Paylaş
Çoğu Fenerbahçeli çok kaliteli bir forvetin, çok kaliteli bir stoperin, çok kaliteli bir kanat oyuncusunun transfer edilmesini istiyor. Ama hemen hemen tüm Fenerbahçeliler’in bu sezon bir beklentisi var. Buradan bir kez daha uyarıyorum. Takımın başına ister Aykut Kocaman gelsin ister Mourinho.
Forvete ister Forlan alınsın ister Rooney. Fenerbahçe Alex üzerine kurulu bir hücum anlayışına sahip olduğu sürece en fazla ligde ve kupada şampiyon olur.
Volkan iyi gününde olursa Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynar.
UEFA Avrupa Ligi’nde belki yarı final yaşanır. Ama onun ötesini görmek için Fenerbahçe’nin başarısının her ismin üzerinde olduğunun her futbolcuya iyi anlatılması gerekir. Alex bu tür her sorumuz üzerine, “Ben Fenerbahçe’nin kurtarıcısı değil, çalışanıyım” dedi. Bu sezon bu sözlerin uygulanma zamanı. Alex iyi kullanılsın. Ama onsuz kazanılan maçlar ve onunla kaybedilen şampiyonluklar iyi düşünülerek kullanılsın. Alex kazanırken, Alex kahraman olurken, Fenerbahçe seyircisini kahretmesin.
Dunga’nın, Ronaldinho’yu neden Milli Takım’a çağırmadığı iyi düşünülsün. Mourinho’nun, İbrahimoviç gittikten sonra İnter’i nasıl efsane yaptığı anlaşılsın. “Ben koşsam Real Madrid’te oynardım” diyen futbolculara, “Kardeşim burası Fenerbahçe. Burada da koşan yıldızlar oynar” densin. İşte o zaman şampiyon olmasa da büyümeye başlar Fenerbahçe.
Denizli-Schuster hikayesi
FUTBOL ilginç bir spor. Ama hayatın bir parçası. Futbolda başarıyı yakalarsınız, başarısız da olabilirsiniz. Ama bazı şeylerin size bumerang gibi dönüş yaptığını görmek hayatın cilvesidir, futbolun değil.
Sevgili arkadaşım İbrahim Seten çok aktif bir gazetecidir. Benim gibi değildir. Çevresi çok geniştir. İletişimi çok kuvvetlidir. O yüzden yazdıklarına önem veririm. Ama Mustafa Denizli ve Schuster hakkında yazdığı “İşte gerçekler” adlı yazısında bazı eksikler gördüm. Buradan ileteyim dedim. Umarım kusura bakmaz.
İbrahim, Mustafa Denizli ve Yıldırım Demirören’le konuşarak yazıyı kaleme almış. Ama ikisinin söylediklerinden yola çıkmış. Birbiriyle çelişen hiçbir ifade hakkında soru ve yorum yok. Bir anlamda resmi site gibi olmuş. Özellikle Yıldırım Demirören’in, “Schuster’le görüşmedim. Ama arkadaşlar görüştüyse bilemem” sözleri bana çok kamuflaj bir açıklama gibi geldi.
İbrahim üstüne gitmemiş. Mustafa Denizli’nin sağlığının çok önemli olduğunu söylemiş Demirören. O zaman Denizli sezon içinde hastaneye yattıktan sonra ve Tayfur Havutçu yönetiminde takım Gençlerbirliği’ni 4-1 yenmişken neden Denizli’yle devam edildi? Fenerbahçe’nin basketbolda yaptığı denenmedi, gibi bir soru beklerdim İbrahim’den. Son olarak. Schuster’le yaşanan gelişmelerin bir menajer oyunu olabileceğini ima etmiş İbrahim. Ben de Mustafa Denizli’nin Beşiktaş’ta uzun süre kalmasını isterim. Çünkü kendisini severim. Futbol zekasına inanırım. Ama ortalıkta Schuster’le görüşüldü diye istifa etti haberleri var. Ertuğrul Sağlam’ın gidişini hatırlar mısın İbrahim? Keşke o konuyu hatırlatıp, Mustafa Denizli’nin ilk imza attığı anda Demirören’in yaptığı konuşmayı da sorsaydın Beşiktaş Başkanı’na. Ardından Ertuğrul görevdeyken Lucescu’yla konuştuğunu hatırlatsaydın. Kahve içme sözümüz hala baki. Sana ve ekibine başarılar dilerim.
Tebrik ama kime!
TANJEVİÇ’in oyun sistemini çok eleştirmedim. Çünkü kendini kanıtlamış bir isimdi. Ama oyunculara yaklaşımı, benchteki yönetim tarzı, rotasyonlardaki zamanlama hatalarının altını hep çizdim. Özellikle molalarda veya oyuncularının hata yaptığı anlarda çok sert kelimelerle onlara fırça çekmesinin çoğu yıldızda özgüven kaybı oluşturduğunu gördüm. Ertuğrul Erdoğan’ın gelişiyle bu sorun birden ortadan kalktı. Zaten Efes’ten daha istekli olan Fenerbahçe Ülker kupaya uzandı. Bence bu başarının mimarı Ukiç’i transfer eden, Giricek’le en kritik dönemde yolları ayıran ve Ertuğrul Erdoğan’a play-off serisinde güvenendir.
Ya eşleşirsek?
SİYASET işim değil. Ama İsrail olaylarını yakından takip ediyorum. Son saldırı sonrası hükümetimiz, İsrail U-19 Milli Takımı ile yapacağımız iki hazırlık maçını iptal etti. Ben olsam bu konuda çok dikkatli davranırdım. Çünkü önümüzde Avrupa kupaları var. Takımlarımızdan biri İsrail ekibiyle eşleşse ne olacak! İlk maç orada oynanırsa gitmek sorun yaratacak. Yıllar önce aynı durumla Beşiktaş karşılaşmış, ama Kıbrıs Rum Kesimi takımı ilk maçı için buraya gelmek istemeyince Beşiktaş tur atlamıştı. Dilerim o tür bir eşleşme bu sezon başında olmaz ve başımız ağrımaz.
Paylaş