Paylaş
*
Sorunun aslı şöyle: Aşağıdakilerden hangisi, kadının daha çok evde yaptığı işlerle uyumlu ya da evdeki sorumluluklarını aksatmayacak işler arasında yer almaz?
a) Hemşirelik
b) Hasta bakıcılık
c) Ev temizliği
d) Mühendislik
e) Öğretmenlik
Tahmin edersiniz ki; AÖF’nin takdir ettiği; evle, çolukla, çocukla, bulaşıkla, çamaşırla uğraşan kadının dışarda meşgul olmasını istemediği meslek ‘mühendislik’.
Yani sorunun doğru cevabı (D) şıkkı. Bu cevap bence o kadar yanlış ki, ‘yanlış okulda okuyorum galiba’ deyip kaydını sildiresi gelir insanın...
*
Diğer şıklardaki meslekleri hafife almasına mı takılayım, mühendis kadını ‘ev işini aksatan insan’ konumuna koymasına mı?
*
Kim bu insanlar? Hangi zihniyetle toplumu ince ince işliyor, yavaş yavaş etkilemeye çalışıyor, sessiz ve derinden yalan yanlış bilgileri empoze ediyorlar?
Hangi çağın, hangi ülkenin akademisyenleri, hocaları bunlar? Yetiştirmek istedikleri nesilden beklentileri ne? Gelecekte nasıl bir Türkiye arzuluyorlar?
Arzuladıkları Türkiye’nin dünya üzerindeki yeri, gücü ne? Bu kafayla yetişen nesille uzaya falan gidemeyiz çünkü...
*
Koca üniversite bir de sorunun çözümünü vermiş altında; ‘Kadın, toplumda çoğunlukla ev ile ilişkilendirilir. Evin, çocukların idaresi ve ev işleri (yemek, temizlik, vb.) kadın tarafından üstlenilir. Mühendislik, kadının bu işlerini aksatmasına yol açacak bir meslek dalıdır. Toplumda bakım ve çocuk yetiştirme gibi kadınla ilişkilendirilen yükümlülükleri özünde taşıyan diğer meslekler, kadına yakıştırılan basmakalıp meslekler arasında yer alır. Doğru cevap D’dir.
*
Bana özrü kabahatinden daha büyük ya da açıklaması sorusundan daha acı bir paragraf yaz desen, anca bu kadar yazılırmış!
*
Bu sorunun ‘Cübbeli Hoca Cemaate Giriş Sınavı’nda sorulması bile bir haber değeri taşırken, koskoca üniversitenin bir sınav kitapçığında sorulması çok dramatik gerçekten!
*
Demek bu kitabı hazırlayan akademisyenlere göre, kadının işi sadece evi. Onun dışında, evdeki işlerini aksatmadan, kendine yakışan, basmakalıp işler yapabilirmiş. Öğretmenlik de bu basmakalıp işlerden biriymiş, hemşirelik de, hasta bakıcılık da!
Demek mühendislik gibi erkeğe yakışan işleri kadın yapmamalıymış. Evde çocuk, tencerede dolma, elde çamaşır suyu olan kadının laboratuvarda, atölyede, fabrikada, şirkette, yönetim kurulunda ne işi varmış!
*
Bu soruları hazırlayan hocaları; evde, başka çaresi olmadığı için sadece çocuklarına bakan, yemek pişiren, temizlik yapan, akşam kocası eve gelsin diye pencere önünde bekleyen güzel analar yetiştirmiş olabilir. Soruları hazırlayanlar başka türlüsünü bilmiyor da olabilirler, yazık.
Beni; gencecik bir kızken bir devlet bankasının ön bankosunda işe başlamış, çok çalışarak yıllar sonra banka müdürü olmuş, gecesi gündüzüne karışmış bir anne büyüttü. Babam da, ben de evimizde hiçbir eksiklik hissetmedik.
Annem de baktı bana, babam da. İkisi de devlet memuruydu, ikisi de çok çalıştı. Her gün kazandıklarını birleştirdiler, yetmedi, yetirdiler. Bir oldular, birlik oldular, beni sevgiyle büyüttüler.
Bir annenin evde iş yapmasının eksikliğini hissetmenin tam aksine; annemin çalışma hayatı, çalışkanlığı ve vizyonu, beni bugün olduğum ‘ben’ yaptı ve çok da memnunum kendimden!
*
Kadına okumayı fazlalık bulan, çalışacağı meslekleri seçme lüksünü kendinde gören tarih öncesi zihniyetlerin öğrencisi olmak ne kadar talihsiz bir durum!
*
Kadın mühendislerin çalışmaları sonucunda ortaya çıkan imkanları kullanırken, kadın mühendislerin tasarladığı arabalara binerken, köprülerden geçerken, uçaklarda uçarken iyi!
Bu son derece absürt soruyu hazırlarken oturduğunuz koltukta, soruyu yazdığınız masada, içtiğiniz kahve fincanında, kullandığınız gözlükte, gözlüğün camında, elinizdeki kalemde, giydiğiniz kıyafette, içinde bulunduğunuz odada, binada, binanın yer aldığı koca üniversitede binlerce kadın mühendisin, kadın mimarın, kadın tasarımcının imzası var.
Çok şaşıracaksınız ama o mühendis, mimar, doktor, pilot, öğretmen, bankacı, yazılımcı kadınların evde mutlu aileleri de var!
*
Siz oturduğunuz yerden söylenin durun, kadınlar evde çocuk bakmaktan başka işe yaramazmış diye, istediğiniz kadar empoze etmeye çalışın.
Türk kadını ev kadını değildir, evdeştir. Tarihte böyleydi, gelecekte de böyle olacaktır!
*
SON DAKİKA: Anadolu Üniversitesi bu konuyla ilgili; bu sorunun 400.000 alıştırma sorusundan biri olduğunu, sınavda sorulmadığını ve yanlış anlaşıldığı için soruyu kaldırdığını açıkladı.
YAZARIN NOTU: Ne fark eder Anadolu Üniversitesi? İsterse bir milyar sorudan biri olsun. İnşallah soruyu geri çekişinizde, ‘önce sertçe söyle, alışsınlar, alışmayıp tepki gelirse geri çekeriz’ şeklindeki genel ve güncel yaklaşım söz konusu değildir. Biz bu şekilde yaşamaya alıştık da...
*
Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam
Paylaş