Paylaş
Vederson’un golüyle ilk yarıda skor avantajını yakalayan Fenerbahçe yine forvette hızlı oyuncusunun olmayışının eksikliğini çekti.. Yine Alex’e endeksli bir oyun şablonu içindeydi. Geldiği ilk haftalarda uzaktan attığı şutlar veya ceza alanına yaptığı driplinglerle etkili Cristian bile savunma görevleri dışında fazla etkili olamadı..
Taraftar ne ister? İyi futbol, güzel hareketler, savaşan bir takım.. Sahada böyle bir Fenerbahçe var mı? Yoksa bunun nedeni ne?
Sahada oynanan futbolu bir kenara bırakalım.. Bu takımda kapasitesinin üstüne çıkmaya çalışan oyuncuları yan yana getiremeyen Daum’u eleştirmek gerek.. Daum’un Fenerbahçe’ye teknik direktör olmasını destekleyenlerden biriydim.. Oysa Daum, Özer Hurmacı gibi bir “üstün yeteneği” takıma almamaya, hazır hale getirmemeye özen gösteriyor.. Neden? Hangi futbolcudan çekiniyor.. Özer’in bu takımın beyni olması için Fenerbahçe’nin Galatasaray’a 10 yıl sonra mağlup olmasını mı bekliyor.. Böyle bir sonuçtan sonra mı Alex’e endeksli sistem değişecek.. Deivid gibi uzaktan şut ustası hatırlanacak?
Güiza kötü, Kazım kötü.. Israr neden. Kötü olan bekler, hazır olan oynar..Fenerbahçe artık Brezilyalılaşmak’dan Türkleşme’ye doğru adım atmalı.. Denge unsuru takımın yüreğidir.. Yüreğini sahaya koyan futbolcu önce forması için oynayandır, banka hesabı için değil.. Anlayana..
Paylaş