdir her yerde yazılıp çizilene göre; Arda Turan, Berkay’ın eşine, gecenin bir vaktinde bir şeyler fısıldamış. Berkay da haklı olarak sinirlenmiş, ortamda tansiyon yükselmiş ve olanlar olmuş.
Kim bilir sekizde kaç kusurlu Arda bir çakmış kafayı üstüne üstlük, çok geçmiş olsun, Berkay’ın burnu kırılmış.
Gerçeği ve detayları bilmiyorum, yargıcı olmayayım konunun.
*
Esas şimdi, mevzunun dahası var...
*
Arda Turan...
Cim Bom’da kanatlardan bireysel ataklar yaparken, berabere giden maçı değiştirebileceğine inandığımız, top ayağına geldiğinde gol yoluna ara bir pas atacağına emin olduğumuz, Barcelona gibi bir efsane takımda adını duyurmuş tek temsilcimiz, gurbette canı baklava çekmeden aslan gibi topunu oynayan; Messi’lerle, Pique’lerle kanka kardeşimiz...
Ne yapmış dersiniz bu nahoş olaydan sonra?
*
Gitmiş belinde bir silahla hastaneye, demiş ki burnu ve daha çok gururu kırık Berkay’a hastane koridorunda,
(Bu arada, buradan sonra kişiler arasında geçen cümleleri kendi dilimde söylüyorum ama bu kafaya benzer bir şekilde gerçekleşmiş diyaloglar, okuduğum kadarıyla. Hata yaparsam affola!)
‘Berkay kardeş, ben konuştuğum kadının senin eşin olduğunu bilmiyordum. Bir hata ettim, al bak bu da bir silah!’
*
‘Ne alaka?’ diyorsanız ve bir topçunun, belinde bir silahla, elini kolunu sallayarak bir hastaneye girmesi size yeteri kadar garip gelmediyse, bekleyin.
Devamı geliyor...
*
‘Özür dilerim Berkay’ım, bir hata ettim. Al bak bu da dolu bir silah. İnanmıyorsan vur beni!’
Demiş Arda Turan, lafa bak?
Çok fantastik ve 01 Adana kıvamında bir delikanlılık.
Ama olayların başından sonuna kadar bir eğitimsizlik, bir eksiklik, bir yaşanmamışlık, bir ‘böyle olmak daha iyiymiş’ sanmalık.
*
Arda kaptan...
Bir milli maçta, son dakikalarda lehimize verilen frikikte kalbimizi yerinden hoplatan, ayağının dışıyla vurduğu topun doksana takıldığı jeneriklik şutları çeken, çok çalışarak Bayrampaşa sokaklarından İspanya sosyetesine girilebileceğinin canlı kanıtı; Barselona gecelerinde Suarez’lerle, Vidal’larla estiren canımız, ciğerimiz...
Ne yapmış bir de olayın üstüne?
*
Bilmiyorum tam olarak.
Basından takip ettiğime göre, ortamda o hastaneye Arda Turan’ın belinde gelen silah var ya? Patlıyor bir de üstüne üstlük!
Hastane kameraları görmemiş ama mermi gitmiş bir yere saplanmış yerden sekip. Bulup çıkarmış polis. Kimi diyor ki Arda bir daha sinirlenmiş, sıkmış yere. Kimi diyor ki yanlışlıkla patlamış. ‘Vur beni Berkay’ derken, şey etmiş...
Gerçeği yaşayanlar biliyor. Yargı, mevzuyu yaşayanların beyanlarına göre karar veriyor. Benlik bir şey yok.
*
Ardamız...
Gurur kaynağımız, karşısına gelen savunma oyuncusunu bir vücut çalımıyla geçen, ta karşıdan atağa kalkan arkadaşını göz ucuyla seçen, yüz metre ilerdeki adamının ayağının ucuna pası cetvelle geçen, İspanya ligine bizi bağımlı eden kardeşimize...
Ne mi olmuş en sonunda?
*
Hiç bir şey olmamış.
*
Tüm bu olaydan benim anladığım ne biliyor musunuz?
Başarıyı para, statüyü Ferrari sanan, okumadan parayı bulmuş, belinde silahla gezen topçulara ve hatta popçulara, işadamlarına, kabadayılara, gece delikanlılarına hiçbir zaman, hiçbir şey olmamış.
Evde maç izlerken, sırtında 10 numaralı ARDA yazılı Cim Bom forması giyenlere, yani bizim gibilere yazık olmuş...
*
Not: Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam
Paylaş