2016’nın enlemi boylamı

Kimisi yılbaşı planları yapmış, hazırlıklar hat safhada. Bekarların yüreği ağzında, akşam gidecekleri ortam nasıl olacak, kimler gelecek, gecenin sonu bir muamma.

Sevgililer heyecanlı, aman bu yılbaşımız ne güzel geçecek kim bilir, geçen yılbaşında bizimki biraz fazla kaçırmıştı! Evli ve çocuklular ya kendileri gibilerini bulmuş bir eve doluşuyor, ya da çocukları satacak kadar cesur yürek haldeler. Bu Braveheart durumunu yılbaşının ertesi günü için söyledim, çünkü pazar sabahı çocuklar sabahın kör karanlığında uyanacaklar.

Kimisi köşe yastığı kıvamında, evimde oturur televizyonumu izlerim kardeşim, yılbaşı neymiş protestosunda. Çekirdek, mandalina, cuppa yatak.

Fazla bir anlam yüklememek lazım, sonuçta sadece yeni bir takvim başlangıcı. Ama yeni umutlara ihtiyaç olduğu için, bence bir nefes alma geleneği olarak kutlanması gayet yerinde. Gülmek – gülümsemek, yeme – içme gibi bir gereksinim. Her fırsatı değerlendirmek gerekiyor bence.

*

Şimdi gelelim bu yılın ‘en’lerine...

En hasetlenilen: Kerimcan Durmaz

Gün gelecek de Kerimcan Durmaz’la ilgili klavyede iki tıkırdayacağım aklıma gelmezdi ama bu genç arkadaş da en çok hasetlenilen adam oldu yani, kabul edin. Bir kısım insan O’nu sosyal medyada daha gözünün çapağını silmeden takip ediyor. Bir çoğu yaptıklarını nakde dönüştürmesine gıcık oluyor. ‘Oturduğu yerden para kazanıyor’ algısı sosyal medyadan para kazanan herkese yapıştırılan bir etiket zaten. Hadi göreyim, sen de sosyal medyada fenomen ol, sen de kazan? Yok.

Bir kısım insan Kerimcan’ı takip etmeyi kendine hakaret sayıyor. Bir kısım radikal tipleme bu arkadaşın ortalıkta gözükmesine bile karşı. Sonuçta bomba gibi düştü memleketin gündemine. Sıfırdan çıktı; orada kalır, kalmaz, ben bilemem.

En büyük tekrar çıkış: Yılmaz Morgül

Yılmaz Morgül müthiş bir karakter. Her haliyle bir fenomen. Bunu fark eden Acun abimizin Morgül’ü Survivor’a koyması da, memleketi trollemesi adına şahane bir televizyonculuk hareketiydi bence. Unutulmaya yüz tutmuşken, kendine anca yerel kanallarda yer bulma şansı bulurken bir anda tekrar bir ‘kült karakter’ haline dönüştü. Buna ‘bounce’ denir. Yani topun yerde zıplaması gibi, tekrar medyatik bir yere oturdu. Komik(!) bulan var, küçümseyen var, beğenen var, hayran olan var. Bunlar zaten medyada kafanı kaldırabildin mi sahip olacaklarındır. Morgül’ün çok zeki olduğu kesin, helal olsun diyorum.

En çok konuşulan yabancı dizi: Narcos

Ruh hastalığı derecesinde belgesel seyreden biri olarak zaten Pablo Escobar’ı çok iyi tanıyordum. Ama iki sezonuyla Narcos sadece beni değil, bütün dünyayı etkisine aldı. Escobar’ı oynayan Wagner Moura o kadar iyi bir oyuncu ki, gerçek Pablo Escobar belasını yaşayan Kolombiya devleti diziyle ilgili kınama yayınladı. Çünkü insanlarda Escobar’a karşı bir sempati oluşmaya başlamıştı! 80’li senelerde dünya uyuşturucu trafiğinin yüzde seksenini yöneten Medellin Kartelinin kuruluşundan Escobar’ın öldürülmesine kadar olan süreyi anlatıyor. Hala izlemediyseniz bence yapışın ekrana.

En iyi çıkış yapan grup: Eypio & Burak King

Google Türkiye’de Bağdat yazınca, bu gündemde bile, Irak’ın Başkenti yerine Ayla Çelik’in Bağdat’ı çıkıyorsa demek bu şarkı 2016’nın en çok dinlenen şarkılarından. Ama benim şahsi oyum Eypio’ya. Burak King’le beraber seslendirdikleri Günah Benim bütün memleketi sardı. Youtube’da 162 milyon tıklanma da bunun bir göstergesi. Ardı ardına dinliyor her kesimden insan. Kliplerindeki samimiyet de cabası. Ellerine sağlık!

En yanlış anlaşılan tip: Noel Baba

Yüzyıllar önce yaşamış bir Hıristiyan azizinin tamamen ticari hali olan Noel Baba bizim memlekette de ortalarda fink atmaya başlayınca, itilip kakılmaya başladı. Çok uzun yıllardır bizde de zaten yılbaşı kutlanır durur. Yeni yılın başlangıcı olarak, eğlenmeye bir vesile olarak. Ama şimdilerde hayat görüşlerimiz kötü gündemden dolayı biraz daha keskinleştikçe, Noel Baba’yı ve yılbaşı kutlamalarını ‘Müslüman mahallesinde salyangoz satmak’ kafasına indirgeyenler var. Sanırım aynı tepkileri Sevgililer Günü 14 Şubat’ta da göreceğiz. O da aziz Valentin’e atfedilen bir gün çünkü.

Kıyafetindeki kırmızı rengin Coca Cola reklam kampanyalarına dayandığı rivayet edilir. Yoksa adamın kırmızı entari giyip, gece bacalardan evlere girip hediye dağıttığı yok. Koca Bakan’ın bile bacadan giren adamın makbul biri olmadığı ile ilgili beyanatı da bu senenin ‘en’leri arasında aslında. Hediyeyi sen alıyorsun, biraz fazla yiyip içiyorsun, ekonomiye canlılık getiriyorsun. Olay bu kadar basit.

Noel Baba aslında hemşerimiz, Demre’li bildiğin. Dile gelse bence: ‘E be ticaretten anlamayan hemşerilerim, bütün dünya etimden sütümden faydalanıyor. Demre’yi dünya Noel kutlamalarının merkezi haline getirebilir, oluşan ekonomiden milyar dolar para kazanabilirsiniz, siz hala yok Müslüman Noel kutlamaz, Hıristiyan adetidir peşindesiniz. Müslüman adam Hıristiyan’ın parasını kazanamaz mı?’ derdi. Ama adam yüzyıllar önce ölmüş, bir şey diyemiyor. Onun yerine AVM’lerde itilip kakılıyor, hatta kafasına silah dayanıyor!

Bizim evin en çok izlenen dizisi: Kiralık Aşk

En çok izlenen dizi Diriliş: Ertuğrul. Reytingler öyle söylüyor. Ben pek dizi seyircisi değilim, o yüzden fikrimi söyleyemem. Ama bir gözlem olarak, bizim evin en çok izlenen dizisi Kiralık Aşk! Ailemizin sofistike insanı, sanatsal kişilik, kreatif insan Nünü cuma akşamları bir şey sorunca cevap bile vermiyor, çekirdek çitleyerek Kiralık Aşk seyrediyor! Normalde en iyi oyuncu anlayışı Serra Yılmaz, en iyi film anlayışı Ferzan Özpetek filmleri, ana akım medyaya en yakın hali Refika’nın Mutfağı’nı izlemek olan Nünü, bu dizi için programlarını iptal ediyor, ev kızı gibi takılıyor.

Ben gerçi diziyi Barış Arduç için seyrettiğini iddia etsem de, asla kabul etmiyor. Elçin Sangu’yu da çok yetenekli bulduğunu söylüyor. Ben yemiyorum tabi. Allah’tan Gupse Özay’ı çok sevdiğim için Barış akrabamız olur da, ondan olay çıkarmıyorum.

En baba uygulama: WhatsApp

Bir sürü uygulama hayatımıza girip çıkıyor. Facebook, Twitter, Instagram gibi platformları saymıyorum tabi. Bence WhatsApp tartışmasız, yeri doldurulamayacak şekilde hayatımızın bir parçası halinde. Artık telefonunda WhatsApp olmayan insan olmadığı gibi, ana iletişim aracı olarak kullanmayan da görmedim. Herkesin telefonunda 8-10 ayrı WhatsApp grubu, tıkı tıkı yazışıyor da yazışıyor. İşler oradan konuşuluyor, herkes oradan haberleşiyor. Geçen gün sifonu tamir etmek için eve gelen 60’lı yaşlarındaki ustanın, sifonun resmini çekip WhatsApp’tan patronuna yollaması da bu konudaki son noktaydı benim için. Yerine yenisi gelene kadar en iyisi bu sanırım.

En iyi Türk filmi: İftarlık Gazoz

Boxoffice Türkiye’nin verilerine göre 2016 yılında en çok izlenen ilk beş film Dağ 2, Kardeşim Benim, Dedemin Fişi, Osman Pazarlama, Görümce olmuş. Bu liste; önceliğimizin terör, güvenlik ve siyaset olduğunu, ama ihtiyacımızın ise gülmek ve rahatlamak olduğunu gösteriyor bana. Milliyetçi ve duygusal bir ruh haliyle Dağ 2’nin en çok izlenen film olması bu günlerde çok normal. Ayrıca iyi de çekilmiş bir film. Film iki milyon sekiz yüz bin kişi tarafından izlenmiş.

Diğer dört filmin toplam seyircisi ise yedi milyon yedi yüz bin. Aralık 2015’te vizyona giren Düğün Dernek: Sünnet gibi altı milyonluk bir seviye bu sene hiç yakalanamadı. Seneye inşallah daha iyi rakamlar yakalanır. Bu sektörün büyümeye ihtiyacı var.

İftarlık Gazoz bir milyonluk seyircisiyle iyi bir konumda olsa da, o kadar sıcak, o kadar naif bir filmdi ki! Hak ettiği seyirci rakamı çok daha yüksekti. Cem Yılmaz müthiş bir adam. Üstüne oturmuş ‘komik, hazırcevap, zeki komedyen’ algısına rağmen gazozcu karakterini nasıl da yedirdi bize! Anadolu’nun sıcak hikayeleri bizde her zaman çalışıyor. Tabi bu kadar iyi işlenirse.

*

İlkokul seviyesindeki şu pis espriyi her zaman bu kadar geniş bir kitleye yapma imkanı bulamıyorum, o yüzden affedin: Herkese iyi yıllar, seneye görüşüz!

*

Not: Bana Twitter, Facebook ve Instagram’dan ulaşabilirsiniz: @anlatanadam