ÇOK ilginç bir haftayı geride bıraktık. Çok ilginç hakem kararları ve bir o kadar ilginç hakem yorumcularının yorumlarıyla karşılaştık.
Çok uzatmak istemiyorum. Eskişehirspor-Galatasaray ve Fenerbahçe-Bursaspor maçları konum. Bu maçlarda yaşanan çok kritik iki hakem hatasının kamuoyuna yanlış aktarılması yüzünden doğan kaos. Haklıyla haksızın, doğruyla yanlışın birbirine karıştırıldığı iki an.
Önce Eskişehir’deki hata. Çünkü daha büyük daha önemli. Galatasaray 2-1 önde. Eskişehir atağında Murat topu kaleye gönderiyor. Top tam ayaktan çıktığı an; (1 nolu fotoğraf) 3 Eskişehirli futbolcu savunmanın arkasında. Bunlardan ikisi aktif alanda değil; yani "pasif ofsayt" konumundalar. Ama Vucko sonuna kadar aktif alanın içinde. Dikkat ederseniz, top Murat’ın ayağından çıktığı an; Vucko kaleyi tam cepheden görecek pozisyonda. Top ilerliyor. Vucko sabit durmuyor. Topun geldiği yöne doğru koşusunu yapıyor. Yani Ümit ve Youla’nın olduğu yere doğru koşu yapıyor. İlk anda "pasif" olsa bile, bu koşusuyla "yüzde yüz" aktif hale geçiyor. (2 nolu foto) Ve top Ümit'in ayağına çarpıyor. Kaleciyi yanıltıyor, gol oluyor.
Yardımcı hakem pozisyonu çok iyi takip ediyor. İşi de bu olduğu için Süleyman Özay, Vucko’nun aktif alanda olduğunu görüyor. Ve bayrağını kaldırıyor. Galatasaraylı futbolcuların itirazı da bu yüzden artıyor. Hakem Fırat Aydınus’a, Özay’la konuşması gerektiğini söylüyorlar. Aydınus en yapmaması gereken şeyi yapıyor, "çizgide olmadığı halde", yani pozisyona tam olarak hakim değilken, "resen" ofsayt olmadığına karar veriyor. Yardımcısının uyarısını dikkate alıp onunla konuşmuyor bile.
Bayrağı kaldırdı
Yayıncı kuruluş Lig TV’nin naklen yayınında yardımcı hakemin bayrağını kaldırdığını net olarak gördüm. Ama Maraton programında Erman Toroğlu, "Zaten ofsayt olsaydı, yardımcı uyarırdı" dedi. Vucko’nun koşusu ya da pozisyonun içine girip çıkması ile ilgili "pilot kamera" açısından hiç yorum yapmıyor.
Ahmet Çakar, Mustafa Çulcu, Metin Tokat da pozisyonun ofsayt olmadığını söylediler. Ve iş gelip "Ümitneden hakeme topun ayağına çarptığını söylemedi?"ye gelip tıkandı. Sadece Cem Papila en doğru yaklaşımla "pozisyonun neden ofsayt olduğunu" açıkladı.
Topun Ümit’e çarpıp çarpmamasının hiç önemi yok oysa. Top "doğrudan gol olsa bile"Vucko aktif alanda koştuğu ve ofsayt pozisyonunda olduğu için gol verilmemeliydi.
* * *
Ömer Erdoğan’ın Alex’i düşürdüğü, hatta biçtiği pozisyonu konuşmak dahi istemiyorum. Bu pozisyona da "Alex kendini bıraktı", "Ömer’in niyeti Alex’e vurmak değil, topaydı" gibi inanılmaz yorum yapanlar oldu.
Sayın futbolseverler; bu işle ilgilenen spor yorumcuları. FIFA kuralları tektir, kimse değiştiremez. FIFA kurallarına göre hücum eden oyuncu topa dokunuyor, savunma oyuncusu da kontrolsüz olarak ona müdahalede bulunuyorsa (kasıt olmasına gerek yok) hareket fauldür. Pozisyon ceza alanı içindeyse de tartışmasız penaltıdır. Topa niyet edip, topa dokunamaz ve adama çarparsanız da fauldür.
Aynı görüntüyü Maraton programında, bu pozisyon yorumlanırken değil, Melih Şendil’in seslendirdiği "Maçın Öyküsü" bölümünde izledim. Kale arkası çekimi her şeyi ortaya koyuyor. Yavaş falan oynatmadan, Ömer’in kontrolsüz girişi, Alex’in topa daha önce dokunuşu ortada.
* * *
Dünyanın en iyi hakemi bile hata yapabilir. Futbolun içinde var bu. Ama hakem hatalarını yorumlarken çok dikkatli olmak gerek. Küçük detayları atlamamak gerek. Karşıt fikirdeki insanları da "taraf olmakla" suçlamamak gerek.