Ali Baba’nın bir çiftliği var!

İlk kez, henüz otuzuna gelmemiş besili bir çoban; niyetlendiği dolandırıcılığın adını baştan koydu. ‘Çiftliğimi kuruyorum millet, adı da Çiftlik Bank!’ dedi. Sonra da doladı, dolandırdı, cızladı!

SPK raporuna göre, iki yılda yetmiş sekiz bine yakın kişiden, beş yüz on bir milyon lira toplamış. Bunun dört yüz milyona yakınını dağıtmış, geri kalanı cukkalamış. Tabi güncel rakamları bir milyar TL olarak yazan haber ajansları da var. Sonuçta yüz milyonlarca TL parayı indirmiş ve araziye uymuş...

Neden mi argo terimlerle yazıyorum? Adam millete anca küfürle anlatılabilecek hareketler yapmış. ‘Zimmetine geçirmiş, şirketin içini boşaltmış, şahsi hesabına aktarmış, kayıplara karıştı’ ifadeleri yaptıklarını anlatmak için çok şık kalıyor da ondan!

*

‘Siz oyunda sanal hayvan alıyorsunuz, ben de bu paralarla gerçek hayatta hayvan alıyorum, elde ettiğimiz kârı bölüşüyoruz, tamam mı arkadaşlar?’ diye yola çıkıyor çoban kardeş. Yatırımlar göstermelik, yeni gelenlerin parasıyla eskilere kar payı ödemeler falan. Bildiğiniz saadet zincirinin dijitali.

Çiftlikte ufaktan başlayayım; arı, tavuk, keçi alayım derken olmayan kuşa, küçükbaşa iki yüz bin TL yatıran var!

Millet Habeş tavuğu mu alsam, Endülüs mü? Holstein ineği mi, angus mu? derken, bizim çoban bir gecede sır oluyor!

*

Verin arkadaşlar, verin!

Elinizde, avucunuzda ne varsa verin.

Dini bütün diye verin.

Muhafazakar diye verin.

Bizden biri diye verin.

Hayat boyu çalışıp biriktirin, bulun böylelerini, vermeye devam edin!

*

Bazı iştiraklerinde ‘akp1453@...’ e-posta adresini kullanan, koruma ordusuyla birlikte iki yıldır açılıştan açılışa koşan, memleketten kuş uçuşu yedi bin kilometre uzaklıktaki Uganda’ya yardım eli uzatarak(!) yüz kurban kestiren, utanmadan ve göstere göstere Afrin’de savaşan askerlerimize gıda kolileri yollayan bu çoban arkadaş; insanımızın hassasiyetlerini iyice çözmüş görünüyor.

Bu sanal bir oyun ve üstünden yapılan dolandırıcılık değil, her zamanki gibi muhafazakar kesimin bildiğimiz yollarla, dolandırılması bence. Kayıpları olanların hayat görüşlerini inceleyen hiç bir çalışma olmamasına rağmen, ben çoban arkadaşın oyun taktiğini görünce, bu şekilde düşünmeye başladım. Bir araştırma yapılsın, çok büyük yüzdelerle haklı olduğumu göreceksiniz.

Maalesef toplumumuzun her kesiminden vatandaşımız, alnı secdeye değen insanı kendinden biliyor, muhafazakar olmayı yeterli görüyor, inanıyor ve sonunda türlü şekillerde kandırılıyor. Örnekleri çok...

*

Mesela Jet Fadıl’ın yok mu yeni projesi? Arada boşluk olmasın!

1987’den beri milleti dolandırmaktan bıkmamış holding patronu(!) yeni proje yaparsa, yine eldeki avuçtakini verin!

İçinde kimsenin çalışmadığı şirketler kurup, adına holding diyen ama dini bütün, muhafazakar adama yaşam boyu biriktirdiğiniz tüm paraları verin.

Adam ülkeden kaçsın, milletvekili seçin.

Hapse girsin, kefaletle serbest bırakın.

On binlerce insanı dolandırsın, unutun.

Yıllar sonra Cübbeli Hoca’dan fetvayla yedi yıldızlı yer satsın, onları kapışın.

‘Müslümanlara Maldiv’de özel ada!’ diye bir kez daha hortlasın, yüz yetmiş milyon dolar para toplayabilsin! Yani altı yüz elli milyon TL!

İki bin dört yüz kırk küsur yılla yargılansın, bugün ortalıkta dolaşsın.

*

Müsaadenizle, bir de kayıplarda olan çiftlik sahibine sesleneyim:

Sevgili çoban kardeşim,

Örnek alacağın insan Fadıl amcandır. Şimdi kaçıp saklandın ama korkma, sana hiç bir şey olmayacak. Bak Fadıl amcan geçen gün yine mahkemedeydi, bilirkişiler raporlarını hazırlamamışlar, hatta ortada yokmuşlar. Jet Fadıl hayatına devam etti, bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Firavunlar zamanında hapse girse anca bugün çıkacak Fadıl amcan ölene kadar ortalıkta gezinir, sen de kendi içini ferah tut. Bu memlekette herkes 15 dakikalığına hapse girebilir, dolandırıcılara hiç bir şey olmaz.

*

Sakın politikaya girerim, seçimlerde milletvekili olur, dokunulmazlık alırım falan deme. O işin çalışmadığını Fadıl amcanda gördük. Politika rüzgarı her yerden eser ve fena cereyan yapar, hasta olursun.

Yapman gereken, yurtdışında kendini biraz unutturduktan sonra, sarık - cübbe – sakal üçlüsüne sarılman. Mekke’de çekilmiş birkaç poz fotoğrafla başlamanı öneririm.

Memlekette tarikat ve cemaat bol.

Cukkaladığın paraları seçtiğin bir cemaate akıtmaya başladıktan sonra el öpme, birlikte poz verme, İslami konferans ve sempozyumlarda boy göstermeler neticesinde; ‘bu çocuğun da hakkını yediler, Müslüman çocuktur, temizdir, bizdendir’ imajını kolayca yaratabilirsin.

Kıyafet seçimlerin çok kötü yalnız, hortlamayı planladığın zaman Fadıl amcanın sarık ve cübbe kombinlerine bir göz atmanı öneririm. Sakal da mecburi biliyorsun...

*

Sende fikir çoktur elbette ama madem dijital dolandırıcılıktan girdin işe, bildiğin yoldan devam etmen akıllıca olur.

Gerçekten cami yapmayı vadeden ve sanal ortamda bir cami inşaatı için para toplayan uygulama kesin çalışır. Bütün memleketin cami cemaatinden para toplayacaksın, düşünsene!

Kadınların ve erkeklerin ayrı gayrı kullandığı bir plaj ve kafeteryasının işletildiği bir helal tatil oyunu mesela iyi gider. Plajın hisselerini dağıtırsın, kafeterya satışlarından kar payı verirsin.

Toplu taşımada uygunsuz davranan, açık saçık giyinen kadınlara çeşitli cezalar verebildiğin bir dövüş oyunu da tam senlik. Parayı nasıl toplayacaksın? Tabi ki sadece kadınlara özel otobüs imal edeceğiz kafasıyla! Otobüsün markası ‘İmza’ olabilir. Fadıl amcanla bir konuş istersen.

*

Fadıl amcan biraz eski kafalı, hala inşaat - beton peşinde. İkiniz bir olsanız, senin dijital tokatçılığınla, onun kırk yıllık dolandırıcılık tecrübesi birleşince milletin cebinde kuruş kalmaz yeminle!

Sen bunları bir düşün, ilk fırsatta amcanla da konuş...

*

Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam

anlatanadam@gmail.com