O kafayı G.Saray attı...

MİLLİ Takım’da iki Dünya Kupası finali, bir Dünya Kupası şampiyonluğu.. Bir Avrupa kupası şampiyonluğu.. 1998, 2000 ve 2003’te FIFA Yılın Futbolcusu ödülü..

Juventus’ta iki kez İtalya Lig şampiyonluğu.. Real Madrid’te bir Şampiyonlar Ligi, bir kez de İspanya lig şampiyonluğu..

Evet, bu başarılar dünyanın en tanınmış futbolcularından biri olan Zinedine Zidane’a ait. Ama Zidane son Dünya Kupası finalinde Materazzi’ye attığı kafayla anılıyor pek çok yerde.. Benzer bir olay çarşamba akşamı Bordeaux’da yaşandı. Arda, Jurietti’ye bir kafa atınca herkesin aklına Zidane olayı geldi.. Bir anda "Türk futbolunun şımarık ve sorunlu yıldızı" imajını yedi..

Zidane daha önceki maçlarında da kırmızı kartlar görmüştü. Ama müthiş futbol zekasının yanı sıra, dünyanın en sevilen futbolcularından birisi olmasıyla, o kartların altından kalkmayı başardı.

* * *

Arda henüz yarım sezondur Galatasaray’da.. Arkasında büyük bir kariyeri yok.. Attığı veya attırdığı gollerle konuşulmanın keyfini yaşarken düştü bir anda..

Ama sinir katsayısının birazcık yükseldiği bir anda bu hareketi yapıyorsa bunda tek suçlu Arda mı acaba?

Yoksa, futbol olarak Galatasaray’daki bir sıkışıklığın işareti mi? Ya da takım içerisinde futbolcularla konuşacak, onları rahatlatacak bir uzmanın olmayışından mı?

Arda o kafayı atıyorsa, henüz 19 yaşında saha içinde herkesin her an "müthiş" şeyler beklediği biri olmanın stresini yüklenmesinden bizce..

Bunda en büyük pay, Hasan Şaş’ı da benzer gerilimden kurtaramayan Gerets’in.. Oyunun her sıkıştığı an, Arda’ya atılan toplarla sonuca gitmek, ligde, kupada, Avrupa’da hep Arda’dan sonuç beklemek..

O kafanın sorumlularından biri kuşkusuz Özhan Canaydın.. Transfer bütçesinin önemli bir kısmının Carrusca gibi geldiği günden beri yedek kulübesinden çıkmayan bir oyuncuya ayrılırken, "Hedefimiz final" diyerek taraftarı büyük beklentiler içine sokarak yapmadı mı Sayın Başkan? Ve o kafa atıldığında, zaten bütün Avrupa hayallerine "Elveda" denmemiş miydi?

Evet Sayın Canaydın, Sayın Gerets, diğer yöneticiler, futbolcular.. O kafayı Arda tek başına atmadı.. O kafanın sorumluluğu hepinizin üzerinde..

Kleberson’a dikkat

BREZİLYA Milli Takımı’yla 2002 Dünya Kupası’nda şampiyonluk kupasını kaldırdıktan sonra Manchester United’a transfer olan, bir sakatlığın ardından Beşiktaş’a gelen Kleberson beni en çok hayal kırıklığına uğratan oyunculardan biri oldu..

F.Bahçe’de aynı bölgede oynayan Appiah geçen yılın en iyi yabancısı olmayı başardı. Sadece attığı gollerle, mücadelesiyle değil, tribünlerle bütünleşmesiyle de bunu hak etti. Bu sezon da yavaş yavaş toparlandığını özellikle Avrupa kupası maçlarında gösterdi. Oysa Kleberson Beşiktaş orta sahasında gol atmaktan, attırmaktan, top çalmaktan çok yaptığı pas hatalarıyla öne çıktı..

Hiçbir oyuncu alternatifsiz olmamalı.. Kleberson da öyle.. O bölgeye Koray kaydırılsa, savunma İbrahim Toraman-Gökhan ikilisinden kurulsa, sağ kanatta Ali Tandoğan oynasa Beşiktaş belki de çok daha üretken bir takım olabilir..

Ve Beşiktaş, Fenerbahçe karşısındaki tek forvetli iki kanadı etkin kullanan oyun stilinde ısrar etmeli.. Ricardinho’yu takıma kazandırmalı.. Delgado’dan daha üst verim almalı.. Ve tabii artık dünyada çok az kullanılan ofsayt taktiğini uygulamaktan vazgeçmeli..

Alex ve Tuncay

FENERBAHÇE’nin elinde iki büyük dünya yıldızı var. Biri Alex, biri Tuncay..

Evet, Alex dünya yıldızı.. Çünkü koşan ve mücadele eden bir takımın mükemmel işleyen beyni Brezilyalı oyuncu.. Sadece ilk goldeki rahat çalımları, Tuncay’ın golündeki nefis topuk pasıyla değil, saha içinde bütün oyunu süzüşü ve her an skora etkisiyle de çok büyük bir değer..

Ligdeki bütün istatistiki değerlere bakıldığında Alex uzak ara önde.. Geçen yılki 3-1 kaybedilen Milan maçının ilk 70 dakikasında, 3-0 kazanılan PSV Eindhoven karşılaşmasında, 3-3’lük Schalke maçında hep Alex öne çıkan isimler arasındaydı..

Palermo karşısındaki takım uzun süre sonra ilk kez kanatları hızlı kullanan, orta sahada iki güçlü oyuncuyla desteklenen bir onbir haline gelince ve her şeyden önemlisi Alex, Kezman gibi topu önüne aldığında gidebilecek bir oyuncu bulduğunda Avrupa’da da iş yapabileceğini gösterdi..

Fener Alex de ısrar etmeli.. Ama Alex de dünkü kadar koşmalı, mücadele etmeli.. Kendini en ufak bir müdahalede yere bırakmamalı..

* * *

Arda henüz yarım ve Tuncay.. Türk futbolunda belki de "Rüzgarın oğlu" sıfatını alabilecek kadar hızlı bir oyuncu.. Oyunun tamamında neyi var, neyi yoksa ortaya koyma gayretinde.. Orta sahanın sağında, solunda, forvet arkasında, forvette oynadı. Koysanız solbekte, sağbekte oynayacak hale geldi.. Ama Tuncay en iyi performansı orta sahanın forvete yakın bölümünde ve sol çarprazda oynadığı zaman veriyor. Hem arkasında oynadığı solbekle yaptığı ikiye birlerle rakibini oyundan düşürüyor, hem de kendisi içeri kat ettiğinde yaptığı vuruşlarla, tıpkı Beşiktaş ve Palermo maçlarında olduğu gibi öne çıkıyor.

Tuncay’ın kötü gözüktüğü veya çok eleştirildiği maçlar, rakibin onun bölgesini iki kişiyle tıkadığı karşılaşmalar oluyor. Burada da görev Zico’ya düşüyor. Örneğin Beşiktaş maçında Deivid’in sürekli ofsaytta kaldığı anlarda Tuncay’ı biraz ileri sürebilse, belki Tuncay çok daha yararlı gözükecek, belki Beşiktaş’ın ofsayt taktiği çökecekti..

Evet.. Fenerbahçeliler’in çok eleştirmesine karşın Alex de Tuncay da çok önemli ve skora doğrudan katkı yapan oyuncular olduklarını gösterdiler.. Önemli olan bu oyuncuların yanına en iyi performanstaki kişileri koyabilmek.. O da Zico’ya kalmış artık..

Oğuz’un sitemi...

L İG TV’de Bilgin Gökberk’in konuğu Oğuz Çetin’di bu hafta. Fenerbahçe’nin İmparator’u, 8 yıl ter akıttığı formasının hakkını en çok veren oyunculardan biriydi. 103 gollü şampiyonluğun unutulmaz ismiydi..

Oğuz’u dinlerken ilginç bir şey öğrendik.. Fenerbahçe Stadı’nın duvarlarında bir çok eski ve yeni oyuncunun forması asılmışken Oğuz’unki yer almıyormuş. İmparator buna haklı olarak sitem etti. Evet, o stat Aziz Yıldırım döneminde yapıldı, hep böyle hatırlanacak.. Ama bir zamanlar Düzce’deki kendi futbol stiliyle bile Oğuz’a benzetilen Aziz Yıldırım’ın Milli Takım’da defalarca kaptanlık yapmış böyle bir oyuncunun formasını stada asmaması biraz vefasızlık gibi geldi bana.. Dilerim kaptanın siteminden sonra bu hata düzeltilir..
Yazarın Tüm Yazıları