Paylaş
Alex, büyük futbol zekasına karşın hiçbir zaman Avrupa’nın sert temposunda oynayamayacağını çok önce fark etti.. Fenerbahçe onun için iyi bir seçimdi.. Çünkü en sevdiği ortamlardan birine, taraftara sahipti..
Messi’yi, Ronaldo’yu, Villa’yı, Mesut’u izleyip, “Bunlar bir başka” diyenler, Türkiye adına Alex’sizlikten korkuyor ve insanları korkutuyorlar. Takıntım aslında ‘Uyurgezer Dahi’ye değil. Ben sizin küçük dünyanıza takıntılıyım..
ALEX De Souza.. Fenerbahçe tarihinin en başarılı, en sevilen yabancısı.. Camianın gözbebeği.. Rakip taraftarların, yöneticilerin, futbolcuların, hatta hakemlerin bile takdirini kazanmış, olağanüstü bir aile disiplini olan bir büyük yıldız.. Tekrar tekrar teşekkürler bu ülkeye geldiği için ve bize yaşattığı keyifli anlar için..
Yeteneklerine saygım sonsuz
Bu ruh haline bürünmemize neden olan onlarca, hatta yüzlerce an yaşattı Alex bizlere.. Samsunspor’a attığı röveşata golünden tutun da, CSKA ağlarını 30 metreden sarsışı, Inter savunmasını perişan edip Deivid’e yaptığı asist, Kadıköy’deki hemen her derbiyi müthiş oynaması, geçen sezonun ikinci yarısında ortaya koyduğu inanılmaz performans Alex’e, onun yeteneklerine saygı duymamazın nedeni oldu..
Alex benim takıntım çünkü en çok ben seviyorum
BÜTÜN bu yazdıklarıma karşı ülkede ‘Alex’e takıntısı olan adam’ damgası yemeyi göze aldım.. Evet, Alex benim takıntım.. Çünkü Alex’i çoğunuzdan daha fazla seviyorum.. Onu kötü günlerinde, AZ maçında tüm stat ıslıklarken, kupa finalleri kaybedilirken yerden yere vuranlardan olmadım hiçbir zaman..
Alex hep aynıydı.. Hiç ama hiç değişmedi.. 2004 yılında Copa America’da Brezilya’nın kaptanı ve turnuvanın asist kralı olarak Türkiye’ye geldiğinde bile lakabı ‘Uyurgezer Dahi’ydi.. Kısa bir Parma macerasının dışında Avrupa futbolu ona olumlu gözle bakmadı.. Kleberson’dan tutun da, Elano, Ricardinho, Diego gibi onlarca ismin forma giydiği Brezilya Milli Takımı’nda hiç Dünya Kupası oynayamadı..
Nedeni çok basit aslında.. Bu seçimi Alex yaptı.. Hayatının en büyük golünü ne zaman attığını geçen sezon Lig TV’deki ‘21’ programında açıkladı.. Oynadığı takımın başkanının kızıyla evlendi Alex.. Hayatının kadınını buldu.. Hayalerinin büyük kısmını gerçekleştirecek maddi güce sahip.. Birbirinden güzel çocukları var.. Hem Brezilya’da hem Türkiye’de bir sevgi seli içinde yaşıyor..
Diğer oyunculardan hızlı düşünüyor ama riske girmiyor
VE en önemlisi, Alex tıpkı sahada bütün futbolculardan çok daha hızlı düşündüğü gibi, saha dışındaki gelişmeleri de çok iyi takip ediyor.. Asla ama asla hiç bir konuda riske girmiyor.. İtalya’daki futbol ortamını gördükten sonra, büyük futbol zekasına karşın hiçbir zaman Avrupa’nın sert temposunda ve büyük liglerin büyük takımlarında oynayamayacağını çok önce fark etti.. Fenerbahçe onun için iyi bir seçimdi.. Çünkü en sevdiği ortamlardan birine, taraftara sahipti.. İstanbul’u çok sevdi.. Ligdeki çoğu savunmacının ve bazı teknik adamların taktik bilgisinin, futbol zekasının çok fazla olmadığını hemen fark etti.. Camiayı çok çabuk öğrendi ve bir fenomen olmayı başardı..
Kahraman Del Piero şimdi genç Matri’nin yedeği
SİZİN korkunuzun ne olduğunu iyi biliyorum aslında.. Alex’sizlik sizi korkutuyor.. Ama Fenerbahçe sürekli teknik adam değiştirirken bir Fatih Terim’i olmasının özlemini çekti hep.. İstikrarsızlığın kulübü iken başkansız günlerde bile ayakta kalan bir camia olduğunu gösterdi.. Şimdi Alex’sizlikten korkmak niye! Neden saha içinde onsuz da oynanabileceğini düşünmek istemiyor milyonlarca taraftar.. Önemli olan ligdeki en yakın rakipten 7-8 puan farkla öne çıkmak mı Alex’in her maçta saha olması mı?
“Del Piero mu Alex mi” derseniz, dünya futbolundaki çoğu kişinin tercihi bellidir.. İtalya’nın kahramanıydı Alessandro.. Şampiyonlar Ligi, UEFA, İtalya Kupası, Dünya şampiyonluğu gibi bütün büyük başarıları yaşadı.. Ama şimdi genç Matri’nin yedeği.. Çünkü sahada isim değil, mücadele gücünüz konuşur.. Emre Çolak oynamaya başlar, saat çalışır.. Maç biter, kazanan haklıdır.. Fenerbahçe taraftarı hala neden 3-1 yenildiğini, Samsunspor’la sahasında neden golsüz berabere kaldığını, 10 kişilik Eskişehir’e karşı neden ecel terleri döktüğünü, bu sezon ki çoğu maçta neden sıkıntı içinde olduğunu tam olarak anlamazsa gelecek tehlikeye girer... Alex’in heykelini dikerken, ilk play-off’a bile uzak kalırlar..
İşte alternatifleri; Özer, Caner ve Sezer
GELELİM istatistiklere.. Takıntılı Adam olarak Alex’in gol ve asist istatistiklerine de şapka çıkartıyorum.. Sadece minik bir soru.. Marsilya’dan gol kralı olarak gelen Niang penaltısız 15 gol atıp gitti.. Alex’in penaltılarını çıkarıp Niang’a eklesiniz gol kralı değişirdi.. Stoch’un kalitesi, hızı, çabukluğu belli.. Mehmet Topuz’un gücü kuvveti Kayseri’de zaten ortadaydı, Alex’in kırmızı kart gördüğü maçta takım liderliğine soyunduğunda ne yaptığını herkes gördü.. Özer Ankaraspor’un, Sezer Eskişehir’in beyni olarak alındı.. Şimdi istenmeyen adam olmaya doğru itiliyorlar.. Caner Türkiye’nin en yetenekli oyuncularından.. Hepsi Alex’in bölgesinde oynayabilir.. Ama hepsi çizgide.. Hepsi hücumu daha çok seviyordu.. Ama takım içinde savunma yapmama hakkı tek bir kişiye verilmiş durumda..
Alex’le başlamak hala doğru.. Çünkü Emenike alınamadı, Niang gitti ve Bienvenu yetersiz.. Ama maç içinde takımın daha istekli, hızlı ve güçlü olması için bazen Alex’siz ortamlar yaratılması ve bunun arkasında durulması gerek..
Fenerbahçe’yi Alex’sizlik 9 puan geri düşürdü, Alex şampiyon yaptı, derseniz, diyecek bir şey bulamam..
Denizli’de donup kalırsınız, Bursaspor da elinizden şampiyonluğu alır, 30 küsür yıl da kupa alamazsınız, Apoel’in tur atladığı Şampiyonlar Ligi’ne uzaktan bakarsınız..
62 korner 11 frikik ‘0’ gol
DURAN topların büyük ismiydi bu sezona kadar Alex.. Van Hooijdonk, Luciano, Servet, Nobre, Tuncay, Lugano, Semih gibi duran topları çok iyi değerlendiren isimlerin varlığı hiç tartışılmadı bu süreçte.. Bu sezon 62 kez kullandığı kornerle ligin bu alandaki lideri.. Ondan sonra Selçuk İnan geliyor 48 kornerle.. Ve Fenerbahçe’nin sadece kornerden değil, kenarlardaki duran toplardan da golü yok.. 11 frikik kullanmış Alex gol atamamış.. Cristian’ın 6 frikiğinin 2’si gol olmuş.. Üstelik biri Beşiktaş maçının son dakikasında gelmiş... Bir takımda tüm penaltıları, tüm kornerleri, tüm kenar atışlarını kullanır, savunma konusunda fazla yükünüz olmazsa yapmanız gereken tek iş kalır: İşin keyifli bölümünü yapmak.. Kahraman olmak.. Alex de onu yaptı ve kahraman oldu..
Paylaş