GEMİ Fenerbahçe.. Karşılaştığın fırtına Palermo.. Liman UEFA Kupası üçüncü turu.. Ve dünya "Karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir" hep.. Özellikle de söz konusu Fenerbahçe olunca..
Dünkü maça giderken sokaktaki hangi Fenerbahçeli’ye sorsanız, Avrupa başarısı ligden ya da derbilerden önce gelirdi herhalde.. Palermo’yu, Celta Vigo’yu, Eintracht’ı devirip bir üst tura çıkmak, tarihinin en uzun Avrupa yolculuğuna çıkmanın arzusu var bütün camiada..
Maç başlarken Fenerbahçeli futbolcuların tümünde hırs, arzu ve konsantrasyonun üst düzeyde olduğu gözlemlendi hemen.. Rakibi kendi yarı alanına hapseden pres bir anda sarı lacivertli takımı oyunun hakimi yaptı..
Rakip eksik gelmişti.. 2-0 kazanılan Milan maçından sadece iki oyuncu vardı.. Ama Palermo yine de İtalya Ligi’nin ikincisiydi.. Yedeğiyle, oynayanıyla tarihinde hiç eleyemediği bir ülkenin takımıyla oynuyordu Fenerbahçe..
* * *
Geçen sezon Real Madrid, Barcelona gibi takımlara karşı oynarken bir anda Fenerbahçe’de yedek kalmanın mutsuzluğunu yaşayan Kezman’ın, rakamlara bakıldığında uzak ara ligin en iyi oyuncusu olmasına karşın sürekli eleştirilen Alex’in ve İtalya’ya kendini kanıtlama isteğindeki Appiah’ın geliştirdiği bir akınla golü buldu Fenerbahçe..
Ama ilk yarıda golden önemli gelişmeler vardı F.Bahçe cephesinde.. Alex’in 24. dakikada ceza alanının hemen önünde üç kişinin presine karşın kendini yere bırakmaması gibi.. Eskiden sürekli yana oynayan Uğur’un ters ayakla içe kat edip atak geliştirmesi gibi.. Kezman’ın kendi sahasına kadar adam kovalayıp arkadaşlarını rahatlatması gibi..
35.dakikadan sonra temposu düştü Fenerbahçe’nin.. Rakip hafta sonu İnter’le oynayacaktı, ama Fenerbahçe de hafta sonu çok zor bir deplasmana gidecekti. Alex önce tempoyu düşürdü, ardından diğerleri ona uydu. Palermo biraz topa sahip olur gibi göründü.. Ama rakip kalede etkili olamadı.
İkinci golün atılmasında da bir dip not öne çıktı.. Artık tüm kornerler Alex’in değil. Yozgatlı’nın ortası, Fenerbahçe’nin dönen topu alması, Lugano’nun ısrarı Fenerbahçe’yi rahatlattı. Tuncay’ın vuruşu ise gösterinin en güzel anıydı kuşkusuz.. O kadar maçta o kadar koşup da gol atamadığı için eleştirilen bir futbolcunun hakkını almasıydı belki de..
* * *
F.Bahçe kalan iki maçında da favori durumuna geldi bir anda.. Ama iki maçta dünkünden zor geçmeye aday.. Çünkü rakipler kendi liglerinde alt sıradalar ve UEFA’yı çıkış olarak görebilirler. Eğer sarı lacivertli takım dünkü maçın ilk 35 dakikasında tempoyu 50-55 dakikaya yayarsa sadece üçüncü tur için değil daha üst sıralar için de iddialı konuma gelir..
Aksi halde bu maçın havası rehavete yol açarsa yoğun maç trafiği içinde Palermo galibiyeti bir hoş seda gibi kalabilir.