Paylaş
Şike gibi asla ve asla kabul edilmeyecek bir hastalığın bulaştığı futbolumuzu kurtarmaya çalışanlar var.. Şikesiz, dopingsiz, ahlaki değerlerin yüksek olduğu yepyeni bir döneme geçilmesini istiyor herkes.. Bazıları hemen “düşürülsün bu işe karışan takımlar” dedi.. Bazıları, “beklemek gerek” kanısındaydı.. Federasyon zor bir karar verecek.. Zor ama içinde “ülke sevgisi” olmalı o kararın.. Belki de yıllar sonra ortaya çıkacak “gerçekleri” barındıran bir karar olmalı.. Delillerin ve teknik takibin ötesinde, içinde ülke sevgisi de bulundurmalı..
***
Fenerbahçe bu işe ne kadar karıştı, diye düşündün günlerce.. İnanmak istemedin olan bitene.. Suçu ispatlanana kadar herkes masum kanun karşısında.. Şundan emin ol ki; suçlananları günlerce takip edenlerin de, onlarca ünlü kişiyi sorguya çekenlerin de, o zorlu operasyona onay verenlerin de içlerinde “ülke sevgisi” var.. Kiminin en yakın arkadaşı Diyarbakır’da şehit düşmüş, kiminin yediği kurşun bir bacağını alıp götürmüş.. Eşini, çocuğunu öperek gider her gün Vatan Caddesi’ne..
***
Ben geçen yıl Cannes’a gittim eşimle.. Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nda final oynadı bu ülkenin kızları, Sarı Melekleri.. Ben yıllar sonra ilk kez Barcelona’dan gelen bir haberle ayağa fırladım.. Bir Türk kızı Nevin’in, “Türkiye’de kadınlara İran’dakiler gibi davranılıyor” diyen Avrupa’nın çok bilmişlerine “Yanıt”ını alkışladım.. Ben Sinan Erdem’deydim o gece.. Rüya Takım’a karşı Rüya Final’i seyrettim.. Semih’iyle, Ömerler’iyle, Oğuz’uyla Savaş’tı 12 Dev Adam.. Ve dünya ikinciliğini onurunu yaşattı bu ülkeye.. Ben 3 yıl once Abramovich’in Chelsea’sini yenen takımı izledim.. Tıpkı İnter’e, tıpkı Anderlecht’e, tıpkı PSV’ye, tıpkı CSKA’ya, tıpkı Sevilla’ya karşı olduğu gibi.. Lekesiz, tertemiz maçlar kazandı Fenerbahçe.. Ben Euro 2008’de İsviçre’deydim, Avusturya’daydım.. Trenlerle gece gündüz yolculuklar yaptım.. Basel’de Arda oldum, Cenevre’de Nihat.. Ama tüm ülke Viyana’da Semih’ti.. Şen’di.. Türk’tü..
***
Bu ülkenin şampiyonu Fenerbahçe.. Bu sistemin geçen yılki şampiyonu.. İsteyen istediği kadar kirli görebilir, isteyen istediği kadar temiz.. Önemli olan; olanı görmek.. Ama oyuna gelmemek.. Türkiye’yi açmaza sokacak yorumlarla Euro 2020’nin bize verilmemesi için ortam yaratmamak.. Varsa suçlular suçlarının karşılığını çeker.. Varsa bu olayların içindeki takımlara ceza verilir.. Ama buna medya, buna taraflı yazarlar, buna kulüpler, buna kamuoyu karar vermez.. Buna kanunlar, mahkemeler, federasyon karar verir..
***
Bu ülkeyi seviyorsan; Declan Hill’in “Şike” adlı kitabı oku.. 2006 Dünya Kupası’nda Brezilya ve Gana’nın yaptığı şikeyi, diğer şikeli maçları, bütün bunların farkında olan FIFA’yı, yolsuzlukları ortaya çıktığı halde başkan seçilen Blatter’i oku..Bu ülkeyi seviyorsan şikeye, teşviğe, dopinge, ahlaksız her harekete karşı dur! Ama sadece bunlara değil.. Devlete yaslanıp vergi ödemeyen kulüplere de karşı dur.. Bir o partiye bir diğer partiye geçip milyonlarca dolar transfer parası alan milletvekillerine de.. İşini kötü yapan gazeteciye de, memura da, işçiye de, bakana da karşı dur!
***
Ve hiçbir zaman unutma! Bir ülkeyi gerçekten sevmek; karşılıksızdır.. Yürekten gelir.. Çoğu zaman katlanmayı gerektirir.. Takım sevgisinin çok ötesindedir.. Tutkuların en güzelidir.. Çok sıcak bir havadan sonra yağan yağmura benzer.. Bazıları ıslanır, bazıları ıslanırmış gibi yapar!
Paylaş