Paylaş
Benim için romantizm; duyduğun-gördüğün komik bir şeyi, ilk ve hemen, sevdiceğinle paylaşmaktır.
Bütün bunların gerekçesi etrafımdaki insanları gülümsetmekten keyif almamdır. Renkli biri olmaya çalışırım, içi-dışı renkli insanlara bayılırım.
*
Hiç olmadık bir yerde gördüğüm birinde, küçük bir renk detayı beni çok mutlu eder. Mesela eve gelen muslukçu abi fosforlu sarı spor ayakkabı giydiyse, bayılırım. İçindeki bir enerjiyi ifade eder çünkü bana. Dışa vurmaya çalıştığı bir özelliğini.
Muhasebecinin yanında çalışan çocuk uzun saçlı oldu muydu içim açılır. Bütün gün kağıtların, rakamların arasında boğulsa da, bir yerinden bas bas bağırır ‘ben özgürüm’ diye.
Metrobüse sanayi mahallesinden binen kızın burnundaki piercing onun iç dünyasını anlatır bana. Ya da orta yaşı geçmiş bir ablanın siyah ayak bileğindeki eski dövme. Gülümserim.
Türbanını takmış, tertemiz giyinmiş bir kardeşimin elindeki Swarovski taşlı telefon da aynı şeyleri düşündürür. Ya da elindeki şıkıdım kırmızı çantayı görünce ‘ne güzel’ derim ‘renkli olun işte’.
Yorumlayın üstünüzü başınızı, kişiselleştirin, tek tip olmayın, özgün olun. Hem dıştan, hem içten...
*
Bir kısım istiyor ki herkes bir renk olsun. Mümkünse koyu olsun, olabildiğince diğer renklerden uzak.
Satranç oynayanın lanetlenmesi de küçük bir örnek. ‘Aman fazla düşünmeyin, sakın kafayı çalıştırmayın. Asla kendinizi geliştirmeyin ki, ot gibi her dediğimize inanın, her söylediğimizi yapın’.
Öyle bir sistem kuralım ki, her sattığımızı alın. İster düşünce, ister zemzem suyu. Bazen kefen satarız, bazen terlik, yeter ki sorgulamayın.
Tek renk olun, bizim söylediğimiz renk olun. Başkalarının da aynı renk olmasına çalışın.
*
Kimse gülmesin, gülümsemesin. Kimse eğlenmesin. Üç, beş arkadaş bir araya gelip iki kıkırdamasın. Üstümüze çökmüş şu kasvetli hava hiç dağılmasın.
Berrak havada her şey nettir çünkü. Puslu havayı yırtıcılar tercih eder.
*
Bırak, herkes istediği gibi giyinsin. İstediği gibi yaşasın. İstediği müziği dinlesin, istediği yere gitsin. Canı ne çekiyorsa onu yesin.
Karışmasana, muhafazakar bir gençle kırmızı saçlı bir kız arkadaş olsun. Türbanlı bir kız mini etekli kankasıyla alışverişe gitsin.
Herkes açılıp saçılmasın. Tam tersine, herkes kendi hayat anlayışına uygun giyinsin. Herkes kendi inancına uygun yaşasın. Kimse kimseye karışmasın.
Bu topraklar çok insan gördü. Cihan Padişahları karışmadı Anadolu insanının rengine, mozaiğine. Bıraksana?
*
Erkeğiyle, kadınıyla bir renk seçin kendinize her gün. Küçük bir detay. Sizi anlatsın. İçinizdeki canlılığı, yaşam enerjisini. Herkesin tek tip olmasını isteyenlere inat, o küçük detayla haykırın: ‘Ben renkli biriyim’
Gülümseyin, gülümsetin. Aklınıza gelen bir şakayı arkadaşlarınızla paylaşın. Hep ciddi olmayın, hep somurtmayın. Unutmayın, kasveti kahkaha yok eder. Hem içinizdeki, hem etrafınızdaki sisi temizler. Bir yerde kahkaha varsa; orada ince düşünce, cin fikir, sorgulama, değerlendirme vardır çünkü.
*
İçten ve dıştan renkli olun. Siz rengarenk düşündükçe ve gülümsedikçe; ancak sizi sınırlayarak güç sahibi olabilenler, zorlanacaklar. Kendi renksiz fikir ve mallarını size satamayacaklar. Siz tiye aldıkça, çaresiz kalacaklar.
*
Not: Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam
Paylaş