Haydi Erzurum'a!

Geçen hafta Erzurum’a davetliydim. Ama seyahat için değil; 2011’in başında yapılacak olan Dünya Üniversite Oyunları’nın hazırlık aşamalarını görmek için... Ve bunlar içinde en önemlilerinden biri olan buz hokeyinde U-18 Milli Takımımızın yaptığı bir maçı izlemek üzere gittim Erzurum’a..
Oyunlarda yaklaşık 5 bin kadar kişinin Erzurum’a gelmesi bekleniyor. Konaklama adına önlemler alınmış. Atatürk Üniversitesi ile işbirliği içinde yurtlar yapılmış. Oyunlar bitince yurtlar üniversitenin olacak. Eurosport’tan gelen arkadaşımız Dağhan’ın söylediğine göre dünyanın en iyi atlama kulelerinden biri Erzurum’a inşa edilmiş. Gittik, gördük.. Dev kulelerin ikisi atlama, üçü antrenman için. En büyüğü 125 metre, diğeri 95 metre.. Buz hokeyi maçları enfesti. Milli takımızı Moğolistan karşısında gol şov yaparken 10 numaralı Serkan Gümüş ileride buz hokeyinin Hidayet’i olacağının sinyallerini verdi..
Serkan Gümüş’e dikkat
Bu arada bu hokeyi demişken.. Bölgede mendil satan, ayakkabı boyayan sokak çocuklarını topluma kazandırma projesi içinde de bir minik takım kurulmuş. Onlar da büyük heves içinde oynuyor. Bazılarıyla tanıştım. Okul masrafları karşılanıyormuş ama yine de aileleri zor durumda. Bu sporu yaparak kötü alışkanlıklardan uzak durmaları sağlanıyor. Başta federasyon asbaşkanı Serhat Enyüce olmak üzere herkesi tebrik ediyorum.
400 milyon Euro
Erzurum’a kızak pisti yapılacak, kayak için zaten her şey harika. Palandöken 4 mevsim gidip görülmesi gereken bir yer. 5 yıldızlı otelleriyle yerli-yabancı konukları bekliyor. Uluslararası havalimanı sayesinde sadece 1.5 saatlik mesafeyle Erzurum’a ulaşıyorsunuz. Havaavalanı dağ arası yarım saat bile tutmuyor..
Oyunlar için bir ara ödenek sıkıntısı yaşanmış ama sonra aşılmış. Bütçe 400 milyon Euro.. Belki oyunlar 1 hafta sürecek. Ama oradaki tesislerden dünya çapında atlayıcılar, hokeyciler, kızakçılar, biatloncular çıkmasını bekliyor insan..
Unutulmaz bir hediye
Unutmadan, “Halkın ilgisi var mı?” diyenler için.. Buz hokeyi maçı 2 bin kişilik salonda yapıldı ve tıklım tıklım doluydu. Çoğu da aileydi.. Kurallar yavaş yavaş öğrenilmiş ve aileler çocuklarını yavaş yavaş paten ve buz hokeyine teşvik etmeye başlamışlar..
Şimdiden söylemesi.. Gelecek sömestrda çocuklarınızla birlikte Erzurum’a gidin, cağ kebabı yiyin, Taşhan’a uğrayın, Palandöken’de kayak yapın ve Dünya Üniversite Oyunları’nın keyfini çıkarın derim.. Çocuklarınıza ilerisi için unutulmaz bir hediye olur, göreceksiniz..

Daha çabuk!

F.BAHÇE 2-3 yıldır hemen tüm branşlarda altın dönemlerini yaşıyor.. Sokakta, uçakta, otobüste, metroda, alışveriş merkezlerinde karşılaştığım tarafların çoğu da bana aynı şeyi söyleyip aynı soruyu soruyorlar; “Peki neden futbol takımı başarısız? Zico neden gönderildi? Tuncay, Aurelio, Appiah, Anelka’lı kadro neden bozuldu? Alex’in neden dokunulmazlığı var?”
Sabırlı olmalılar
Bu soruların karşılığında çoğunlukla, “sabır” diyorum.. Sabır.. Çünkü F.Bahçe’yi seviyorum.. Tarihi boyunca istikrarsızlıkların kulübü olmuş bir camianın artık teknik direktör kovmayan, zırt pırt olağanüstü kongreye gitmeyen bir camia olduğunu görüyorum..  F.Bahçe, büyük rakiplerine geçildiği ya da yenildiği dönemlerini karışıklık yaşayarak değil, ilerisi için planlar yaparak geçirmesi gereken bir kulüp..
Futbolu futbolcu oynar
O planların doğru yapılması, gelecek sezonların kazanılması için 10 yıl önce bir İngiliz gazetesinin attığı manşeti hatırlatıyorum futbolla ilgili tüm F.Bahçeli yöneticilere.. “Daha hızlı, daha güçlü, daha genç”
Dünya bu gelişimin farkındaydı.. Fenerbahçe yenilenmeyi yaparken bu kriteri göz önüne almadı.. Yıldırım Fenerbahçe’yle yatıp kalkan bir başkan.. Daum doğru seçim.. Aykut Kocaman bu kulübün geleceği.. Ama futbolu futbolcu oynar.. Volkan, Gökhan Gönül, Lugano, Emre, Santos, Mehmet Topuz, Özer, Gökhan Ünal, biraz da Alex ilk onbir oyuncuları.. Ve bu takımın en az 7-8 çok hızlı ve güçlü gence ihtiyacı var. Vakit geçmeden, çok geç olmadan.. Yani çok çabuk!